Karne zamanı geldi. Öğrenciler yarım dönemlik akademik başarılarının sonucunu görecekler. Her anne-babanın isteği elbette çocuğunun başarılı bir karne getirmesi. Ama öyle olmuyor. Elbette başarılı olan da var, olamayan da.
Aileler kendilerini çocuklarının başarılı olacağına içten içe şartlıyorlar. Çünkü başarılı olmasını istiyorlar. Çok doğal. Fakat her çocuğun performansı, ilgisi, yaşına göre dikkat dağıtıcıları, yaş geçiş özellikleri (ergenlik gibi) okul değiştirmiş olmak vb. birçok sebep ayrıca ailelerin dönem boyu çocuğa ilgisi, iletişimi, davranışı gibi birçok etken çocukların/gençlerin başarısını etkiliyor.
Karne Aldığınız Günleri Düşünün
Kendinizi düşünün okul dönemlerinizde karne aldığınızda ne düşünür, ne hissederdiniz? Karnenizde hiç zayıf not geldi mi? Ailenizin tepkisi ne oldu, kızmalarını, bağırmalarını haklı mı karşıladınız, ya da yıllar sonra bile hala o anları hatırlıyor musunuz? Size nasıl davranılmasını isterdiniz?
Diyeceksiniz ki” ben çocuğuma her imkanı hazırlıyorum, yediği önünde, yemediği ardında” mesele o değil. İletişim, yaklaşım, onu anlama, konuşma, dinlemeniz nasıl. Ergen bir çocuğunuz varsa onu anladığınızı düşünüyor musunuz?
Bu günün çocuklarından/gençlerinden hangi konularda şikayet ediyorsak büyük oranda anne- babanın eseri. Kabul etseniz de etmeseniz de bu böyle. Çevre, popüler kültür, arkadaşlar vs. bunlar da etkili ama önce evdeki kültür, alışkanlıklar, iletişim. Hem de anne karnından başlayarak kurduğunuz iletişim.
Çocuk En Kötü Durumunda Bile Anne-Babaya Güvenebileceğini Bilmeli
Çocuk karnesinde zayıf notlar olsa da korkarak gelmemeli. Sebeplerini konuşabilmelisiniz, ona düzeltmesi için güven vermeli, kendisine güvenmesini sağlayabilmelisiniz. Hele daha karne gelmeden tehditler asla olmamalı. “Karnen zayıf gelirse eve gelme, gözüme gözükme” sözünü çocuk ciddiye alırsa ne olacak? Nitekim yaşanıyor böyle durumlar. Zararı bütün bir aileyi, hatta toplumu etkiliyor.
Çocuklar ve gençler çok kırılgan bir o kadar da akıllı. Destek olmak, başarabileceklerine inandırmak, yetenekli oldukları konulara yönlendirmek gerekiyor.
Karneye Vereceğiniz Tepkinin Farkında Olun
Bütün bu yazdıklarımı elbette biliyorsunuz. Önemli olan karne ile karşılaşma anında verdiğiniz tepkiniz, kurduğunuz iletişim. Hatta dikkat edin, annenizin/babanızın sizin karnenize verdiği gibi mi tepki veriyorsunuz yoksa “siz” olarak mı tepki veriyorsunuz.
Karneyi gördüğünüz anda duygularınızın farkında olun. Geçmişte görüp yaşadığımız, beynimizde kendisine uzun konaklama için yer bulmuş duygular böyle zamanlarda çok üzgün, sevinçli, duygu yüklü, yüksek beklenti zamanlarda ortaya çıkıyor. Negatif tepki verip sonradan pişman olduğunuz durumlar oldu mu?
İşte geçmiş bizi bırakmıyor ve farkında olmadan anne/babanız gibi davranıyor olabilirsiniz. Karne gelmeden çocuğunuzla konuşun nasıl bir karne bekliyor. Kendinizi de hazırlamanız için bu önemli.
Oldukça zayıf bir karneye “ hiç önemli değil, keyfine bak” demek de elbette doğru değil. Bazen tatlı set de olunabilir. Anne-baba otoritesi çocuk ve genç için gereklidir. Önemli olan kendi duygularınızı beden dili ve kelime olarak nasıl ifade ettiğiniz. Bir lafı söylemenin farklı yolları var. Döverek de, severek de söylenebilir laflar. Sizin hangisiniz tercih ettiğiniz önemli.
Özellikle ergenlerde sesi yükseltmemek, asileştirmemek, yalnızlaştırmamak, anne-babadan uzaklaştırmamak gerekiyor. Biliyorsunuz ev dışında her türlü boşluğu doldurmaya hazır birçok tehdit ve tuzak var. Bazen anne-babalar farkında olmadan çocuklarını bu tuzakların kucağına atıyor.
Aileler karneyi kendi başarı veya başarısızlıkları olarak da gördükleri için zayıf karnelere çok tepki veriyorlar. Karneden önce anne-babalar kendini sorgulamalı, kendi çocukluklarını, çocukları ile iletişimlerini, bebeklikten itibaren çocuklarıyla duygusal doyumu sağlayıp sağlayamadıklarını, çocuklarına ne kadar zaman ayırdıklarını.
Sözün özü; zayıf karnelerde kavgalar, kırgınlıklar, yükselen sesler, suçlamalar olmasın. Anlayış, sağlıklı iletişim, empati, sağduyu ve sevgi olsun. Kontrolsüz ve aşırı tepki ile çocuğunuzu türlü çeşit tuzakların kucağına atmayın.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı
[email protected] Twitter: Tümay [email protected] /Facebook: Tümay Mercan
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.