CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin ve aile fertlerinin telefonlarının birileri tarafından dinlendiğini ileri sürdü.
Türkiye’de 3 bin kişinin telefonlarının dinlendiği söyleniyor.
Hatta bir keresinde Başbakanın eşi Emine Erdoğan bile telefonu dinlenen bir kişiyle görüşürken kayda geçmiş.
Yani şu:
Devlet, milleti dinliyor.
Devletin güvenlik güçleri ya da ne idüğü belirsiz mihrakların telefonları dinlemesine genel manada “telekulak” deniliyor.
Vatandaşların en temel anayasal hakkı olan haberleşme hakkına şu veya bu şekilde tecavüz edilmesi de anayasal bir suç oluşturmasına rağmen, bazı özel gerekçelerle emniyet güçlerine bu yetki veriliyor.
Eee! Yetki verilince de vatandaşın haberleşmesine tecavüz etmek de legal hale geliyor.
Ben şahsen ev, iş ve cep telefonlarımın birileri tarafından dinlendiğine öteden beri inanıyorum. En azından bunu hissediyorum. Bu nedenle yeraltı dünyasından herhangi bir konuyla ilgili birisi arayacak, başım ağrıyacak diye zaman zaman endişelerim olmuştur.
Bu dinleme işine kafayı takanlar arasında sadece ben yokum. Pekçok kişi rahatsız. Artık telefonda havadan sudan, barajların doluluk seviyesinden falan konuşuluyor.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün iki yıl önce, Türkiye’nin dönem dönem gündeme gelen dinleme skandalları yüzünden "gizli kulaklar ülkesi" haline geldiğini söylemiş, "Birilerinin kulağı yine fazla uzadı. En temel haklarımızdan biri olan haberleşme özgürlüğümüz çiğneniyor. Hükümet uzayan kulakları çekmeli" demişti.
Aygün, böcek fobisi yüzünden bakanlar, kuvvet komutanları, milletvekilleri, müsteşarlar, polis müdürleri, belediye başkanları, siyasetçiler, bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum örgütü liderleri, işadamları ve gazetecilerde "dinlenme paranoyası" oluştuğunu belirterek, şunları söylemişti:
"-Millet birbirini dinliyor. Dinleyen dinleyene... Telefonla aradığım bazı bakanlar bile dinlenme korkusu yaşıyor. Önemli makamlarda bulunan hangi yetkiliyi arasam ‘Telefonda olmaz, yüz yüze konuşalım’ diyor. Halbuki ben ne iş takibi yapıyorum ne rüşvet teklif ediyorum ne de tayin istiyorum. Üyelerimi ilgilendiren bir meseleyi soruyorum. Makamına gitsem, orada da dinlenme endişesi var. Böcek korkusu yüzünden derdimizi anlatamıyoruz. Böcek geldi, mertlik bozuldu. Herkes birbirinden şüpheleniyor. Kimse düşündüğünü açık açık söyleyemiyor. Bazıları da elinde kağıt kalemle dolaşıyor. Sakıncalı bulduğu şeyleri yazarak anlatıyor. Dinlenme korkusu ruh sağlığımızı bozuyor."
“Ben sade vatandaşım, beni dinleseler ne olur” diye düşünmeyin. Velev ki, yanlışlıkla birileri sizin numaranızı aradı ve karşıdaki kişiyle aranızda tuhaf bir konuşma geçti. Bu konuşmanın kriptolu, yani şifreli bir konuşma olarak birileri tarafından değerlendirilerek başınıza bir çorap örülmeyeceğini kim garanti edebilir.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.