“Korkunun, yalanın, riyanın karşı kıyısından bütün bilgeliğiyle elini uzatıyordu” diye tanımlıyor Vedat Türkali’yi, yazar Yıldırım Türker.
Bir alıntısı var Türkali’den:
“Bir günler, bey takımı arasında avcılık pek yaygınmış Fransa’da.
Attığını vurmak kolay değil, boşa atmak da heves kırıcı ya, ormanlarda, daha kuşlar yumurtadayken, geniş alanlar üstüne ağ gererlermiş. Uçuş denemelerine başlayıp da yükselince ağlara çarpıp düşe havalana büyüyen kuşlar öylesine koşullanırlarmış ki, av mevsimi gelip de ağlar kaldırılınca belirli yüksekliğin üstüne uçamazlar, kolayca vurulurlarmış.
Olayı niye anlatığımı umarım anladınız.”
İnsanımızın beyin çatısına, hem de paslı tellerden örülü öyle bir ağ gerdi ki, kaldırılmış olsa da, yukarlara uçup olaylara biraz yükseklerden bakmaya en yeteneklilerimizin bile gücü yetmiyor.
Kaldı ki, hep tepemizde o ağ.
Tüm acılarımızın kaynağı da bu.
Türkali’yi düşündüm hep.
Başrollerini Ayhan Işık’la Türkan Şoray’ın oynadıkları 1964 yapımı filmin senaryosunu yazan bir ustanın geldiği doruk nokta bile bir “ağ” ile sınırlanıyordu demek ki.
Üç Tekerlekli Bisiklet’te çok derin sosyo-ekonomik analizi vardı “Usta”nın.
Hele 1965 veya 66 yapımı bir filmin senaryosu vardı ki, unutulmaz!
“Karanlıkta Uyananlar”.
Başrollerinde Ayla Algan, Beklan Algan çiftinin oynadığı sinemamızın belki de ilk “emek-emekçi” eksenli filmi.
“Grev, lokavt” çelişkisini ne de güzel anlatıyordu.
Üniversitede öğrenciydim.
Kızılay’daki “Ulus Sineması”nda filmin gösterimi vardı.
Hatırladığım kadarıyla bir “gala” gösterimiydi.
Neredeyse, yarım asır öncesinden bahsediyorum.
1965 veya 66.
“Artı değer-emek sömürüsü” üzerine bina edilmiş bir film.
Film biter bitmez bir alkış tufanı koptu.
“Köylüye toprak, herkese iş” sloganıyla Meclis’e 15 milletvekili sokan Türkiye’nin ilk Sosyalist Partisi (Türkiye İşçi Partisi) destek vermişti filmin gösterimi için.
Rahmetli Sadun Aren bir köşede, öbür köşede Behice Boran oturuyordu.
Alkışların ardı arkası kesilmiyordu.
Uzun tezahüratın ardından, tam kapıya yönelmiştik ki, birden Adalet Partisi (AP) gençlik kollarından olduklarını sonradan öğrendiğimiz birkaç genç sahneye fırladı ve bir kova mürekkebi perdeye boca etti. Beyazperdenin halini anlatmaya gerek yok.
En basit “emek sömürüsü” anlatımı bile rahatsız etmişti, iktidar partisini.
Şimdi sosyal demokratları destekleyen liderleri kimdi derseniz?
Demirel’di!
Üstümüzdeki “ağ” örülmeye devam ediyor!
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.