Evet, bu konuyu daha önce de bir kaç kez yazmıştım. İnternet eğer güzel ve düzgün kullanılıyorsa dünyayı önünüze serer, ancak aksi olursa da insanı beladan belaya sürükleyerek hayatı karartır diye örneklerini vererek gözler önüne sermiştim.. İşte bu kadar önemli bu teknoloji harikasının tehlikeli yanlarının farkına varılmasının bir parçası olmayı önemseyerek görev addetmiştim. Ancak bu kadar önemli bir konu olmasına rağmen gündemin bitmeyen siyasi ve sosyal olayları arasında en arka sıralarına itip, unutulup gidiyoruz ne yazık ki.. Çevremden dinlediklerim, kendi tespitlerim ve endişelerim sonucu bu konuyu bir daha köşeme taşımak şart oldu inancımla bir kez daha ele almak istiyorum. Nasıl olsa siyasi ve diğer güncel olayları yazan o kadar çok yazar var ki.. Bizim kelamımızda bu hayati konu olsun.. Bilindiği gibi son yıllarda çocuğundan gencine ve yaşlısına kadar internet kullanım patlaması yaşıyoruz. Bunun bilhassa adına “ Sosyal Medya” denen yanı zaman, mekan, örf ve adet, yalan dolan demeden yaygınlaşırken en büyük kullanıcı kesiminin çocuklar ve gençler olduğu unutulmamalıdır.. Bakınız bu konuda bir çok aileyle yaptığım konuşmalardan edindiğim sonuç hiç de iç açıcı değil maalesef ki.. Aileler çocuklarında ortaya çıkan onlarca olumsuzluğun temelinde yatan internet bağımlılığı olduğunu tespit etmişler.. Oldukça endişe içinde, çocuklarını bu illetten kopartamamalarının nedenlerini büyük bir üzüntüyle bulmaya çalışıyorlar.. Hem de herkesten yardım bekleyerek.. Bu durum üzerine biraz araştırma yapma gereği duydum.. Ve uzmanların bu konuda neler dediklerini merakla inceledim.. Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Klinik Psikolog Dr. Mehmet Dinç Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre 8 - 16 yaş arası çocukların tamamının internet kullandığı, hatta facebook kullanıcısı olduğunu ortaya koyuyor..Yani yapılan araştırma esnasında çocuklar arasında en fazla kullanılan yüzde 99 oranı ile yine facebook imiş.. Ancak, gerçekten daha ebeveynlerin yeterince bilinçli olmadığı bu sanal alem çocuklara ne şekilde yansıyor dersiniz.? Evinde veya herhangi bir internet salonunda oyun oynayarak vakit geçiren bir çocuk, hangi rüya aleminin içerisine sürüklenerek odaklanıyor acaba.? Peki bu internetteki sosyal sitelerin veya içeriklerin, çocuklara anne ve babalarının endişe etmesine yol açabilecek derecede zararı var mı.? Tehlike arz ediyor mu.? Ne tuhaf değil mi.? Dünyayı küçük bir ekranın içine gizleyen ve tüm bilgilere en kısa yoldan ve daha kolay ulaşmayı sağlayan .. Eğitimle ilgili her sorunun cevabını anında verebilen binlerce ailenin korkulu rüyası olan bu teknoloji harikası için Dr. Dinç ailelere neler söylüyor.. “Çocuklarının sanal alemin içinde, yani bilgisayar başında günde 10 - 15 saat vakit geçirdiğini söyleyen ebeveynler tasa ve endişe içinde anlatarak bizden yardım istiyorlar.. çocuklar sanal ortamda büyük tehlikelerle karşı karşıya..O nedenle bende aileleri uyarıyorum.. İlk uyarım 13 yaşından küçük çocuklar sosyal paylaşım sitelerini ( MSN, facebook ve diğerler) kullanmamalıdır.. Ve devam ediyor..* Çocuklar odalarında kesinlikle internet bağlantısı olan bilgisayarla baş başa bırakılmamalıdır.. *Anne ve babalar internetin güvenli kullanımına vakıf olmalıdır.. *Aile içinde internetin güvenli kullanımına ilişkin zaman sınırlamasına yönelik kurallar konmalıdır.. *Ebeveynler internet kullanımında çocuklarıyla birlikte hareket etmelidir.. *Bilgisayar çocukların odalarında değil, oturma odalarında olmalıdır.. *Çocuklar için faydalı olan internet siteleri “sık kullanılanlar” kısmına eklenmelidir.. *Çocukların sosyal paylaşım sitelerine girmeleri engellenmelidir.. *Anne ve babalar bu sitelerindeki hesaplarını sıkça kontrol etmelidir.. *Çocukların sosyal ağlardaki arkadaşlarını ve mesajlarını yakından gözlenmesi şarttır.. *Evlerdeki bilgisayarlara “aile koruma” programları kurulmalıdır.. *İnternet servis sağlayıcıların sunduğu filtreleme seçenekleri tercih edilmelidir.. Evet efendim.. İşin uzmanı yardım arayan çok fazla aileye bu uyarıları ilk kurallar olarak sıralıyor.. Ancak zararının faydalarından daha büyük olabileceği varsayılırsa ve gözlem altına alınamıyorsa, tehlike çanları çalıyor demektir.. Bu gidişle zaten pek parlak olmayan eğitim tablosunun çok daha fazla düşeceğinden korkuluyor. Araştırmaya göre, çocukların internetin gereksizce her kullanışı ortalama 80 dakika boşa zaman harcamalarına neden olmaktaymış.. İşin kötüsü bu bağımlılık sonucunda, çocukların yaşları büyüdükçe internet sitelerinde geçirdikleri sürenin de arttığı tespit edilmiş.. Ve bu olumsuzluğun derslerine fazlasıyla yansıdığı da tespit edilmiştir. Başarı oranı da bu doğrultuda düşmektedir..
Sevgili dostlar.. Lütfen dikkat.. Çocuklarımızı zamanın süper teknolojisine kurban etmeyelim.. Ve bu sihirli kutuyu doğru kullanmaları adına oldukça titiz davranalım.. Çocuklarınız bilinçlenip en doğruyu bulana kadar, bilgisayarınızın fişi sizin elinizde olsun..
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.