Teşhis bellidir: İzmit artık bir kalp hastasıdır. Cumhuriyet Caddesi, Yürüyüş Yolu, Alemdar Caddesi, İnönü Caddesi ve Turan Güneş Caddesi, bu küçük kentin ana damarlarıdır. Biri tıkansa, diğerleri spazm geçirir. Birkaçı aynı anda tıkansa kalp krizi kaçınılmazdır.
Sizi bilmem ama benim için bu kent, ağır kalp hastasına benziyor.
Kalp-damar ritmi sağlıksız.
Hani, gitti gidecek gibi…
Nasıl bir kentte yaşıyoruz. Doğma büyüme İzmitliyim, artık gördüğüm tabloya inanamıyorum.
Kent olarak ciddi iki sorunumuz var...
Birincisi hızla büyüyoruz...
İkincisi aynı hızla küçülüyoruz...
Hemen fark edebileceğiniz gibi gerçek bir çelişki bu... Ama bir vaka, bir durum .
Sadece büyüsek veya sadece küçülsek, o kadar derin bir sorun değil...
Büyürken küçülmek veya küçülürken büyümek, çok daha ciddi bir sıkıntı.
Yani iki ayrı arabanın, aynı noktadan başlayıp, tam ters yönlere gitmesi gibi, aranın sürekli açılması gibi bir şey.
Nüfusun hızla artması, yaşam alanını küçültüyor...
Araç sayısının hızla artması, caddeleri, sokakları daraltıyor.
Göç devam ettikçe, ilimizde iş alanları küçülüyor...
Dev mağazalar geldikçe, kent esnafının işi küçülüyor...
İzmit Körfezi kıyılarında iskelelerin, fabrikaların sayısı arttıkça, deniz küçülüyor.
Taş ocaklarının, maden ocaklarının sayısı arttıkça, orman alanları küçülüyor...
Aynı okul binaları, aynı hastane binaları, aynı banka şubeleri, giren çıkan insan sayısı arttıkça, sanki daha dar, daha küçükmüş gibi duruyor...
Kocaman trenlerin sığdığı yere, Yürüyüş Yolu olduktan sonra neredeyse yürüyen insanlar sığmıyor.
Bu örnekler, bir bakıma nüfus artışının doğal sonuçlarıdır. Kaçınılmazdır...
Nüfus artıyorsa, göç varsa, bunu karşılayacak oranda fiziki gelişmeyi sağlamak; kalabalıklaşmanın ve gelişmenin doğal sonuçlarına katlanmak zorundasınız...
Kişi başına doktor, kişi başına polis, kişi başına postacı, öğrenci başına öğretmen sayısı hızla düşmektedir.
Kamu kuruluşlarında çalışan personel sayısı hızla azalmaktadır.
Emekli sayısı hızla artarken, emeklilere hizmet veren personel sayısı, bankamatik sayısı aynı oranda artmamaktadır.
Kocaeli'nin eğlence kalitesi, sosyal statüsü, yaşam anlayışı, ileriye doğru değil, geriye doğru gitmektedir.
Bütün bunlar, mevcut siyasi kadroların, yerel yönetimlerdeki yeni insanların kabahati de değildir...
Bu geriye gidişi, deprem döneminin şok dalgası ve devam eden travması hızlandırmıştır.
Fiziki küçülme ise, AKP dönemiyle birlikte azalması gerekirken, artmıştır...
Büyüme, bütün hesapları altüst edecek kadar hızlı yaşanırken, bu büyümeyi karşılayacak gelişim son derece sınırlı kalınca, ister istemez gerileme başlamıştır.
Peki nereye kadar böyle gidecektir?
Küçüle küçüle ne olacağız?
Daraldıkça daralıyoruz, ama kaç ay, kaç yıl daha?..
İzmit, yavaş yavaş avucumuzun içinden kayıp gitmektedir.
Ve biz İzmitliler bu durumu sadece seyretmekteyiz.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.