KADERDEN GAYRİSİ YALAN..
A+A-
İşte gitti.. Eski yılı bir dünya sitem ve suçlamalarla geride bıraktık.. Bir yenisiniyse kutlamalar, alkışlar, beklentiler ve umutlarla karşıladık.. Görünen o ki, herkes yeni senenin mucizeleriyle donanmanın ve dolayısıyla arzularına kavuşmanın derdinde..
Ancak, bu istek ve beklentilerin gerçek olmasını çok arzu etmemize rağmen, ardından büyük hayal kırıklıklarının da yaşandığını hepimiz biliyoruz.. Kim ne derse desin, sadece ve sadece KADER.. Yaşamımızda ki gerçeklerde onu gösteriyor ki, hayatta Kader ne isterse o oluyor arkadaş.. Eski yıl, yeni yıl.. Hepsi hikaye..
Bu yılı aynı güzel duygular içersinde neşeyle karşılamak için, son haftayı arkadaşlarla birlikte, birbirimize ufak tefek hediyelerle jestler yaparak, tebessümler eşliğinde geçirdik. 30 Aralık günü eşimden, çocuklarımdan manevi değeri büyük olan hediyeler aldım.. O akşam İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan misafirimiz oldu ve onunla kahvelerimizi içerken son derece tatlı ve içi özellikle İzmit dolu bir yeni yıl sohbeti yaptık.. 31 Aralık Perşembe günüyse bir kurye şirketinin adıma getirdiği sürpriz paket, yeni bir mutluluk yarattı ruhumda.. Çünkü, desteklediğim toplumsal çalışmalar karşılığında veya diğer sosyal katkılarım karşılığında ben, böylesi jest ve inceliklere alıştırmadım kendimi.. Ya da, insanların emeğe karşı yaklaşımlarını adım gibi bildiğimi sandığım için olsa gerek, hiç beklemedim.. Ama öyle değilmiş işte.. Sevgili Müge Anlı, öncü olduğu fevkalade faydalı sosyal projenin sadece yanında olduğumu ve desteklediğimi duyurduğum ve kaleme aldığım için bana çok farklı bir sunum içindeki çikolatalar kadar tatlı yeni yıl hediyesi yollamıştı.. Doğrusu hem mutlu oldum, hem de önere.. Demek ki desteği, ufacıkta olsa katkıyı ve emeği önemseyerek değerlendiren de varmış. Teşekkürler sevgili Müge Anlı.. İnan ki bende seni ve hizmetlerini çok önemsiyor elimden geldiğince yanında olacağımı bir kez daha belirtiyorum..
Yeni yıla eşimle birlikte, ilk defa yalnız ve sakin girdik.. Sükuneti bozan, Allah eksik etmesin, durmadan çalan cep ve ev telefonumuzdu.. Biz gençken nasıl çocuklarımızı bırakmamak için dışarılarda yeni yıl yapmıyorduysak, şimdi de çocuklarımız bizi hiç yalnız bırakmadılar.. Umumiyetle her yeni yılı “ hoş geldin yeni yıl” diye birlikte, alkışlarla karşıladık.. Ancak bu yıl hepsinin ayrı bir engeli vardı.. Ve uzakta oturdukları için yoğun kar yağışı da bunun bir parçası oldu.. Yeni yılın ilk günü başlayan bir kaç üzücü haberle karşı karşıya kaldık ne çare.. Ateş düştüğü yeri yakar muhakkak ama yıllardır hasta yatan bir büyüğün yeni yılın ilk günü de olsa, Hakkın Rahmetine kavuşması, bazen doğal gelebiliyor insana.. Allah taksiratını af etsin acıları dindi, kurtuldu dertlerinden diyebiliyorsun.. Ancakk, yeni yılın daha ikinci günü, mutluluklar, beklentiler doruktayken, cıvıl cıvıl, neşeli ve hayat dolu bir gencin yaşama veda edişi o kadar kolay kabullenilmiyor.. Yaratan bizi bağışlasın ama gerçekten çok yürek yakıyor. İster istemez, genç bir insanın yeni başlayan yıl için neler hayal ettiğini, neler ümit edebileceğini düşünüyor insan.. Ve karşınıza dizilen olasılıklar, kahrediyor..
Tepecik mahallesinde oturduğumuz apartmanın görevlisi, yirmi yıla yakın zamandır bizimle bir kardeş gibi bütünleşen Muhammet Aktaş ve Sevim Aktaş’ın biricik kızları Muradiye..Yeni yılın ikinci günü, tüm hayallerini ve ümitlerini de yanına alarak yaşama veda etti.. Daha 22 yaşındaydı.. Muhammed’in bütün çocuklarında var olan terbiye, dürüstlük ve çalışkanlık Muradiye’de fazlasıyla mevcuttu.. Okudu.. Anne ve babasının gurur kaynağıydı adeta.. Okul döneminden sonra belli bir süre iyi bir iş aradılar Muradiye’ye.. Ve nihayet Baş iskelede bulunan bir fabrikada çalışmaya başladı.. Sevinmişlerdi.. En azından düzgün bir işi vardı kızlarının.. Ne bileceklerdi yavrularının Azrailli olacağını.. Evet.. Muradiye Aktaş.. Yeni yılın ikinci günü, o fabrikanın demir kapısına sıkışarak feci şekilde hayatını kaybetti.. Tüm ailesini, komşularını, arkadaşlarını ve tüm sevenlerini acıya boğarak göçtü, gitti.. Detayını tam olarak bilmiyorum ama bu ölümde bir tuhaflık var gibi geliyor bana.. Bu kapıya bakan veya giren çıkan araçları takip eden kimse yok muydu.? Güvenlik veya bekçi bulunmuyor muydu bu fabrikanın kapılarında.? Demek ki burası ciddiyetsiz bir kuruluş.. Tamam, kaderden gayrisi yalan dedik ama, kızımızın maruz kaldığı korkunç ölüm, direk ihmale girmiyor mu.? Ne olursa olsun takip edilmeli, sonuna kadar nedenleri araştırılmalı.. Eğer ihmalse gereken yapılmalı.. Sonucun merakla takipçisiyiz.. Ben ve tüm ailem, güzel Muradiye’nin başta anne ve babası olmak üzere bütün sevenlerine sabırlar diliyoruz.. Onu özleyeceğiz…
Bu yazı toplam 532 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.