KADINLAR DAHA UZUN YAŞIYORLARMIŞ… ACABA NEDEN?
Yazımın başlığında sorduğum soru sizlere çok enteresan gelebilir ama, başka bir deyimle “ gerçekler her zaman şaşırtıcı ve enteresandır” biliyorsunuz. Uzun seneler sosyal hayatın ve medyanın en civcivli yerlerinde çeşitli görevler yaptım. Bu zaman içerisinde sayısını hatırlayamadığım kadar çok insan tanıdım. Sosyal ve siyasi çalışmalarım sırasında üye arkadaşlarımın yüzde sekseni kadındı diyebilirim. Yine bu zaman dilimi içerisinde müşterek çalışmalarımız sırasında bir çok kadın arkadaşım sevgili eşini kaybetti. Anlayacağınız geride bıraktığımız otuz beş sene zarfında topu, topu üç erkek arkadaşımız eşini kaybetti. Bunlardan birisi de benim canım kardeşim Sibel Patır’dı zaten.. Geçen gün, çoğunun yaşı altmış ile yetmiş beş arası olan dernekçi arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Ülke meseleleri, sosyal ve ekonomik yaşam derken, sıra yaşa ve eşe dayandı.. Çok şükür ki, bu sene yayımdan kaldırılan şu malum evlilik programları üzerine konuştuk. Çoğunluk evlenme programları bir yana, belli yaş üzeri bayanların ekrana çıkıp eş aramasına karşıydı.. Sonra mukallit bir arkadaş “ Ya kızlar, dikkatinizi çekti mi? Televizyonda veya çevrede ne kadar çok dul kalmış bayan var. Ne oluyor Allah aşkına kocalara? Neden umumiyetle ilk hayata veda eden onlar oluyor?” demez mi! Önce bir kaç saniyelik suskunluk oldu. Ardından hep bir ağızdan fikir beyan etmeler geldi peş peşe.. Çünkü orada bulunan otuza yakın kadının yirmi beşi eşini kaybetmişti. Şimdi beyler sakın yanlış anlamasınlar ama ne çare ki gerçek bu. Maalesef, çoğunlukla eşini dünyada yalnız bırakarak göçen, erkekler oluyor. Aslında yaşamda sıkıntının en okkalısını çeken büyük kesim, kadınlar değil miydi? Eveeeet… O gün bu sohbeti uzunca bir zaman sürdürdük. Herkes hüzünlüydü. Bu duruma kendilerine göre açıklama yaptılar. Acaba “kadınlar kendilerine daha fazla özen gösteriyorlar da ondan mı?” Yoksa “sağlıklarına daha düşkün ve duyarlılar mı?” Yok, yok “kadınlar kuralcılar ve tüm yaşamsal kurallara uyuyorlar” dendi. “Dengeli ve düzenli besleniyoruz” diyen de oldu. “İçkimiz, sigaramız, hovardalığımız yok” diyende..
Bir arkadaşta “ Ağlıyoruz, biz sık, sık ağlıyoruz ya, içimizdeki zehri akıtıyoruz” olarak belirtti fikrini.
Mutlaka ki, Yaratanın taktiri ilahisi.. Ona söylenecek söz, yapılacak yorum yoktur. Ancak dünyada yapılan istatistiki araştırmalar gösteriyor ki “Kadınlar, erkeklerden daha uzun yaşıyor.” Demek ki taktir böyle biçilmiş. Yaradan bu konuda kadına bir gömlek üstünlük bahşetmiş. Ne denebilir ki? Sevgili eşlerinin acısına dayanmak çok zordur mutlaka.. Acısı çok ama çok büyü. Kelimelerle bile anlatılması imkansız. Ama kadın yapısında mevcut olan o gizemli güç ayakta durmasını ve ona kıymetli eşinden kalanla yetinmesini öğretiyor.
Arkadaşlarımın değişik görüşleri üzerine ben de düşüncelerimi kendi baktığım pencereden gördüklerime göre anlatmaya çalıştım. Ve şunu da ilave edebilirim. Kadınlar yaşamayı seviyor. Adeta yaşlanmıyor. Yaşı ne olursa olsun gezmeyi, eğlenmeyi, istiyor. Değerli erkek arkadaşlarımız için daima sağlıklı uzun bir ömür dilediğimizi bir kez daha tekrarlamak isterim. Ama adım gibi biliyorum ki onlarda bana katılıyorlardır. Çünkü benim sevgili eşim her zaman bana “İnan ki Sevcan bu dünya kadınlar için yaratılmış. Yahu hiç üşenmiyor musunuz her gün bir yere gitmeye” der ve tatlı, tatlı güler. Şimdi birazda iç açıcı haberlerle devam edelim diyorum. Sayın beyler veya bayanlar.. Bakınız.. Bu haber yaşamı sevenler için önemli.. Aslında bu güzel açıklamayı bir kaç kez yazmıştım.. Ancak bir kez daha yazmağa değer.
Amerika’da yapılan önemli bir anket sonucu insan ömrü uzamış ve artık 60’ lı yaşlar “orta yaş” sınırı içinde kalıyormuş. Yani 40’lı yaşlar da “gençlik dönemi” olarak adlandırılıyormuş. Hatta orta yaşta (60 üstü) olmanın kişiye artı nitelikler eklediğini savunan Wisconsin Üniversitesi, bu nitelikleri bir güzel de sıralayarak ispatlamış dünyaya.
• Yaşadığı deneyimler sonucu kendi kişiliğini çok doğru değerlendirebilirler.
• Doğru bulduğu düşüncede direnerek, toplumu iyi yönde etkilemek.
• Yaşamın amacını bilmek ve yaşamı akılcı kontrol edebilmek.
• Sosyal ilişkileri gelişmiş olup, çevresindekileri de geliştirmek vs. vs…
Ya sevgili dostlar daha çok yapılacak işiniz var.. Ben bunları seksen beş yaşındaki dostlara ballandıra ballandıra anlattım. Belli etmediler ama inanınki çok hoşlarına gitti.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur.