
Kocaeli bakım ve rehabilitasyon merkezi
17 Aralık Cuma günü, İzmit Kaymakamlığı başkanlığında Sosyal Yardımlaşma Derneklerinin her yıl yapılması gereken “Mütevelli Heyeti” seçimi yapılacaktı. Ve Kaymakamımız tarafından yapılan
17 Aralık Cuma günü, İzmit Kaymakamlığı başkanlığında Sosyal Yardımlaşma Derneklerinin her yıl yapılması gereken “Mütevelli Heyeti” seçimi yapılacaktı. Ve Kaymakamımız tarafından yapılan resmi davet sonucu görevimizi icra etmek üzere eski Bekirpaşa Belediye binasına yerleşen İzmit Kaymakamlığına gittik. Her yıl olduğu gibi, bizim için pekte bir şey ifade etmediğini itiraf etmem gerektiğine inandığım seçim formalitesini yerine getirmekten ziyade sonrasında gerçekleşen Sayın Kaymakam Sabit Kaya’nın makamındaki görüşme, çok daha fazla ilgimi çekti. Hatta araçtan indikten sonra, uzun bir yol yürüyerek ulaştığımız Kaymakamlığa zorlu varış, bu verimli sohbet adına deydi diyebilirim.
Kaymakamımız önce bizleri ilgiyle dinledi. İzmit ve İzmit sosyal yapısı hakkında fikir alışverişi yaptık. Derneklerimizin kuruluşundan bu yana amaçlanan, ancak istenildiği düzeye gelmesi zaman alan konulara sıra geldiğinde, ben ve arkadaşım en büyük arzumuzu dile getirdik. Tabi ki bu istek sahipsiz ve bakıma muhtaç insanlar adına yapılması için 25 yıldır mücadele sürdürdüğümüz bir bakım evi idi. Ve Sayın Kaymakamımızın hassasiyeti ve duyarlılığı konuyu derinleştirince, esas noktaya vardık. Bana “Sevcan hanım, son zamanlarda Gündoğdu Bakım ve Rehabilitasyon Merkezimize gittiniz mi. ?” Diye sordu. Bir an cevap veremedim inanınız. Çünkü ben uzun süredir o merkeze gitmemiştim. Gerçi merkez iki yıldır hizmet vermekteydi. Ama her konuda öz eleştiriden yana olan bir kişi olarak, kendimi eleştirmeyi hiç geciktirmedim. Maalesef dedim. “Ne yazık ki uzun süredir Gündoğdudaki bakım merkezine gidemedim”. Kaymakam bey bizim sorularımız üzerine bu önemli kurum hakkında bilgiler vermeyi sürdürdü. Anlattıkları gerçekten etkileyiciydi. Kendisinin Bakım Merkezine sıkça gittiğini, orada yaşayanlarla belli bir zaman geçirmek farkına varmadan oluşan bir alışkanlığa dönüştüğünü, ve oradaki yaşamlardan bir kaç kısa portre çizerek bizlere aktarması son derece bilgilenmemizi sağladı. Hele de çok etkilendiği bir iki hastadan söz ederken, Kaymakamın gözlerinin dolduğuna tanık olduk.
Sayın Kaymakamımız, sokakta kimsesiz ve bakımsız kalmış vatandaşlar adına ne denli dertlendiğimizi hissettiği için bizlere bu bakım ve rehabilitasyon merkezinden söz etti. Belki de bu tarz bir konuşma gündeme gelmeseydi, biz yine atlayacaktık bu derece önemli bir olguyu.
Hemen orada, o anda, kafamdan bir dünya yapılabilecek etkinlik geçmeye başladı. İnanıyordum ki diğer arkadaşlarda benim gibiydiler. Bir kısmını Kaymakamımızla bölüştük. Gerisini de iki seneden bu yana birliktelik toplantılarımızı devam ettirdiğimiz dernekler kabul gününde arkadaşlara açmak üzere sakladık. Amaç bir elin cılız sesi üzerine, onlarca elin güçlü etkisini uygulamaktı. Konuşmalarından anladığım kadarıyla Sayın Kaya bu tür duygusal ve hassas konular üzerine basınla gitmekten pek hoşnut değil. Ancak bu tanıtımı yapmayı bir görev olarak üstlenen ben gazetemdeki köşemden tüm Kocaeli halkına duyurmak istiyorum. Orada ki insanların devletin himayesinde olduğunu tabiî ki biliyorum. Pek bir şeye ihtiyaçlarının olmadığı da sıkça söyleniyor. Tamam da, ya sevgi. Ya sıcaklık. Ya onlara gülen ve şefkatle bakan yeni yüzler. Samimiyetle uzanan eller. Oradaki tüm idarecileri ve personeli ayrı ayrı kutluyorum. Fakat çok iyi biliyorum ki, bu insanların çoğunun dışarıdan gelecek sevgi aktarmasına müthiş gereksinmeleri vardır. Bu kadarı bile zaman içinde onları rehabilite edebilir.
Evet sayın okurlar. Gündoğdu Kalıcı Konutları mevkiinde bulunan, Kocaeli Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’ ni tanımanızı isterim. Burası Türkiye’nin en büyük bedensel engelliler merkezi imiş. Şu sürede merkezden 50 çocuk, 40 kadın, 100 erkek olmak üzere 200 vatandaş hizmet alıyor. Çoğu kimsesiz, biçare. Hep söylerim ya, bizim ilimiz Sosyal Hizmetler konusunda pek çok idealı ilden daha önde. Kurumların başında işini bilen yöneticilerse, sosyal yaşam adına ayrı bir şans. Görevlerini fazlasıyla ve heyecanla icra ediyorlar. Bu bağlamda da sürekli yeni projelere doğru koşuyorlar. İşte tam bu arada bana “ bize düşen ne” diye soran olabilir. O nedenle bir kez daha tekrar edelim. İlk önce Sosyal Hizmet projelerine destek vermemiz gerektiğini aklımızdan çıkartmamak kaydıyla, bu kurumlarda yaşayanlara gönlünüzün derinliklerinden bir demet sevgi. Saçlarını okşadığınızda umut veren bir tebessüm. Ellerini tuttuğunuzda sıcacık bir temas ve yanaklarına konduracağınız minicik bir hayat öpücüğü. Hepsi bu kadar. Unutmayın bir gün bu alışverişin muhatabı bizlerde olabiliriz. Hayat ne oyunlara gebe bilinmez.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur.