Aktaş ve Koruma Şirketler Grubu’nun ortaklaşa yapmaya çalıştığı iskele nedeniyle kentte tartışmalar çoğaldı.

Bölge halkı, yeşil alanlarının ellerinden gitme endişesi, ulaşım sorunlarının artması, koku artışı, bölgede yeni kimyasal depolama tanklarının yapılması ihtimaline karşı ayakta, “limanı yaptırmayacağız” diyorlar.

Onların sesini duyurmak da bizim görevimiz.

Ancak bu kentin burada kazanıp burada yaşayan ve buralı olan bir sanayiciye de ölçülü ve hakkaniyetli yaklaşması lazım.

Uzatmayalım sağduyu lazım.

***

İki gün önce yazımda net biçimde belirtmiş ve şöyle bir final yapmıştım:

“Evet körfez liman yapımı için uygun. Daha doğrusu uygundu. Ulaşım hatlarının ortasında, İstanbul’a bu kadar yakın bir noktada güvenli bir bölgede liman yapmak büyük ayrıcalık.

Eyvallah ama Körfezde 40’a yakın liman var.

Dolayısıyla yeni liman istemiyoruz.

Bölgede yeni liman olacaksa karşıyım.

Bölgede yeni liman olmayacak ama çevre riski artacak ve ulaşım berbat olacaksa yine karşıyım.

ÇED toplantısının da halkın istediği gibi yapılmasından yanayım.

Ancak bölge sakinleri ile şirket yöneticilerinin ÇED dışında da toplu bir araya gelmesinden yanayım. Şirket yöneticileri bölge halkına yapmak istediklerini en iyi şekilde anlatmalı.”

***

Perşembe akşamı Sadun Çetin ile TV 41’de 7 Artı programında ağırlıklı olarak Kortaş Limanı meselesini konuştuk. Program sırasında da fikrimi söyledim ve sürecin şeffaflaşması adına ÇED dışında sanayici ile bölge sakinlerinin bir araya gelmesi gerektiğini vurguladım.

Salı günü Vefa İbrahim Aracı ile uzun uzun konuşmuştuk. Alanı gezme noktasında da karar vermiştik ancak iş seyahati nedeniyle uçuşu olan Aracı ile benim programım örtüşmedi. Aracı Perşembe günü akşam saatlerinde geldiği ilimizde –yazımı okuduktan sonra- ayağının tozuyla mesaj atmış. Olduğu gibi yayınlıyorum:

“Adem Bey, iyi akşamlar. Çağrınızı severek kabul ediyorum. Şimdi İndim İstanbul’a, Gece döneceğim İzmit’e. Yarın cumadan sonra, veya Cumartesi sabah veya pazar günü, veya pazartesi öğleden Sonra (Ki o zaman raporu hazırlayan ekip de katılabilir) Seve seve tüm ilgililer ile bir araya gelirim. İstedikleri yerde.,. İsterler ise buyursunlar fabrikada tek tek anlatalım.

Ayrıca yeşil alan arkasındaki alanımız 10 bin değil 4 bin m2 ve sanayi alanı zaten. Depo vs değil, ki bu işin orası ile yakın uzak hiç ilgisi yok. Ve 26 yıldır oraya zaten elde sürmedik.

İster siz, ister bizim arkadaşlar muhtarlar veya diğer ilgililer toplantıyı ayarlasınlar.

Ben hazırım istedikleri yerde ve zamanda anlatmaya.”

Ben konuda Vefa İbrahim Aracı’yı samimi buluyorum.

Mesele üzüm yemekse, evet bu toplantı yapılmalı. Ön ayak olması gereken isimler de İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, Şirintepe Mahalle Muhtarı Nilgün Düzen ve Cumhuriyet Mahalle Muhtarı Mustafa Yaman’dır.

Doğrusu pazartesi günü için böyle bir çağrıyı kendilerinden bekliyorum.

O KÖPRÜYÜ SANAYİCİLER ACİL OLARAK YAPMALI

Tabi olayın bir boyutu daha var: Ulaşım…

Bunu konuşulmaya bile gereksinimi yok. Zaten Plaj yolu içinde o araçların geçmesi artık kabul edilemez. İlk günden beri depolama alanı ve ulaşım meselesini yazan biri olarak Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın belediye meclisinde yaptığı konuşmayı çok önemsedim.

***

Büyükşehir Belediye Meclisi'nde CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir

’in Cumhuriyet ve Şirintepe Mahallesi'nde liman yapılması ile ilgili sorusuna yanıt veren Tahir Hoca “İlgili birimlerimiz gereken çalışmayı yaptıktan sonra açıklama yapabilirim. Plajyolu bölgesinde ulaşım ile ilgili ciddi sıkıntılar geliyor bize. Tesisin araçları bölgede ciddi sıkıntı yapıyor. Kapasite artacak ve ilave trafik olacak. Trafik ile ilgili bir çalışma yapılmadan orada izin verilmesi ciddi sıkıntı yaşatır. Böyle olursa doğru değil. ÇED izni verildikten sonra ilave depolama alanı için izin verilmeli mi, bu orada mı yapılmalı? Buna bakmak lazım. Öbür tarafın da dinlenilmesinden yanayım. İşsizlik var. İş bulun. Ama nasıl. Bunları sakin sakin tartışalım. Her konuyu devlet meselesi haline getirmeden objektif kriterler doğrultusunda tartışmalıyız.”

Çok doğru…

İstihdamı yok sayamayız ama trafik işkencesini de yok sayamayız.

Aracı bölgeye trafiği rahatlatacak bir köprü yapılmasından söz ediyor. Evet, tüm bu tartışmalardan bağımsız o köprü için çalışma ya da alternatif bir ulaşım güzergahı çalışması başlatılmalı. Bunun ekonomik bilançosunu da bölgede bundan yararlanacak sanayici karşılamalı.

Bekliyoruz.