Meslekte 30 yılı doldurmak üzereyim. Magazin, spor, siyaset muhabirliği yaptım. En az görev yaptığım alan asayiş- polis muhabirliği oldu.

Zor iştir…

Buna rağmen polis haberlerini yaptığım bir mesleki dönemde oldu. Kazalar, cinayetler, yangınlar, intiharlar, çeteler, terör vs… Hepsinin haberine de gittim.

Sevemedim polis haberciliğini…

Gerçekten zor iş…

Tabi en zoru polisin işidir. Hırlısı hırsızı her tür suç ve suçlu ile uğraşıyorlar.

***

Polisin halkı memnun etmesi kolay değil. Çünkü kimse çözdüğünüz sorunlarla ilgilenmez, çözemediklerinizle ilgilenirler. Çünkü algı böyle bir şey...

10 hırsızlığı önleyin 1 tane hırsızlık olsun, problem yaşarsınız.

Uyuşturucu ile ilgili en büyük operasyonları yapın ama uyuşturucudan bir kişi hayatını kaybetsin çabanızın karşılığını alamazsınız.

Nankör, zor bir iş…

***

Peki böyle diye vazgeçmek mi lazım?

Aksine daha da üzerine gitmek gerekiyor. Önleyici tedbirleri daha da güçlendirmek, suçları olmadan engellemeye odaklanmak lazım.

Kocaeli’nin yeni il emniyet müdürü Veysal Tipioğlu tam da bu görüşte…

“Kocaeli halkı rahat olsun, can ve mal güvenliği bizim emanetimizde. Olayları önlemek için önleyici tedbirleri artıracağız, kadromuzda da ekip ruhunu yükseltip maksimum verim alacağız.”

***

Tipioğlu, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’nden Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü görevine kısa bir süre önce atandı. Yazı İşleri Müdürümüz Cemalettin Öztürk ve polis muhabirimiz Kerim Yavuz ile birlikte Tipioğlu’na “hayırlı olsun ve hoş geldiniz” demeye gittik.

Dedim ya ben gazeteciliğin sadece emniyet- asayiş ayağını sevemedim. Ama bizim Kerim gediklisi. Kısa sürede de yeni emniyet müdürü ile iyi bir diyalog oluşmuş. Kısa zamanda üç kez makama gitmiş. Bendeniz ise yıllar sonra bir emniyet binasına ayak basıyorum. İçeri girmek için randevu saatini beklerken Cemalettin daha çok panodaki boş müdür fotoğrafındaki müdürün adını hatırlamaya çalışmakla meşgul. Benim dikkatimi ise sivil ama özenli giyinmiş gençler çekiyor. Bizim dönemimizin polis tiplerinden eser yok artık.

Bizden önceki misafirlerini merdiven başına kadar uğurlayan Tipioğlu aynı sıcaklıkla bizi karşılayıp buyur etti.

Bana soğuk gelen emniyet binasında kendimi birden sıcak ve samimi bir sohbetin içinde buldum.

Aynı dönemde -1989- 1993 yılları arasında- Bolu’da bulunduğumuz için biraz oralardan konuştuk. Ama asıl sohbetimiz aynı gün başladığımız rejim oldu. Tipioğlu 21, ben 23 kilo vermişiz. O spora daha çok ağırlık vermiş ben biraz daha yediğim içtiğime dikkat ediyorum.

***

Elbette bunlar işin magazini…

Yeni Emniyet Müdürümüz Veysal Tipioğlu ile çok önemli konularda da konuştuk.

Emniyet, son dönemde çok yıpratılmasına karşın ayakta kalmış güçlü bir kurum.

Devletin kolluk güçlerinin böylesi sıkıntılı süreçleri böylesine güçlü atlatması çok kıymetli…

Son dönemdeki emniyet müdürlerine bu yüzden eskilere göre çok daha fazla iş düşüyor.

Veysal Tipioğlu, “Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Teşkilatı’nda personel eksik mi fazla mı ben buna bakmam. Ben, elimde ne kadar kadro varsa, o kadro ile görevimizi en kusursuz şekilde yaparım. Kadro önemli değil, önemli olan ekip ruhu içinde hareket etmektir. Kocaeli Emniyet Teşkilatı’nda sorun olacak kadar personel eksiği yok. Önümüzdeki günlerde ilçe emniyet müdürlüklerini ziyaret edeceğim, personel durumlarını ve kadro atamasını gerçekleştireceğim” diyor.

Net değil mi…
Eksik var ama çok değil ama buna takılmayacağız ekip ruhu ve verimliliği artıracağız” diyen bir bakış açısı çok kıymetli…

***

Ve vurgusunu yaptığım, önleyici tedbirler meselesi; Tipioğlu:

“Kocaeli, stratejik bir kent… Kocaeli’ni her zaman önemli bir kent olarak biliyorum, huzurlu bir kent. Benden önceki il emniyet müdürümüz ve emniyet teşkilatımız huzur ve güveni tesis etmiş. Benim göreve başlamam ile birlikte halkımızın huzur ve güvenini sarsacak en ufak bir endişeye mahal bile vermeyiz. Halkımız rahat olsun. Benim önceliğim, olayların sayısını azaltmak için önleyici tedbirleri artırmak olacak.”

Bu söylemi çok sevdim.

Ancak çok zor olduğunu da görüyorum. Çünkü bunları konuştuğumuz gün cinayet haberleri gazetelerin manşetlerini süslüyordu.

İnşallah Veysal Tipioğlu ve ekibi bu noktadaki pozitif istatistikleri daha da olumlu hale getirir.

***

Bana moral veren bir başka cümle daha kurdu, Tipioğlu:
 “Birkaç kez İzmit şehir merkezini gezdim. Halkla sohbet ettim, esnafa uğradım. Kimin ile ne sohbet ettiysem hepsinden de pozitif enerji aldım. Kocaeli halkını çok sevdim. Çok kısa süre içerisinde bu kente ailecek ısındık. Emekli olduğumuzda bu kente yerleşeceğim.”

Bu kenti geçiş noktası olarak gören çok aile ve kişi var. Bu kente aidiyet duyarlılığı düşerken Tipioğlu’nun, bu sözleri bana umut verdi…

***

Bu vesileyle Veysal Tipioğlu’na ilimizdeki zorlu görevinde bir kez daha başarılar diliyorum.