Körfez İlçesi Çamlıtepe Mahallesinde bulunan, 3478-79-80-81-3482 nolu 5 parselden oluşulan 23 hektar arazi; 1976 yılında imar görerek iskana açılmış, 1977 yılında hakem sıfatlı mahkeme kararı ile hazineden alınıp Yarımca (Körfez) Belediyesi mülkiyetine verilmişti. Körfez Belediyesi, park, bahçe, huzurevi, yol, sokak olarak ayırdığı yerler dışındaki yaklaşık 200 parseli bedeli mukabili şahıslara ihale yolu ile sattı. Tapu müdürlüğünce hak sahiplerine T. C. Tapu senedi verildi. Devlet kayıtlarında bu yerler artık imarlı arsa vasfında, yüzde 80’ine de ruhsatlı konut yapıldı.
Bütün bu işlemler Devlet kurumları tarafından yapılırken Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri itirazda bulunmadı. 1977 tarihli hakem sıfatlı mahkemeden ihbar talimatı almasına rağmen mahkemede müdahil olmadı. 21 yıl gibi çok uzun süre bu işlemlere ilgisiz kaldı. 12 yıl süreyle de Özel Orman şerhini tapulara koydurmadı. Böylece arsalar defalarca alınıp satıldı, el değiştirdi.
Hazineden Körfez Belediyesine verilen bu parseller 1977 tarihinde ve evveliyatında Orman Tahdit sınırları içinde olmayıp Devlet Ormanı kabul edilmiyordu. Hükmi Şahsiyet Ormanı değildi. Özel Orman değildi. Orman yasalarımızda başka bir orman tanımlaması da yok.
Yasalara aykırı
Anayasanın 169. maddesi ile 6831 sayılı orman yasasının 2/B maddesi, evveliyatı Devlet Ormanı olup 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybeden yerlerin orman dışına çıkarılması hükme bağlanmıştır. Devlet ormanı olduğu halde niteliğini kaybeden yerler sınırlama dışına çıkarılırken 1977 tarihinden önce Orman tahdit sınırları için de olmayan, parsellere bölünen, imar ve iskana açılan, mülkiyeti belediye ve şahıslara olan yerlerin daha sonraki bir tarihte orman tahdit sınırları içine alınması bütün yasalarımıza ve genel hukuk hükümlerine aykırıdır. Orman Genel Müdürlüğünün böyle bir yasa yetkisi yoktur. 1987 yılı tarihinde ki 1 No’lu Orman Kadastro Komisyonu kararı ( zaten bu karar Orman Genel Müdürlüğünce yok hükmünde sayılmıştır.) na göre tapulara konan Özel orman sınırlandırmasının bekletilmeden kaldırılması yasal bir zorunluluktur. Bu şerhin kaldırılması için hiçbir yasal ve hukuki engel de yoktur.
Hasımsız dava açıldı
Son yıllarda hızla değişmekte olan yasalarımızın çok kıymetli orman bürokratları tarafından ciddiyetle takip edilmesini önermek insani ve toplumsal bir görevdir. Çözüm değil çözümsüzlük üretmeyi seven bazı bürokratlarımızın dahiyane fikirleri sayesinde bahse konu tapuların iptaline yasal zemin oluşturmak için 2000/222 esas sayı ile Körfez Asliye Hukuk Mahkemesinde hasımsız olarak dava açılır. Dava Orman yönetimi aleyhine sonuçlanır. Orman Genel Müdürlüğü davayı kaybedince bahse konu 5 parsel arazinin üzerindeki orman sınırlandırmasının kaldırılmasından başka yapacak bir şeyi kalmaz. Orman yetkilileri bu hususta şifaen ve alenen beyan ederler. Bunun üzerine Körfez Belediye Başkanlığı Orman Genel Müdürlüğüne şerhin kaldırılması için yazılı olarak başvurur. Ancak Orman Yönetiminin kaybettiği 2000/222E, 2001/530K sayılı Yargıtay 20. Hukuk Dairesi ilamının 3. sayfasının son paragrafında ‘’ davacı orman yönetimi Körfez Belediye başkanlığı adına tapuda kayıtlı olan yerlerden Belediye Başkanlığına karşı, gerçek kişilere ait olan yerlerden ise gerçek kişilere karşı tapu kayıtlarının iptali için dava açabilir.’’ Tavsiye niteliğinde ifade kullanılmıştır. Bu ifadenin Orman Yönetimini bağlayıcı karar niteliğinde olmadığı açıktır. Ama yine dahiyane fikirler ve çözümsüzlük üretiminden hoşlananlar tarafından tapu iptal davası açılması için çalışmalar başlatılır. Hiçbir yasal inceleme ve araştırma yapmadan tapu iptal davası açılmasına çalışılması da sonuçsuz kalmıştır. İmar ve tapulama tarihinden önce Orman tahdit sınırları içinde bulunmayan yerler için Orman İdaresinin tapu iptal davası açma hak ve yetkisi yasalarımıza göre yoktur. Bunun kanıtı da yaklaşık 8 yıl gibi çok uzun süre geçmesine rağmen tapu iptal davası açılamamıştır. İptal davası açılsa idi şimdiye kadar sonuçlanır ve yüzlerce ailenin mağduriyeti ortadan kalkardı. Çünkü tapular iptal edilse tapu sahipleri haklarını Körfez Belediyesinden talep edebilirdi. İptal edilmese de zaten sorun ortadan kalkar bunca insanımız mağdur ve perişan edilmezdi.
8 yıl gibi çok uzun süre Orman Yönetiminin tapu iptal davası açmaması, konunun çözümsüzlüğe itilmesi, görevin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine neden olmak değişen TCK 257. maddesinin 2. fıkrasında net şekilde anlamını bulmuştur. Umarız daha açık hareket etmek mecburiyetinde bırakılmayız.
Daha fazla mağduriyetlere meydan vermeden 5 parselden oluşan toplam 23 hektar arazi üzerine sonradan ve haksız yere konulan orman sınırlandırmasının bir an önce kaldırılması tek seçenektir. İlgili ve yetkililerin konuyu ciddiye almalarını öneririz.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.