Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Demokrat Kocaeli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt Soysal’a konuştu.
Rektör Hülagü, hastaneye gelen eleştirilerden oğlu ile ilgili eleştirilere, arabasından bakanlık isteyip istemediğine kadar her soruya yanıt verdi.
Hocam, yüz yüze eğitimden yana olduğunuzu hissediyoruz. Bunun sağlanması için ne tür çalışmalar ortaya koyuyorsunuz?
Covid-19 sürecinde hibrit modeli (yüz yüze ve uzaktan birlikte) eğitim yapıp yapmamayı konuştuk ve süreci tartışmaya devam ediyoruz. Şu an için 67 bin 584 öğrenci var. Bu öğrencilerin dağılımını inceledik. Son sınıf olup da bitirecek olan öğrenci sayısı bir hayli fazla. Lisans ve ön lisansta birinci sınıflarda 11 bin civarı öğrencimiz var. Onlar ilk defa lisans eğitimine başlıyorlar. Bu yüzden üniversite havasını koklamaları gerektiği konusunda bir yaklaşımımız oldu. Örneğin iki gün bir grup, iki gün de diğer grup gelsin. Fakat pandemideki son süreçteki artış bu çalışmamızı duraksattı. Daha sonra öğrencilerimizin yaşadığı illere göre bir araştırma yaptık. Buna göre, öğrencilerimizin yüzde 47’si İstanbul kökenli. Yüzde 42’si ise Kocaeli’de oturuyor. Kocaeli’de oturanlarda sıkıntı yok. Gider gelirler. İstanbul’da yaşayanları ise bir gün boşluk bırakarak üniversiteye getirmek istedik. Çünkü peş peşe olmayınca öğrencinin burada kalma sorunu da ortadan kalkacaktı. Geriye kalanları da yurtlarda barındırmak istedik. Bunların hepsini çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Bu süreçte tıp fakültesindeki internleri başlattık mecburen. Bu dönem herhalde uzaktan geçer. İkinci dönem yüz yüze başlar. Ama YÖK hibrit modele geçin derse, ona çok kısa sürede adapte oluruz. İyi bir alt yapı ve çeşitli alternatif barınma ve ulaşım yöntemleri bulduk.
Uzaktan eğitimde eksiklerin giderilmesi için önemli çalışmalara imza attınız. Bugün itibariyle sorunlar hangi düzeyde?
Evet, eğitim başlarken örneğin önemli bir ilke imza attık. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte öğrencilere tablet ve cep telefonu verdik. Yine Büyükşehirle konuşup ihtiyacı olanlara ücretsiz internet ulaşımı sağladık. Daha sonra YÖK bir atılım yaptı. Sivil toplum kuruluşları bu çalışmaların içine girdi ve uzaktan eğitimde eksikler bir bir ortadan kalktı. Uzaktan eğitim merkezinde bizim altyapımız iyiydi. Güçlendirmiştik zaten. Daha sonra yeni serverlar aldık ve daha iyi bir noktaya geldik. Şimdi hiçbir aksama olmadan eğitim sürüyor.
Bir de hastane süreci var. Orada süreç nasıl yönetildi?
Covid-19 dönemi bizim için sert geçti. Bilindiği gibi devlet hastaneleri pandemi hastanesi oldu. Bizler ise tüm hizmetleri verdik. Örneğin Covid-19 dışında önceliği olan, ameliyata ihtiyacı olan hastaların işlemlerini hiç aksatmadık. Yoğun bakıma Covid-19’lu hasta almadık. Koronada ölüm oranı yüzde 2-2,5’ken diğerlerinde daha fazla. Bu yüzden diğer hastalar için çok önemli rol üstlendik.
Öğrenci sayısı 85 binlerdeydi. Şimdi düşmüş görünüyor. Sebebi ne?
Evet, bedelli askerlik gelince birçok öğrenci kaydını sildirdi. Askere gitmemek için devamlı kayıt yaptırmışlar. Diğer yandan kontenjanları azaltmak için büyük mücadeleler verdik. Bunun da azalmaya etkisi oldu.
Hocam, Covid’li hastanın pozitif bir şekilde eve gönderildiği iddiası çıktı. Ne dersiniz? Bu yoğun süreçte böyle sıkıntılar oldu mu?
Böyle bir şey olabilir mi? Elbette ki yok… Bir hastanın testi negatif çıkıyor, iyileşiyor. Yakınları başhekimi arayıp “Hocam birkaç gün daha yatabilir mi?” diyor. Hocamız da “Olur” karşılığını veriyor. Hastanın gönlü rahat olsun, kafasında Covid’le ilgili şüphe kalmasın diye birkaç gün de fazladan yatıyor ve çıkartılıyor. Şimdi buradan çıkıp “Covid’li hasta pozitifken çıkartıldı” deniliyor. Ne kadar ayıp! Burası Covid servisi. Başka hastalar alınıyor. Ama haksızlık yapıp böyle bir olayda bile bizi eleştiriyorlar. Allah’tan korksunlar.
Oğlum için gücümü asla kullanmadım, kullanmam da
Oğlunuzun Cumhurbaşkanlığı Kamu Diplomasisi Kurulu’na atanmasının ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden memurluk hakkı kazanması çok eleştirildi. Ne dersiniz?
Benim oğlum zaten 8-9 yıldır Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışıyor. O Büyükşehirde görev aldığında ben rektör değildim. Bilim Merkezi Müdürü, yüksek lisansı var, doktorası var, alanında uzman… Amerika’da çalışmış, TÜBİTAK’ta paneller vermiş… Torpil olsa rektör olduğumda onu istediğim yere getirirdim. Fakat karışmadım. Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın da ben de bu konularda hassas insanlarız. Liyakate önem veririz. Hatta ona, “Benim çocuğum olduğu için hak etmediği bir yere gelmesin” demişimdir hep… Tahir Hoca da “Onunla ilgili kararları Büyükşehir verir” karşılığını vermiştir. Oğlum, 2013’ten beri sözleşmeli memur olarak çalışıyordu. 2019’da İçişleri Bakanlığının Büyükşehir’i denetlemesinde mülki başmüfettiş raporuna göre oğlumun memur yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Buna binaen 2 yıl sonra da memur yapılmıştır. Bu nedenle oğlum hak edilmesine rağmen memur yapılmamış. Şimdi, Cumhurbaşkanlığı Kamu Diplomasisi Kurulu’na oğlumu seçmişler. Ben de şeref duydum. Oğlum hakkı olan bir memurluğu bu görev nedeniyle aldı. Bunda ne var? Benim diğer çocuğum mimar. Sırf laf olmasın diye yüksek lisansını İstanbul Mimar Sinan’da yapıyor. Buraya gelse birincilikle girer oysaki. Bu açından çocuklarıma katkım değil, zararım dokunuyor.
Birkaç tane Mercedes mi kullanıyorsunuz?
Üniversitemize ait Mercedesler yok. Daha Valilikçe bize kullanım izni verilen, bizim tamir ettirdiğimiz ama sık sık arıza yapan, 2008 model, 350 bin kilometrede, acil durumlar için il içi kullanılan bir araba var. Diğeri de bizim kullandığımız araba. Kamu kurmundan kiraladığımız, 2009 model, 400 bin kilometrede bir araç. Mercedes minibüs ise benin hiç kulanmadığım, üniversiteye ait çeşitli hizmetlerde kullanılan bir araç.
Bakanlık gibi bir isteğim hiç olmadı
Bakanlık istiyor musunuz?
Benim bakan olmak gibi bir derdim yok. Tamamen algı oluşturmaya çalışıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın bana vermiş olduğu ektörlük görevini en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Bizim gayemiz üniversiteyi siyasetin dışında tutmak. Bunun dışındaki söylemlerle ilgilenmiyoruz.
“Cumhurbaşkanımız kaşını kaldırsa istifa ederim” neden dediniz?
Evet, bir televizyon kanalında dedim. Evet, Cumhurbaşkanım ima etse dahi görevi bırakırım. Çünkü rektörlük bir görevdir. Görev de verilir. Görev verilirse alınır da… Bu kadar basit. Bir örnek vereyim: Atatürk’ün çok samimi bir arkadaşı, bir Balıkesir milletvekili var. İlk meclis kurulurken o mebusa Balıkesir halkı teveccüh gösteriyor. “Balıkesir’den kurucu meclis üyesi olmanız gerekiyor” diyorlar. O da karşılık veriyor: “Bizi geleneğimizde göreve talip olmak yoktur. Göreve matlub olunmak vardır.” Ben de böyle düşünüyorum. Birinin kapısını çalıp şu görevi istiyorum demem.
İlk rektörlüğünüzde istediniz ama…
Hayır, istemedim. Bizim arkadaş grubunda gizli oylama yaptık ve oy birliği ile benim adım çıktı. Yoksa ben muayenehane açmıştım ve orada devam etmek istiyordum. Bir de siyasi görenler var beni… O grupta birbirinden farklı ideolojide birçok arkadaşım vardı. Örneğin Muhip Kanko Hocam da grubumuzun içindeydi, sosyal demokrattır… Onun gibi birçok isim vardı.
Cumhurbaşkanı istemedi mi?
O zaman Başbakandı. Neden aday olduğumu sordu. Oy birliği meselesini anlattıktan sonra “En fazla oyu alıp huzurunuza geleceğim” dedim. Öyle de oldu. Ben en fazla oyu aldıktan sonra atandım. Şimdi de herkes memnun. Sahasında en iyi isimler görev yapıyor. Böyle de devam edecek.
Keşke imzalarını geri çekselerdi
Üniversite ile ilgili bazı değerlendirmelerin sizi üzdüğünü görüyorum. Bunun dışında üzüldüğünüz neler var?
Örneğin devletimizin terör örgütüyle mücadelesinin ardından bazı akademisyenler devlete katil diyen bir bildiri imzaladı. Bunun ardından da işlem yapıldı. Bu imzacıların bir bölümüyle konuştum. Devlete katil diyenin bir devlet üniversitesinde olmayacağını ifade edip, imzanı geri çek dedim. Birçoğu çekmedi. İçlerinde çok uzun yıllık arkadaşlarım vardı. YÖK de o sıra sürekli isimleri istiyordu ve isimleri sunduk. Açığa alındılar. İçlerinde, üzüldüğüm arkadaşlarım oldu. Hele de okumadan imza atanlar, politik mahalle baskısı nedeniyle bildiriye destek verenler… Keşke imza atmasalardı ve onlarla birlikçe çalışmaya devam etseydik.
FETÖ’cülerin atılması süreci de herhalde zordu.
Evet, çünkü büyük bir sorumluluk…Bir ara beni şikayet edip “FETÖ’cüleri atmıyor” dediler. Fakat biz burada komisyon kurduk ve adaletli davrandık. Şu ana kadar üniversiteden attıklarımızdan yalnızca bir kişi döndü. Yani, bu konuda en başarılı üniversitelerden biri olduk. Hak yemedik. Kul hakkına girmedik.
Twitter’daki öğrenciler benim müfettişlerim
Sosyal medyanızı siz kullanıyorsunuz değil mi?
Tweetlerin hepsini ve yazıyorum. 112 bin takipçim var. Herhalde en fazla takip edilen rektörlerden biriyim. Sebebi de öğrencilerle birebir diyalog kurmam. Bundan çok memnunum. Öğrencilerim benim gözüm kulağım. Nerede ne eksik var, onların tweetlerinden öğreniyorum. Hemen baktırıyorum eksiğe. Bir gün ikinci öğretimden öğrenciler gece 10 buçukta yolda kalmışlar. Numaranı özelden at dedim. Attı. Onları hemen sıcak bir yere gönderdim. Yemeklerini yediler. Tahir Büyükakın’ı aradım. O zaman genel sekreterdi. “Çocuklarım soğukta kalmışlar” dedim. Servis gönderdi. Sonra da saati 11 buçuğa çektiler. Öğrenciler benim için müfettiş. Tüm eksiklikleri söylüyorlar.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(8)Kuruceşmeli - Bende aşı bulduk diyecek zannettim.
Tespit - kovid19 aşısının KOÜ'de 3.faz çalışma aşamasında olduğunu bilmediğine göre senin kaldırım mühendisi olduğunu düşünüyorum
Jeol.mh. Behzat Gönül - KOÜ 'nın tanınması beni mutlu yapıyor. 17/03/1999 mezunu ve başta 17/08/1999 depremini önceden tespit eden ve halen depremleri önceden tespit yapmaya devam eden bir Jeoloji Mühendisi olarak KOÜ 'nin başarılarının artırılıp basında yer alması gurur vericidir. Nitelikli bilgi ve alın teri ile bulunan deprem tespit bilgilerim; baskılarla, tehditlerle ve saldırılarla benden alınamaz. Bilgiler, WhatsApp üzerinden çok hızlı olarak basına ve tv 'lere giderken, canlı yayın ile tüm ülkeye ve dünyaya bildirmek mümkün. (Jeoloji Müh. Behzat Gönül / Kocaeli).
Ayşe Varank - Hastanede bugün15 gündür tomografi çekimleri makinalar bozuk diyerek yapılamıyor.Durumu acil olanlar var ameliyat olması gereken çekim bekleyen hastalar var sağlık herşeyden önemli diyorsunuz aksayan sağlık hizmetleri için hangi çözümleri üretiyorsunuz.
Jeol.mh. Behzat Gönül - Jeofizik müh. Prof. Ş.B. yerin altının tomografisini çektiklerini ve deprem araştırdıklarını yerel ve ulusal tv 'lerde anlattı. Şimdi ne olacak, yabancı ortaklı projelere milyon dolarlar harcadı. (Jeoloji Müh. Behzat Gönül / Kocaeli).
Murat - 1-) Oğlunuz 8-9 yıldır büyükşehirde çalışıyor olabilir.Ama siz cumhurbaşkanımızın doktorluğunu daha uzun süredir yapıyorsunuz.Dolasıyla yine bir torpil söz konusu olabilir
2-) Yapılan doktoranın niteliğine bakmak lazım.Oğlunuzun doktora hocası olan Nilgün hoca nasıl oldu da birden rektör yardımcısı oldu şaşırdık.
3-) Terörü desteklemeyen,vatanını seven,Milli Teknoloji Hamlesi'ne proje üretmek isteyen mühendislik öğrencilerine neden destek vermiyorsunuz ?
4-) Mühendisliği temsil eden rektör yardımcısı çok pasif.Bilerek mi pasif kişileri bu makam seçiyor?
5-) Mühendislik öğrencilerine sağladığınız 5 şeyi saymanızı isteyebilir miyim ?
Bu soruları da sorabilirseniz işte o zaman tarafsız gazetecilik yapabiliyorsunuz demektir.
Mühendi̇sli̇k Öğrenci̇si̇ - SAYIN REKTÖRÜM
BİZLER MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİYİZ
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TEKNOPARK İNŞAATIMIZ NEDEN YARIM BIRAKILDI ? BÜTÇE İSTİYORUZ DİYORSUNUZ HİÇBİR ANKARA ZİYARETİNİZİ YOK.
HASTANE İÇİN HAZİNE BAKANINI ARAYABİLİYORSUNUZ AMA MÜHENDİSLİĞİE GELİNCE HİÇ SESİNİZ ÇIKMIYOR.
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ TARİHİNDEKİ EN KÖTÜ ZAMANLARINI GEÇİRİYOR.ÜLKENİN GELECEĞİ PROJE YAPAN ÖĞRENCİLERE DESTEK VERMİYORSUNUZ.SANAYİDE KENDİ PARAMIZLA ATÖLYE KİRALIYORUZ.
KAMPÜSE BİRKAÇ MASA SANDALYEDEN OLUŞAN BİR OFİS KURMAK ÇOK MU ZOR ?
EĞER BİZ ÖĞRENCİLERİN CİDDEN MÜFETTİŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ BUYRUN SİZE RAPOR
SAYGILARIMIZLA
Cengiz Semer - Dayi sen hayırdır ya. Kocaeli üniversitesi avukatı mısın? Her yorumun altındasın. Yoksa trol müsün?
Jeol.mh. Behzat Gönül - Syn. Öğrenci, 1994 Jeoloji Müh. Bölümüne girdim ve 1995 Dinar depremi sonrası, Jeoloji ve Jeofizik bölümlerinden derslere gelen akademisyenler ile depremler olmadan önce belirtileri derslerde işlenirken, benim vücudumun deprem öncesi etkilendiğimi ve depremlerin önceden tespiti konusunda çalışmalar planladığınmı söyledim. 1999 depremi sonrası basına ve tv' ye çıktım. Bulduğum depremleri bildirdigim akademisyenler basına çıkıp kendi bulguları gibi açıkladılar, bazıları da iş adamlarını ve belediye başkanlarını kandırdı. Her durumda, ben depremleri tek başıma önceden tespitimi yapmaya devam ediyorum, güneş balçıkla sıvanmaz. (Jeoloji Müh. Behzat Gönül / Kocaeli).
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.