20 yıllık işini bıraktı, memleketi Kandıra'da hindi yetiştirmeye başladı

İstanbul'da 20 yıl taksicilik yapan Yavuz Yıldırım, yeni tip  koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle memleketi Kandıra'ya yerleşerek, lezzetiyle ünlü "Kandıra hindisi" yetiştirmeye başladı. İlçede köylüler tarafından yetiştirilen, lezzetiyle ünlü Kandıra hindisi yılbaşı sofralarında yerini almaya hazırlanıyor. 

Meralarda 8 ay boyunca mısır, fındık, buğday, ayçiçeği ve kekik gibi ürünlerle yetiştirilen Kandıra hindisi, yılbaşına az süre kala pazarlarda ve kasaplarda satışa sunuldu. Hindinin kilogramı 35-45 liradan alıcı buluyor. Salgın nedeniyle İstanbul'dan gelerek Kandıra ilçesine yerleşerek hindi yetiştirmeye başlayan 56 yaşındaki Yavuz Yıldırım da birçok ilden sipariş alıyor.

"Kandıra hindisi tamamen organiktir"

İlçeye bağlı Babaköyü Mahallesi Karakaya mevkisinde hindi yetiştiriciliği yapan Yıldırım yıllarca İstanbul'da taksicilikle geçimini sağladığını söyledi. Yıldırım, salgın nedeniyle köyüne döndüğünü ve lezzetiyle ünlü Kandıra hindisi yetiştiriciliğine başladığını kaydetti.

Kandıra hindisinin merada gezinerek doğal beslenmesi nedeniyle lezzetli olduğunu anlatan Yıldırım, "20 yıldır İstanbul'da taksicilikle uğraşıyordum. Koronavirüs nedeniyle köyüme geldim. 'Köyde ne yapayım?' diye düşünürken aklıma hindi yetiştiriciliği geldi. Eskiden de hindi işi yaptığımız için 300 hindi aldım. Yetiştirdiğim 300 hindinin satışı için siparişler almaya başladım." diye konuştu.

Yıldırım, Kandıra hindisinin çiftlik hindisiyle kıyaslanamayacağını dile getirerek, "Kandıra hindisi tamamen organiktir. 7-8 ayda yetişir, yetiştirilmesi çok zordur. Emek ister. Hindileri buğday, arpa, mısırla besliyoruz. Günde 3-5 saat otlatıyoruz. Doğada çekirge, böcek ile arpa, buğday, çayır, çimen, otla beslendiği için Kandıra hindisi lezzetli olur, çiftlik hindisine benzemez." ifadelerini kullandı. Yavuz Yıldırım, hindi siparişi aldığı birçok ile gönderim yapacağını sözlerine ekledi.