Büyükşehir’den ‘Halil İbrahim Sofrası'

Yerel yönetimlerde kentin şehr-i emini olan belediye başkanları göreve geldiklerinde genelde “sosyal belediyecilik” konusunda dem vurur. Ancak bu sözlerini çoğu zaman unuturlar. Lafta kalır...

Sosyal belediyeciliği içselleştiren, yaşamını bunun üzerine inşa eden çok az belediye başkanına rastlarız...

İşte o belediye başkanlarından biri de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı olan Doç. Dr. TAHİR BÜYÜKAKIN...

Başkan Büyükakın, Türkiye’deki sosyal belediyeciliğin piridir. Sözde değil, gerçek manada halkla dertlenen, her kesime eşit mesafede duran, hiçbir bireyin aç ve açıkta kalmasına gönlü razı olmayan bir yerel yöneticidir...

2020 yılının başında tüm dünyayı kasıp kavuran “COVİD-19” salgınının o ilk günleri bizim için kâbustu. Ne yapacağımız, nasıl davranacağımızı bilmiyorduk. Yaşamamızı altüst olmuştu. Sokaklara çıkamıyorduk. İnsanlarla temasımız kesilmişti.
O zor günlerimizde elini taşın altına koyan, kentteki 2 milyon vatandaşın yaşamını dert edindi başkan Büyükakın...

O tarihlerde halkın umudunun kırılmaması, halkının yanında olduğunu göstermek için gazetemize şu açıklamayı yapmıştı:
“Diyelim ki pandemi uzadı, her şey çöktü ben belediyenin tüm yatırım harcamalarını durdurur belediyenin tüm bütçesini kentin insanlarının yiyecek ve içecek ihtiyacı için kullanırım. Tamamını aktarırım. Bunun için beni yargılarlar mı yargılamaz mı diye düşünmem. Burada akıl ve vicdan birbirinden ayrılmıyor. Hep aynı şeyleri mi yapacağız. Sokakta insanlar açsa ben tramvay yapsam ne olur...” demişti...

Büyükakın’ın bu açıklamaları gazetemizde yayınlandıktan sonra tüm ülkede büyük bir ses getirmişti...

Bu vicdana sahip olan bir belediye başkanı olan Doç. Dr. Tahir Büyükakın, önceki gün kent halkını iftarda ağırladı...

İftar, Büyükşehir Belediyesi tarafından yenilen Cumhuriyet Bulvarı’nda gerçekleştirildi...
Davetliydim. Katıldım...

İftar saatinden yaklaşık bir saat öncesinden iftarın verileceği bölgeye gittim. Bulvardaki iftar hazırlıklara tanık oldum. Masalara oturan insanlarımızın yüzlerindeki mutluluğu gördüm. Karmaşa yoktu, kargaşa yoktu. Yemekler sıcak tutulacak şekilde özel kapalı kutular içinde masaların yanı başında konulmuş iftar saati bekleniyordu.

İftar saatinden önce alanı gezerken başkan Büyükakın ve A Takımı ile birlikte alanı geziyordu. Kurulan masaların uzunluğu 1 kilometrenin üzerindeydi...

Başkan Büyükakın, tüm masaları gezdi, halka selam verdi, hal hatırını sordu. Çocuklarla özel ilgilendi...

İftar sofrasına İzmit’in farklı mahallelerinden insanlar gelmişti. Kimse özel olarak davet edilmemişti. ‘İftar duyurusu yapılmış isteyen iftara katılabilir’ denilmişti...

İnsanlar akın etmişti. Halk büyük bir ilgi gösterdi... Tüm masalar doldu. Hatta masa yetmeyince iftar tabağını alıp bulvar üzerindeki oturaklara oturup iftarlarını açan vatandaşlar bile vardı...

İftara Vali Seddar Yavuz, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, CHP eski İzmit Belediye Başkanı ve eski Milletvekili Erol Köse, eski Doğru Yol Partisi Milletvekili İsmail Kalkandelen, MHP eski Milletvekili Kemal Köse, AK Parti Milletvekili Radiye Katırcıoğlu, MHP, DSP, BBP il başkanları ve yöneticiler de iftarda hazır bulundu...
Kentin homojen yapısını oluşturan bir katılım...
Sevindirici olan da buydu.
Sosyal belediyeciliğin en güzel örneğiydi büyükşehir belediyesinin halk iftarı...

  
İftar haberini gazetemizin manşetinde yayınladık. “Kenti buluşturan iftar” başlığını atık...
Güzel, kusursuz, homojen bir ortamın yaratıldığı bu buluşmayı en iyi anlatan başlık buydu...

İftardan sonra Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden iftara kaç kişinin katıldığını sorduk, aldığım cevap karşısında şaşırdığımı söylemek isterim.
İftara tam 11 bin kişi katıldığını söylediler...
“Halil İbrahim Sofrası” (her gelenin kabul edildiği sofra) gibi...


Bu kadar insanı bir sofra etrafında toplayıp da hiç kusurun işlenmemesi büyük meziyet...

Sosyal belediyecilik yapılan hizmet karşısında her vatandaşın memnun kalması demektir...
 
Büyükakın’ın sosyal belediyeciliğini sorgulayan bazı kesimler varsa; bu kesimin Büyükakın’ı ya hiç tanımıyorlar ya da siyasi fikrinden dolayı ön yargı ile bakıyorlar...
Oysa belediyecilikte siyasi fikir ayrımı yoktur. Siyaset üstü bir sorumluluktur belediyecilik...
Büyükakın da bu anlayışı sergiliyor...

Bu kentte doğru ve öncelikli hizmetler yapılıyorsa kimin ne düşündüğü önemli değil. Meseleye ön yargı ile bakanlar bile yapılan hizmeti kullanıyor...

Güzel bir ramazan akşamıydı. Kusursuz bir organizasyondu. İki yıllık sıkıntılı pandemi sürecinden sonra bu kadar geniş katılımlı olarak bir araya gelmek güzeldi...
Başta Tahir Hoca olmak üzere, organizasyonu gerçekleştiren belediyenin tüm ekibine teşekkür ediyorum...

Son bir dip not yazmak istiyorum.
Büyükşehir Belediyesi Basın Dairesi Başkanı aradı, iftara davet etti, katıldım. Bu iftardan bir gün önce de İzmit Belediyesi’nin iftarı vardı.
Davet edilmediğim için katılmadım. Davet alsaydım katılırdım.

İki kurumun yönetim anlayışındaki fark işte budur...