Arife günü dernekte yardım çalışmalarıyla bocalarken içeriye doğru eğilerek bakan iki küçük beden dikkatimizi çekti. Kapıya doğru seslendim hemen “ Çocuklar bir şey mi istiyorsunuz. Gelin bakalım buraya” diye seslendim. İkisi önde, bir tanesi arkalarında üç erkek çocuğu utanarak bize bakıyorlardı. Bizim onlara sıcak davrandığımızı gördüklerinde ve onlara alışık olmadıkları biçimde sevgiyle yaklaşmamız sonucu biraz rahatlamış gibiydiler. Sanırım bizim onları nasıl karşılayacağımız konusunda baya endişeleri vardı.
Onları odamıza davet ettik ve konuşmalarını sağladık. İkisi kardeşti, diğeri arkadaş. Anneleri de arkadan gelecekmiş. Daha onlar gibi bir çok arkadaşları varmış. Adeta kıvranarak en önemli sıkıntılarını açıkladılar. Bu iki çocuğun ayakkabısı yokmuş, ayaklarındakilerde yırtıkmış, diğerininse okul pantolonu küçülmüş, annesi belini iğneleyerek tutturuyormuş. Okuldaki arkadaşları bunlarla alay ediyorlarmış. Çokk üzülmüşler, incinmişler, gururları kırılmış. Sonra bir çok şey konuştuk onlarla. Konuştukça açıldılar. Açıldıkça gerçek yaşamları çıkıyordu gün yüzüne. Çocuk saflığı ve temizliğiyle anlatıyorlardı dertlerini bizlere. Neyse biz her zamanki gibi bu yavrularımız içinde gerekeni yaptık ve onları mutlu mutlu yolladık evlerine..
Tamam da dert, sıkıntı bitmiş miydi yani. Asla. İki çocuğu, beş veya on beş çocuğu mutlu etmekle iyileşmez bu yara. Çünkü konu çocuklarımızdı. Yani, yaşamımızın en anlamlı öğesi, geleceğimizin teminatı, sevgimizin meyvesi, evimizin neşesi, sevincimiz, umudumuz, kaderimiz ve gözümüzün nuru yavrularımız. Bilindiği gibi çocuk Yaratanın insana bir lütfu bir tebessümüymüş. Çocuk sahibi olmaksa mukaddes ve sorumluluk yüklü, hassas bir görevmiş.
Eh buraya kadar tamam. Kimsenin pek itirazı olacağını sanmıyorum. Ancak şu yaşananlara baktığımda ülkemizde bu hayati konu adına ne yaptığımızı ve nereye koştuğumuzu asla anlayamıyorum. Ve şöyle düşünmeye başlıyorum ister istemez. Ne yazık ki ülkemizde belli bir kesim adına çocuk, ilahi bir lütuf değil, tesadüfen kazanılmış bir derttir. Ve, yanıldığımı sanmadığım büyüyerek gelişen bu realite toplumumuzun en büyük kesimini kapsamaktadır.
Çocuklarla ilgili küçük bir araştırma yaptım. Bakınız ülkemizdeki çocuk olgusu bu araştırmalara göre nasıl anlatılıyor..
*Dövülüyor çocuklarımız.. Her on çocuktan sekizi dayak yiyor.. En çok dayak 4 – 7 yaşındaki miniklere atılıyor..
*Çocukların yüzde yirmisi, büyük ve küçük çişini altına kaçırıyor.. Çocuklarda kekemelik, pepelik ve tik yaygın.
*Dayak sıklığı arttıkça çocuktaki ruhi problemler artıyor. 3 – 12 yaş gurubundaki çocukların yüzde kırkında davranış bozukluğu görülmüştür ve çocukların yüzde yirmisi korku içinde. Her on çocuktan ikisinin uyku problemi var, sözleriyle araştırmanın sonuçları sürüyor. Bunlara ilaveten çevremizde gördüğümüz çocukların çoğunluğu çocukluk kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeden ve anlamadan sorunlu bir ailenin içinde, inanılmaz derecede ağır sorumluluk yüklenerek ekmek parası derdine düşüyorlar. Büyük bir çoğunluğu eğitimini sürdüremiyor. Sonuçta sokaklarda her türlü tehlikeye müsait, korunmasız ve çaresiz kaderine terk ediliyorlar. Haaaa, madalyonun ters yüzünden bakınca, diğer çocuklarının çok mutlu olduğunu mu sanıyorsunuz? Tamam onları yaşam savaşı, yokluk, açlık pek ilgilendirmiyor. Ancak hiç bir şeyle tatmin edemedikleri bir doyumsuzluk onları hayatın hiç beklemedikleri kötü yanlarına doğru itebilir. Ellerine verilen bolca para ve aile yaşamlarının rahatlığı ve rehaveti onları aç kurtların hedefi haline getirebilir. Ve, ne çare ki bu tür bir çok çocuk ve aileyle de karşılaşmaktayız.
Ancak bizim daha çok ilgi alanımız bu dernek kapısından utanarak bakan ve yırtık ayakkabısıyla arkadaşlarının alay konusu olan çocuklar.
Devletin fazlaca önemsemediği, toplumun kendi içinde büyüyerek kanayan bu yarayı görmezden geldiği, çevresindekiler tarafından itilip kakılarak veya küçümseyip alay edilerek gururları kırılan çocuklar.
Ama bilmiyorlar ki, yarının gençleri ve emanetçileri olarak gümbür gümbür geliyorlar..
Sayın okurlar.. Aile yapısı ne olursa olsun..
Ebeveynleri huzurlu, dengeli ve evladıyla ilgili olmayan fertlerden oluşan toplumun geleceğe ümitle bakması mümkün değildir. Bir kısmı geçim kavgalarıyla, insanlara karşı büyüyen hırs, kin ve kızgınlıklarla.. Diğer bir kısmı tam tersine şımarık, hayatı ti ye alan, özgürlüğü tavan yapmış sorumsuz davranışlarıyla, bizim çocuklarımız..
Evet.. Sorumluluğun esas sahipleri başta olmak üzere ayrımsız tüm anne ve babalar.. Bu durumun çözümü nasıl bulunacak bilemem. Ama durumun vahim olduğunu sağır sultan duydu diyerek sizin ve yöneticilerimizin acil önlemeler almaları gerektiğinin en iyi şahitlerinden biri olduğumu mutsuz bir yakarışla söyleyebilirim.
Ahhh çocuklar ahhhh.
Tehlikenin boyutları her çeşit ürkütücü yanıyla karşımıza çıkmaya başladı bile..
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)izmitli - sayın sevcan ablamız, çocuklar bizim geleceğimiz ve onlarla iyi diyolog önemli.teşekkürler...
Ünsal Ertekin - Çocuklarımızın durumu bencede Allaha kalmış. Kötü yollara sapacak bir büyük kesim mevcut. Bu durum ülke için çok ürkütücü. Bari sizler onları yönlendirin Sevcan hanım.
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.