Konu Real Madrid ve M. City değil, futbolun çekiciliği…

Şampiyonlar Ligi yarı finalinde  önceki akşam oynanan Real Madrid-Manchester Ctiy maçı tarihe geçti.

Sadece ülkemizde değil, her halde Dünya bu maçı konuşuyordur.

İlk maçı 4-3 kaybeden Real Madrid, sahasında 1-0 geriye düştüğü karşılaşmada son dakikalarda iki gol bulup, maçı uzatmaya götürdü.

Uzatma da bir gol daha atıp, son yıllarda Dünyanın en iyi takımı olarak kabul edilen Manchester Ctiy’i 3-1 yenerek finale yükseldi.

Spiker Ertem Şener’in sanki bir Türk takımının maçını anlatıyor gibi gereksiz abartılı anlatımı olmasa çok daha güzel olacaktı.

Bir ara televizyonun sesini bile kısmayı düşündüm,,,

Sanırım bu maçı izleyen spor severlerin büyük bölümü de benim gibi düşünüp, Real Madrid’in kazanmasını istiyordu.

Finali iki İngiliz takımının oynamasındansa, Real Madrid-Liverpool eşleşmesi sanki futbolun doğasına daha uygun olacaktı.

Ve öyle de oldu, 28 Mayıs’ta Fransa’daki Real Madrid-Liverpool finalini izleme şansını bulacağız.

Şampiyonlar Ligi finalinde bir Türk takımını görmek acaba hangi nesile kısmet olacak, onu da kestirmek bile çok zor.

Belki de bu imkansız gibi duruyor.

Biz yine de bir temenni olarak gönlümüzden geçeni söylüyoruz…

… … …

Real Madrid ile M. Ctiy arasındaki maçı elbette tarihi bir karşılaşma olarak görmek gerekiyor.

Ama sadece iki takımın oyuncu kalitesine göre bu maçı okumak doğru değil.

Hiç kuşku yok ki, bu iki takımın da bir futbol kültürleri var.

En önemlisi futbolun çekiciliği ve oyunun güzelleşmesi için takımların çabaları var…

M.Ctiy, son dakikaya 1-0 önde giriyor, hala ikinci gol peşinde, fırsatlarda buluyor.

Aslında son dakikalarda Türkiye Liglerinde olduğu gibi, kaleciler yerlerde yatsa, oyuncular vakit geçirmek için çaba harcasalar belki de iki gol yemeyip, şimdi finale çıkan takım olacaklardı.

İşte futbol kültürü böyle bir şey…

M.Ctiy maçı kaybediyor, Pep Guardiola sahaya giriyor önce kendi oyuncularını teselli ediyor, sonra da rakibin teknik direktörünü ve oyuncularını tek tek kutluyor.

Tribünde bulunan çok az M.Ctiy taraftarı takımlarını çağırıp, alkışlıyor…

… … …

Bizim de bu maçtan alacağımız çok şeylerin olduğunu düşünüyorum.

Real Madrid’in çeyrek final ve yarı finalde geriden gelip, turu geçmesi başlı başına bir olay.

Bu tabi ki, büyük bir başarı hikayesi.

Ama bu takımların mücadelesi sadece sahada futbol oynamak değil.

Sporun güzelliğini, heyecanını da sahaya yansıtıyorlar.

Maçı bırakmamak, pes etmemek, takımlarına tutkuyla bağlanmak…

Çarşamba akşamı biz bunları yaşadık.

Çoğu insan M.Ctiy finale çıktı diye son dakikaları bile izlememişlerdir.

Futbolun çekiciliği, güzelliği de burada yatıyor…

… … …

Böyle maçları bizim liglerimizde izlememiz mümkün olmayacak gibi…

Kaç takım maçı buradan çevirmiştir.

Son Erzurumspor maçında bizim durumumuz.

Küme düşüyoruz, son dakikalarda bu maçı çevirecek ne bir görüntümüz, ne de bir umudumuz vardı.

Bursaspor ve Denizlispor maçları da aynı.

Çok çabuk pes ediyoruz.

Pozisyona giremeyince, kolayını bulup uzaktan şut atarak gol bulmak istiyoruz.

Ne duran top kullanabiliyoruz, ne de akan oyunda bir organizasyonun içinde oluyoruz.

Erzurumspor maçının son dakikasında serbest atış kazandık.

Direkt kaleye vursak gol olma şansı çok fazla.

Sanki takımımız 2-3 farklı galipmiş gibi paslaşarak kullandık, kaleye şut bile atamadık.

Son dakikada Mehmet Yılmaz, sağ kanatta topla buluştu, orta yapması gereken yerde kaleye şut atıyor.

Sahadaki oyuncularımız bile bu maçı çevireceklerine inanmıyorlar.

Çünkü böyle bir oyunumuz yok.

… … …

Bu tür üst düzey maçları izleyip, kendi ligimizde neden bu futbol oynanmıyor diye üzülüyoruz.

Çünkü bizim ülkemizde futbolun gelişimine katkı sağlayacak hiçbir projemiz yok.

Biz sorunun kendimizde olmadığını düşünüyoruz.

Dün  TRT spor’da haberleri izliyorum.

Spiker, son dakika haberi var dedi.

Son dakika haberi, Beşiktaş-F.Bahçe maçının hakeminin belli olduğuymuş, karşılaşmayı Arda Kardeşler’in yöneteceğini açıklıyor.

Şimdi üç gün derbi maçının hakemini konuşacağız.

Gülelim mi, ağlayalım mı, bilemiyorum…

… … …

Oysa bu maçın hakeminden çok F.Bahçe’de Arda Güler, Beşiktaş’ta Emirhan İlkhan neden oynatılmıyor, bunu sorgulamamız lazım.

Kocaelispor’un altyapısından A takıma neden oyuncu gelmiyor?

Ümit Can ve Berat Kartal gibi daha birçok genç yetenek neden görülmüyor?

Maç kadromuzda neden 2-3 genç isim bulunduramıyoruz?

Bunları konuşmamız gerekiyor…

Sonra Real Madrid-M.Ctiy maçını izledikten sonra, Türkiye’de futbol neden bu düzeyde oynanmıyor diye üzülüyoruz…

Derincespor 30 saniye ile Play-Off’u kaçırdı…

Bu sezon sportif olarak en başarılı takımımız Belediye Derincespor.

Üstelik bu kadar çok ekonomik sıkıntılar yaşamasına rağmen…

Belediye Derincespor, sezona çok da iyi başlamadı.

Ligin 5.haftasında Mardin deplasmanında 3-1 mağlup olup, düşme hattına inmişti.

Sonraki süreçte teknik direktör değişikliği, oyuncu sirkilasyonu derken takım son haftalarda Play-Off yarışına ortak oldu.

Geçen hafta da Play-Off hattına yükselmeye çok yaklaşmıştı…

… … …

Derincespor, geçen haftaya Play-Off hattının 2 puan gerisinde 7. Sırada girdi.

Üstünde de iki takım vardı.

Kırıkkale ve Yeşilyurt Ofspor…

Derincespor, deplasmanda grubun en iyi takımlarından, bir hafta önce şampiyon adayı Fethiyespor’u evinde 4-0 yenen Karşıyaka ile oynayacaktı.

Rakipleri de deplasmana çıkıyordu.

 Kırıkkale Ağrı’da, Ofspor ise Tepecikspor ile karşılaşacaktı.

Derincespor’un son haftaya iddialı girmesi için Karşıyaka’yı yenip, rakiplerinin de puan kaybetmesini bekleyecekti.

Derincespor’un rakiplerinin ikisi de deplasmanda mağlup oldu.

Temsilcimiz de 2-0 öne geçtiği maçta 90+7’ye kadar 2-1 öndeydi.

Uzatmanın son 30 saniyesinde duran toptan yediği golle maç 2-2 sona erdi.         

Maçın hakemi golün santrasını bile yaptırmadan karşılaşmayı bitirdi.

Derincespor 30 saniye daha skoru 2-1’de tutabilse, yarın sahasında şampiyonluk şansını kaçıran Fethiyespor’u yenmesi halinde Play-Off’a çıkacaktı.

Son hafta öncesinde Derincespor’un çok az da olsa şansı var.

Şimdi rakiplerinin kendi sahasında puan kaybını bekleyecek.

Karşıyaka’yı yenmesi halinde bugün diğer maçların sonucuna bakmayacaktı.

Bu kadar sıkıntılı bir sezondan sonra Derincespor’un Play-Off’a, 2.Lig’e çıkması büyük bir olay olurdu.