Başarı Hodri Meydan'la, atkılılarla gelecek

Futbol oyunu heyecan işidir.

Oyun anında sahadaki oyuncuların stresi artar.

Adrenal ölçümleri tavan yapar.

Bu nedenle psikolojik destekle adrenal seviyesinin normal seyretmesi istenir.

İstenir ki harcanan eforla, sinir sistemleri tahrip olmasın, akılla mücadele etsinler,

kendilerine ve takım oyununa zarar vermesinler.

Ama Yeni Erzurumspor müsabakasında gördük ki bizim takımın adrenal hormonları

uyku moduyla eşdeğerde.

Aksine mutluluk hormonu serotonin adeta üst seviyelerde.

Gayet rahatlar, sahada değil sanki otelin lobisindeler.

İpin ucunu salmışlar, gittiği yere kadar havasındalar.

3 puanı bırakın, oynamadan evinize dönün teklifi gelseydi,

belki de neden olmasın peki diyeceklerdi.

İşte bu ruhsuzluğa yeter diyemeyenlerin koltuklarına çekileceği,

taraftarların devreye gireceği,

Fırat Hoca'nın gerekeni yapacağı anları yaşayacağımız bir haftadayız.

Hoca'nın bu kadroyla işi çok zor ama üstesinden geleceğinden de hiç şüphem yok.

Tribünlerin sevgisi ve inancı Fırat Hoca'nın en önemli itici gücü.

Bu hafta bunu fazlasıyla arkasında hissedecektir.

Ne kadar güçlü olduğumuzu,

gerçekten güçlü olmamız gerektiğini fark ettiğimiz bu günlerde ortaya koyabilirsek,

“evet, biz hem çok güçlüyüz hem de çok büyüğüz” diyebiliriz.

Bu hafta öyle bir hafta.

Taraftarların,

yönetimin çaresizliğine, oyuncuların acizliğine isyan ederek;

"BİZ VARIZ" demesi gereken bir hafta.

Bu hafta bunu söylememiz, haykırmamız gereken bir hafta!

Bir başkanın affedilmez hatalarını,

birçok yöneticinin görmeyip, duymayıp, dillendirmediklerini,

adını tesislere koymayı düşündükleri eski bir teknik adamın vebalini, acizliğini,

cepheden kaçarak eğlencesi bol,

renkleri değişik,

aidiyeti farklı sahnelerde rol kesen bir idarecinin sorumsuzluklarını,

futbolcu tacirlerinin ihanetlerini özenle dosyalayıp,

hesabının sorulacağı güne kadar rafa kaldırma haftası.

Her şeyin çözümünün para olduğunu sananların,

çok primin çok puan demek olduğunu zannedenlerin, 

bizi uçuruma sürükleyenlerin inatlaşmalarını,

zaaflarını içimize atıp,

yüzlerine vurma gününe kadar sabretmemiz gereken bir hafta.

Kimsenin şüphesi olmasın; yapılanların hesabı yanlarına değil sadece yarınlara kaldı.

Bu hafta sorumluluğumuz büyük, yükümüz dağlar kadar.

Onlar her şeyi akışına bıraktı.

Tribünlerin etkili gücüyle o akışı tersine çevireceğimiz haftadayız.

Gez göz arpacık Altınordu'yu gösteriyor.

Velhasıl bizim için zor ama üstesinden gelmemiz gereken,

geleceğimize de tüm kalbimle inandığım bir haftadayız,

Rüya gibi bir ortamda tribünlerin etkili baskısıyla müsabakaya çok önde başlayacağız.

Buna herkes inansın.

Yaratılacak olağanüstü atmosfer, oyuncularımızın iliklerine işleyecektir.

Muhtaç oldukları kudret 90 dakika boyunca kendilerine sunulacaktır.

Bunu daha önce çok yaşadık

Bir kez daha yaşanacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Ne güzel söylemiş Fransız siyasetçi Germain Martin;

"Mağlubiyete uğrayınca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir ZAFER arzusu yatar"

Küllerinden doğmasını bilen Kocaelispor'da umutsuzluk asla olamaz.

Stadımızın gönlünde ZAFER arzusu yatanlarla dolması,

coşması ile yine tarihi bir gün yaşanarak bu engel aşılacak.

Başarı Hodri Meydan'la, atkılılarla gelecek.