Erzurumspor ve Altınordu maçları Fırat Gül’e yazar...

Erzurumspor yenilgisi sonrasında oynayacağımız Altınordu maçı çok daha büyük önem kazanmıştı.

Son iki haftaya avantajlı girmemiz, iplerin elimizde olması için de mutlaka kazanmamız gerekiyordu.

Ne yazık ki, 20 bin taraftarın önünde oynadığımız maçı kazanamadık.

Son iki maçta 5 puan kaybettik.

Rakiplerimiz deplasmanda bile kazanırken, biz sahamızda puan kaybediyoruz.

Şimdi son iki haftaya girerken herkes elinde kağıt kalem hesap yapıyor.

Önemli olan bizim ne yapacağımız, bunu kimse bilemiyor.

20 bin taraftarının önünde Altınordu’yu yenemeyen Kocaelispor, deplasmanda Eyüpspor’u yenebilecek mi?

Hani işi son hafta Adanaspor maçına bıraktığımızda bir final daha oynayabileceğiz.

Son hafta bu şartlar oluşabilecek mi?

… … …

Son Erzurum ve Altınordu maçlarını izledikten sonra doğrusu benim kendi takımımıza inancım ve güvenim çok azaldı.

Bu iki maçta da bizim takımın sahadaki performansından ziyade, teknik ekibin takıma katkısının olmadığını gördüm.

Erzurumspor maçında en kötü 1 puan almalıydık.

Bu maçta eksiklerimiz vardı, hücumda sıkıntı yaşadık.

Ancak Fırat Gül’ün sahaya çıkardığı kadro, sahadaki dağılımımız bu maçta bize puan getirecek düzeyde değildi.

Takımın fizik gücü en yetersiz oyuncusu Samed Ali’yi bu maçta forvet oynatıp, Rasheed’i kanatta tutarak hücum etkinliğimizi azalttık.

Hadi maça böyle başladık.

Oyunun içinde bazı değişiklikler yapabilirdik, bunu da gerçekleştirmedik.

Maçın son bölümlerinde geriye düştükten sonra oyunu rakip sahada oynamaya başladık.

Bu kez de Fırat Gül, takımın üç uzun boylu oyuncusu Rasheed, Kolovos ve Berkay’ı oyundan aldı.

Kanatlardan gelecek ortalarda Kubilay, Yiğitali, Diop ve Samed Ali gibi kısa oyuncularla yan toptan gol aradık.

Gerçekten şaka gibiydi…

… … …

Fırat Gül, Erzurumspor maçında Samed Ali’nin performansını beğenmiş ki, bu kez Altınordu karşılaşmasında ilk on birde sahaya sürdü.

Üstelik Pereira’nın sakatlığı geçmesine rağmen…

Bu maçta Kubilay’ın yerine Diop ile başlaması doğru bir karardı.

Diop, Altınordu maçında takımın en çok koşan, rakiple ikili mücadeleye giren oyuncumuzdu.

Bence oyundan çıkacak isim de değildi.

Fırat Gül’ün, ilk 45 dakika sahada tahammül ettiği Samed Ali’yi ikinci yarı çıkarıp, Pereira ile başlar diye bekledik.

Ama teknik heyetimiz 2-1 geriye düştükten sonra Samed Ali-Pereira değişikliğine gitti.

Biz Pereira’nın performansını beğenmezken, Samed Ali’yi hiç kaldıramazdık.

Pereira oyuna girdikten sonra da bunu çok net gördük.

Aslında bizim beğenmediğimiz Pereira, rakibin üçüncü bölgesinde topu ayağında tutabilecek tek oyuncumuz.

Altınordu maçında da oyuna girer girmez, çok iyi oynadı…

… … …

Altınordu maçının son bölümlerindeki değişikliklerden sonra bizim rakip kalede baskı yapıp, etkili olmamız gerekiyordu.

Babacar’ın yanına stoper Alpay’ı da aldık, çift forvete döndük.

Burada da hata yaptık.

 Topu ceza sahasına getirecek Mehmet Yılmaz’ı çıkardık.

Tamam, Mehmet Yılmaz’ın kanadından iki gol yedik.

Ama bizim takımda kanatlardan topu getirip, etkili orta yapacak tek oyuncumuz Mehmet Yılmaz’dı.

Mehmet Taş, Mazlum ve Musa Nizam ile üçlü defansa dönmemiz doğruydu.

Forvette Pereira, Babacar, Rasheed ve Alpay ile kalmamız, orta saha ve kanatlarda etkinliğimiz çok azaldı.

Bu dörtlünün yanına yorulan, geri dönemeyen Kolovos’u da eklersek, 5 oyuncumuz ileri de kaldı, geri dönemedi.

Kubilay bile defansın önünde topu alıp, uzun oynamak zorunda kaldı.

Aynı şekilde defans oyuncularımız da uzun oynamayı tercih edince bizim öndeki oyuncularla, defans bloğu arasında 30-40 metre boşluk oldu.

Bundan dolayı dönen topları Altınordu aldı, hızlı hücumlarla geliştirdi.

Fırat Gül, son bölümde buna bir çözüm bulamadı…

… … …

Fırat Gül’ün teknik adam olarak antrenman bilgisini, performansını bilemiyorum.

Ama oyunu okuyabilme, kadro oluşumunda doğru tercihler yapamadığını görüyoruz.

Son iki maçımızda kaybedilen 5 puanı, futbolcu performansından çok teknik heyetin hatasına da bağlayabiliriz.

Fırat Gül, kenarda çok yetersiz kalıyor.