Düştük ama Samed Ali ve Fırat Gül’ü kazandık!

Gerçekten de ağlayalım mı, gülelim mi?

Bu sezon Engin Koyun ve yönetimi Kocaelispor’u öyle bir duruma soktu ki, Türkiye’ye rezil etti.

Bu liglerde oynamayacak, hele Kocaelispor’un formasını rüyalarında bile giyemeyecek isimleri transfer ettiler.

Hani Mehmet Altıparmak’ın kariyeri vardı, 2-3 takımı üst liglere çıkarmıştı, Fırat Gül denen arkadaşımızın Kocaelispor’da ne işi vardı?

Hem de final haftalarının yapılacağı son maçlarda takımın başına getirilerek, düşmemizi kolaylaştırdılar.

… … …

Bu sezon küme düşmemizi Fırat Gül ve 3-4 oyuncuya bağlamamak gerekir.

Son haftalarda takım olarak çok kötüydük.

Ama ligin son haftalarında takımın başında çok daha deneyimli bir teknik adam olsaydı, biz bu süreci kolay atlatır, küme de kalabilirdik.

Fırat Gül ile ilgili son haftalarda çok yazdım…

Özellikle son 3 maçta kaybedilen 8 puanın sorumlusu Fırat Gül’dür diye.

Bunları yazarken, bu kadroyu Fırat Gül’ün kurmadığını belirten yorumlar vardı.

Ben zaten oyuncu kadrosunun kalitesi ile ilgili bir şey demiyorum.

Bu takımda bırakın 1.Lig’i, 3.Lig’de bile oynayamayacak isimler vardı.

Benim eleştirdiğim konu, Fırat Gül’ü teknik adam olarak yetersizliği, sahaya çıkardığı kadro ve oyun planı…

Fırat Gül’ün bu Samed Ali ısrarı yüzünden biz son haftalarda hep 10 kişi oynamak zorunda kaldık.

Bu oyuncuda niye bu kadar ısrar etti, bunu anlayamadık.

Bu yönetimin içinde futboldan anlayan bir kişi bile olsaydı, bu duruma müdahale ederdi.

… … …

Geçen gün de yazdım.

Erzurumspor maçından sonra Fırat Gül’ü gönderip, ilimizden bir teknik adamla son üç maça çıksaydık, en azından kurtulma ihtimalimiz çok daha fazla olurdu.

Önceki gün ilimizde teknik adam olarak görev yapan, başka ilde yaşayan bir antrenör arkadaşım aradı.

Kocaelispor’un maçlarını devamlı takip ettiğini, Samed Ali de neden bu kadar ısrar edildiğini kendisinin de anlayamadığını, hele kanatlarda oynatılmasına çok şaşırdığını söyledi.

… … …

Engin Koyun ve arkadaşları, bu sezon sadece Samed Ali ve Fırat Gül’ü değil, bir çok futbolcuyu vitrine çıkardılar.

Oysa bu kadar yetersiz ve potansiyeli olmayan futbolcuların yerine ligin ikinci yarısında U-19 takımdan 4-5 isim kadroya alınabilirdi.

İki yıl önce kupa maçlarında oynayan sağ bek Yiğit Canguru’yu bitirdik.

Aynı şekilde A Takım kadrosuna aldığımız Berat Kartal’dan faydalanamadık.

Rasheed’e verilen şansı U-19’da Ufuk ve Yusuf’a verebilirdik.

Kubilay Yavuz’a tahammül ettiğimiz kadar 18 yaşındaki Ümit Can’a şans verseydik, bu genç oyuncuyu kazanırdık.

Biz Samed Ali, Rasheed ve Kubilay’ı kazanmayı çalışırken, kendi gençlerimizi kaybediyorduk.

Acaba Engin Koyun ve arkadaşları Fırat Gül ve Samed Ali’yi Türk futboluna kazandırdık diye seviniyorlarmırdır…

Gölcükspor ve Karamürsel’in gençlerinin futbol ziyafeti vardı…

Pandemi döneminden sonra yerel liglerdeki yaş grubu maçlarını zaman buldukça takip ettim.

U-18 yaş grubundan sonra start alan U-16 Ligi’nde de maçlar tamamlandı.

Bu sezon hem grup, hem de Play-Off maçları kısa tutuldu.

Normalde Play-Off maçlarında gruplarda 6 veya 8 maç oynanıyordu.

Bu kez Play-Off’lar eleme usulüne göre yapıldı.

İlk eleme, yani yari finali geçen Karamürsel İY ile Gölcükspor U-16 takımları finalde Başiskele Stadı’nda karşılaştılar.

Kazanan takım ilimizi Türkiye Şampiyonası’nda temsil edecekti.

Maçı Gölcükspor U-16 takımı 3-1 kazandı.

… … …

Tarafsız saha, Başiskele Stadı’ndaki maça daha çok ilgi bekliyordum.

Genelde yaş gruplarında böylesine önemli bir maçta en azından sporcu yakınlarının geleceğini tahmin ediyordum.

Yarı finalde Bağçeşmespor ile İzmik 41 FK’nin İzmit’te oynanıkları maçta M.Ali Kağıtçı Stadı çok daha kalabalıktı.

… … …

Bazen ailelerin geldiği maçlarda tribünde tatsız olaylar yaşanıyordu.

Bu kez Başiskele’de bir pozisyon dışında çok fazla olay olmadı.

Zaten sahadaki futbolcularda kendilerini öyle bir maça kaptırmışlardı ki, futbolun dışına hiç çıkmadılar.

Yarı finalde Karamürsel İY,  Gölcük Asarköyspor’u 5-1, Gölcükspor da Derince Birlikspor’u 4-2 yenerek finale gelmişti.

Finale de Karamürsel İY daha iyi başladı.

Sağ kanatta oynayan Keremcan ile ataklar geliştirdi.

Ama golü Gölcükspor duran topta Yağız Efe ile buldu…

Bu gole Karamürsel İY, stoperi Yusuf Akkuş ile cevap verdi, skor 1-1’e geldi.

İlk yarısı 1-1 biten maçta bu devrede Gölcükspor, sol kanatta Yağız Selim’in atakları ile pozisyonlara girdi.

Gölcükspor 1-0 önde iken Yağız Selim’in getirdiği topta Emre topu boş kaleye atamadı.

Belki bu gol olsa, skor 2-0 olacak, belki de maç bitecekti.

Gölcükspor, ikinci yarıda yine serbest atıştan Yağız Efe ile bulduğu golle skoru 2-1 yaptı. Hemen arkasında sahanın en iyilerinden bu kez Yağız Selim ile farkı ikiye çıkardı, maçtan da 3-1 galip ayrıldı.

… … …

 BAL’da kötü bir sezon geçiren Gölcükspor’un artık altyapısına daha çok önem vermesi gerekiyor.

Profesyonel ligde iken Gölcükspor’un altyapısından çok yetenekli isimler çıkıyordu.

U-16 yaş grubunda da böyle yetenekler var.

Sol kanatta oynayan Yağız Selim’i beğendim.

Orta sahadaki üç isim Ali, Yağız Efe ve Emirhan Durmaz çok teknik ve yetenekli oyuncular.

Defansta oynayan kaptan Atakan da takımın fizik gücü en iyi oyuncusu olarak ön plana çıktı.

… … …

Gölcüksporlu oyuncular, bu kadar baskı altında bile pas yapmayı düşündüler.

Doğrusu Gölcükspor’un oyununu çok beğendim.

Bu oyuncular gelişmeye açıklarsa, gelecek yıllarda bu kadrodan 3-4 isim çok iyi yerlere gelebilir.

Karamürsel İdman Yurdu’nu daha iyi bekliyordum.

Belki bu maçta kendilerini gösteremediler.

Bir maçla fikir edinmek doğru değil.

Siyah-Beyazlı ekibin altyapılarda daha önce yaptıkları ortada.

Gölcükspor’un teknik sorumlusu Yusuf Hocaoğlu ile Karamürsel İY’nin teknik sorumlusu Mehmet Nedim Küçük’ü kutluyorum.

İki takımda futbol oynamaya çalıştı.

Bunda teknik adamların katkısı çok fazla olduğuna inanıyorum…