Derince'deki ucube bina neden yapılmıyor?

Bir kentin adını andığımızda aklımıza gelen ilk imaj aslında o kentin kimliğinin bir yansımasıdır. Sadece yapılarla değil, yapıların çevreleri ve birbirleriyle ilişkileri üzerinden de şekillenen kent kimliği, aynı zamanda planlı ve duyarlı gelişimin sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Kentler güçlü bir kentsel imgeye sahip olmalı...
Modern, düzenli ve planlı bir kent yerleşiminde yapıların cephe kurguları, avlu, sokak bağlantıları, apartman girişleri ve diğer cephe özelliklerinin tekrarlanarak ritim ve bütünlük oluşturmasının kentin kimliği üzerindeki etkilerine odaklanıyor...

Peki, bizim şehrimizde güçlü bir kentsel imge neden yok. Neden modern bir kent yapılandıramıyoruz, planlayamıyoruz ve oluşturamıyoruz?

1999 yılının üzerinden 23 yıl geçti. Bırakın yeni ve modern bir kentsel imge yaratmayı; 23 yıl önce hasar almış, riskli durumda olan yapıları halen yıkamamış bir kentiz...

Bu sütunda hep yazarım...
Kentlerin modernleştirilmesi, görsel görünümleri iyileştirilmesi gerek...

Bakınız İzmit’in siluetine...
Şehrin kuzey yamaçlarına serpilmiş yıkık-dökük, eski-püskü, metruk, görsellikten ve kent imgesini oluşturan özelliklerden yoksun berbat bir görünüm...

Oysa çağımız bu berbat görüntüleri kabul etmiyor.
Dünya hızla değişiyor, mimari görsellikler her geçen gün farklılaşıyor. Şehir planları yenileniyor. Yapılar modernleştiriliyor. Yerinde dönüşümler dünyada hızlandı.
Biz, 23 yıl önce depremde hasar almış binalarımızı hala yıkamamışız? Böyle mi gelişeceğiz, bu hızla mı modern şehirler oluşturup insanlarımızı daha yaşanabilir yerlerde yaşatacağız(!)

Bugünkü İzmit silueti çağın çok gerisinde bir kent...
Kentsel dönüşümler başladı fakat her seferinde engeller çıkıyor, çıkartılıyor.
Ekonomik krizler, hukuki sorunlar, insanlarımızın halen modern yapılaşmalara olan itirazları nedeniyle mevcut yerleşik yapıyı bir türlü terk edemiyoruz... 
Eskiyi yeniye dönüştüremiyoruz...

Elbette ki bu kötü ve berbat görüntü sadece İzmit’te değil.

Yaşadığım Derince İlçesinde de benzer berbat görüntüler mevcut...

1984 yılında Derince ilçesine geldim. O tarihten bu yana bu ilçede yaşıyorum. Eskiden İzmit’in arka mahallesiydi. 1994 yılında yerel yönetimlerde yapılan değişikliklerle Derince belde belediyesi statüsüne kavuşturuldu. 2009 yılında da ilçe statüsü verildi...

Deniz ile dağ arasına sıkışmış bir ilçe merkezi var. 
10 mahalleden oluşuyor burası. Köyler bunun dışında...
Derince ilçe merkezindeki mahalleri ve sokak aralarını çok gezmiş biriyim. İzmit’in kuzey yamaçlarına serpilmiş yapılardan pek farkı yok.
Plansız, projesiz, belli bir düzen ve şehir planlaması göz önünde bulundurulmadan binalar, evler, derme çatma yapılan kondurulmuş...

Derence, 2009 yılında ilçe olduktan sonra bir şeyler yapılmaya başlandı. Yapılan tek şey ise bolca konutlaşma. Dağ tarafına uzanan yapılar...
Şehir merkezinde yerinde dönüşümler pek yapılmadı...

BAKİ KÜÇÜK’E AİT BİNALAR NEDEN YAPILMIYOR VEYA YIKILMIYOR?

Yazımın ana konusu olan Derince ilçe merkezinde bir türlü yapılıp tamamlanamayan veya yıkılmayan iki bina...
Bu iki bina, ilçe merkezinin en büyük caddesi olan Denizciler Caddesi ile Fevzi Çakmak Caddesinin kesiştiği noktada bulunuyor. Derince Belediye binasına da 100 metre mesafedeler...

1984 yılında Derince’ ye okumak için geldiğinde 6 katlı bu bina kaba inşaatı tamamlanmış, dış sıvaları yapılmış halde duruyordu.1988 yılında okuldan mezun oldum binalar aynı şekilde duruyordu...
1992 yılında gazeteciliğe başladım binalar aynı duruyordu.
30 yıldır gazetecilik yapıyorum. Her gün İzmit’teki işime gelip giderken bu binaların önünden geçiyorum. 1984 yılından bu yana 38 yıl geçmiş, binalar halen aynı şekilde duruyor.

Binalar, Derince esnaflarından olan iş insanı BAKİ KÜÇÜK’ e ait...

Küçük, ilçenin önemli müteahhitlerinden biri. İnşaat alanında bayilikleri bulunuyor. Yap-Sat inşatlar yapıyor...
İnşaat alanında bu kadar önemli işler yapan Baki Küçük, 38 yıl önce yaptığı ve yarım bıraktığı binalar neden tamamlanmıyor?
Yarım bırakılan bu binaların zemin katlarındaki dükkânlar kiralanmış ancak üzerindeki daireler inşaat halinde... İlçe merkezinin en işlek caddesinin üzerinde birer enkaz olarak duran bu binalar aynı zamanda ciddi bir risk oluşturuyor. Görsel kirlilik oluşturuyor.

38 yıldır bu şekilde bekletilen binaların neden tamamlanmadığı belli değil. Yapım sürecinde ruhsat işlemlerinde bir sıkıntı mı var o da bilinmiyor. Binaların sahibi Baki Küçük iflas mı etti o da değil. Küçük, ilçe merkezinde halen önemli işler yapan bir müteahhit ve iş insanı...

Kocaeli deprem fay hattı üzerinde olan bir şehir. 1999 yılında dünyanın en korkunç depremini yaşamış, binlerce insanımızı kaybetmiş bir şehiriz. Depremde ayakta kalmış ancak halen oturulan binaların çoğu risk oluşturuyor.

Derince ilçe merkezinde Baki Küçük’ e ait inşaatları yarım kalmış bu metruk binalar ciddi bir risk oluşturuyor. Olası bir depremde binaların yıkılma riski çok yüksek...

Derince sonuçta bir ilçe, belediyesi var. Fen İşleri Müdürlüğü vardır. Belediyenin bu binalarla ilgili vereceği bir kararı elbette ki vardır. Yoksa da devreye büyükşehir belediyesi girmeli...
İlçe merkezinin en işlek caddesinin üzerinde 38 yıldır birer enkaz gibi duran bu binaların akıbetiyle ilgili en kısa sürede bir karar verilmeli...