Küme düştükten sonra mevcut başkan ve yönetimini şehirde geniş bir kitle eleştiri yağmuruna tutuyor haklı olarak. Yapılması ve yapılmaması gerekenleri hepimiz sıralamaktan geri kalmıyoruz. Tüm camianın dilinde altyapımız, kurumsallaşma, sistem ve İzmit’in çocukları kelimeleri dolanıyor. Peki kurumsallaşma nedir bunun açılımını başkanımız, yönetimimiz, taraftarlarımız biliyor mu? Ya da bu adımlar atıldığında şehrimizin veya taraftarlarımızın buna sabrı var mı? Bu kısımlarında sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu yapıyı şu an ülkemizde başarı ile uygulayan kulüp sayısının kaç olduğundan insanların bilgisi var mı? Popülizmi kenara koyabilecek miyiz, taraftar olarak bu yolda olası sportif başarısızlığa göğüs gerebilecek miyiz? Evet kurumsallaşma terimini dilimizden düşürmüyoruz ama bunun zor ve meşakkatli bir süreç olduğunun ne kadar farkındayız? Bugün biraz kurumsallık konusunu kaleme almak istiyorum izninizle.
KURUMSALLIK NEDİR?
Kurumsallık; kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilirlik ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturmaktır. Başkan, yönetici, personel gibi kişilerden bağımsız hale gelmesi ve sürekliliğinin sağlanmasıdır. Yani, burada tek bir başkan veya yöneticinin kararı değil görev tanımları netleştirilmiş profesyoneller ile idarecilerin ast üst ilişkisi ile bağlantılı olarak alınacak kararlardan bahsedebiliriz. Ülkemizde kulüplerin bir kısmı şirket bir kısmı dernek statüsünde faaliyetlerini yapmaktadır. Herkesin aklına kurumsallaşma kelimesini duyunca şirketleşme gelebilir, fakat sizin yapınızın ne olduğu önemli değildir. Şirket olmadan da bu yapıyı kulübünüze uygulayabilirsiniz. Kendi kültürüne ve şehrin dinamiklerine uygun bir sistem yaratmak mümkündür. Hedefler ve vizyon kısmının iyi belirlenmesi, bu kalemleri icraata geçirecek profesyoneller ve idarecilerden faydalanılması gerekir. Türkiye’deki diğer kulüplere ve Kocaelispor’daki yapıya baktığınızda stratejik planlamaların eksikliği ve bilgi birikimi vasat seviyede idareci seçimleri sebebiyle finansal ve sportif faaliyetlerde başarısızlık yaşanmaktadır.
BU YAPIDA OLMASI GEREKENLER NEDİR?
Öncelikle kurumsal yapı hiyerarşi gerektiren bir yapıdır. Başkanın, yöneticilerin, idari birimlerin ve profesyonellerin görev tanımları açık, net ve keskin olmalıdır. Her birimin bağlı çalışacağı yönetici ve personelin belli olması, bunun yanında ilk çözüme ulaşacağı üst departmanını aşmadan bağlı olduğu birimle hareket etmesi çok önemlidir.
Bunların yanında yapının geliştirilebilmesi için eğitimler verilmeli, her bir görevlinin gelişimine destek olunmalıdır. Gerekli gelişimi ve uyumu sağlayanlar ile devam edilip, bu gelişime ayak uyduramayan her kim ise iş akdi sonlandırılmalıdır.
Ayrıca olması gerekenler şu şekildedir.
1-Hedef ve vizyonların gerçeklilikle belirlenmesi.
2-Planlamaların kısa, orta ve uzun vade olarak yapılması.
3-Uzman profesyoneller ile çalışılması.
4-Risk yönetiminin iyi idare edilmesi.
5-İç ve dış denetim mekanizmasının sağlanması.
6-Şeffaflık ilkesi ile finansal faaliyetlerin doğru ve anlaşılabilir şekilde raporlanması.
Bu yazdıklarım en temel olması gereken ilkeler olarak düşünebiliriz. Ayrıca her bir olması gereken maddenin içerisine onlarca açılım ve paragraf olduğunu da söylemeliyim. Bunların gerçekleştirilmesi için kulübümüzün şirketleşmeye ihtiyacı yoktur. Şu an ki konjonktürde de uygulanabilir.
PEKİ TARAFTARIMIZ BUNLARA HAZIR MI?
Evet olması gerekenleri çok fazla sağa sola kaçmadan, konuları da belli ana başlıklarından yürüyerek yazmaya çalıştım. Mevcut yönetimin bu yapıdan uzak olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Peki bizler bu yapıya hazır mıyız? Bu yapı için elini taşın altına koyacak kişilere yeterli zaman ve desteği verebilecek miyiz? Bu konuda ciddi şüphelerim olduğunu açık yüreklilikle belirtmek isterim. Çünkü şehrimizde anlam veremediğim karşı siyasi görüşlerden kaynaklı bir kutuplaşma hissediyorum. Siyasi düşüncelerini Kocaelispor üzerinden empoze etmeye çalışan bir kesim olsa da sadece kalbinde kulübümüzün sevgisi ile yaşayan ciddi de bir kesim var. Siyasi hedeflerini kenara koyup hizmet edenler olduğu kadar bunun tersi şekilde bir düşünceye sahip olanlarda muhakkak mevcut. Doğru ve düzgün bir sistemi hayata geçirecek kişi ya da kişilere karşı eminim ki sadece kendi siyasi fikirlerinin aksi diye muhalefetler yapılacaktır. Ben hiçbir siyasi parti sempatizanı olmayan sadece yalın bir spor adamıyım. Mesleğim olan futbolu icra ettikten sonra sadece sahayı yorumlamaya çalışıyorum. Ama ister istemez yapılan veya yapılamayan işleri gördükçe kaleme almak zorunda hissediyorum kendimi. Yönetimi eleştirirken bir sonraki doğru adımları atacak insanlara karşı taraftarın ve şehrin yapması gereken duruşu anlatmaya çalışıyorum sadece. Yönetimler gelir geçer, bu yönetiminde ömrü uzun değil kanımca. Fakat daha sonra gelecek insanlara herkesin sportif başarıyı kenara koyup, kulübün geleceğine atılacak temel hususlar kısmında yargılaması gerektiğini düşünüyorum. İş sadece taraftarın sabrında mı diye sorabilirsiniz elbet. Tabii sadece onların sabrı ile kısıtlı değil konu, bu göreve soyunacak mevcut yönetim veya sonra bayrağı alacakların bu yapıyı çok mertçe ve içtenlikle tüm bir şehre güzelce anlatıp kendilerini çok iyi ifade etmesi gerekir. İlk önce kendilerinin inanması daha sonra kitlelerin buna inanmasını sağlamalıdır. Çünkü bu eylemler 1-2 ay içerisinde gerçekleşecek konular değildir.
SADECE SAHAYI YORUMLAMAK İSTİYORUM
Bir önceki kısımda yazdığım gibi ben sadece bir spor adamıyım. Hayatımı ve çevremi futbol ile kazandım. Futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük kısmını hiçbir zaman düşünmedim. Fakat sevdiğim futboldan da asla kopmadım. Dünyanın her yerinde maçları izlemeye, kulüplerin tesislerini ve yapılarını incelemeye çalıştım, ziyaretlerde bulundum. Futbol üzerine belki yüzlerce kitap, binlerce makale okudum. Hala boş zamanlarımda üniversitelerin futbol üzerine verilen sempozyumlarına katılıp kendimi yeni dünyadaki futbolun gerisinde bırakmamaya çalışıyorum. Scouting sistemleri ve taktiksel oyun planları, antrenman bilimleri hakkındaki seminerlere hem fiziken hem online bilgisayarımdan katılıyorum. O yüzden ben sadece işin oyun kısmında kalıp yazılarımı da saha üzerinden yazmaktan daha çok zevk alıyor olsam da ister istemez bende duygularıma bazen gem vuramayıp yanlışları hem kaleme hem dilime alıyorum. Amacımız şehrimizin sembolü Kocaelispor’un bizi iyi temsil etmesi. Bakın şampiyonluk veya kupalardan bahsetmiyorum. Takımımızın bizi iyi temsil etmesini söylüyorum sadece. En büyük başarı kalplere dokunabilmektir, bu şehrin insanının kalbine dokunun sadece sevgili yönetim.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Yaman - Kulüpte bitmiş taraftarda, her iki derneğin yönetimi hiç bir işe yaramaz.
Cangir - sefa sirmen döneminde kulüp siyasileşmedi herkesin kulübüydü.ama 10-15 yıldır iktidarın oyuncağı haline geldi kulüp
Ümit - Ne yazık ki çok yanlış bir yorum... Sefa öncesi tüm İzmit'in takımıydı...
Sefa'nın siyasi çıkarı bitince takımı dağıtması ile takımın borç sarmalı başladı ve haklı olarak siyasi tepkilere yol açtı, Ondan sonra gelen tüm yönetimlerde hem ekonomik durum hem de oluşan siyasi avantaj mantığı ile hep aynı çukura düştü...
Takım siyasetin oyuncağı oldu, bunu başlatan da Sefa Sirmen'dir...
Saffet'e Trabzonun teklif ettiği paranın üç mislisini vererek transfer edersen sportif başarı gelir ama bunu siyaset ve belediye gücü olmadan sürdüremezsin...
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.