Neleri sahiplenirsiniz?

Sahiplenmek, sahip çıkmak, bir şeyin kendisinin olduğunu öne sürmek, korumak, gözetmek, kayırmak, göz kulak olmak, benimsemek demek.

İnsanlar hayatları boyunca hep bir şeylere sahip oluyorlar ve olmak istiyorlar.  Bebekken oyuncaklarına, okulda sevdikleri kalem, yetişkinlikte ise ilgileri ne ise ona hep sahip olmak ve sahip çıkmak istiyorlar.

Genellikle maddi değerlerle ilgili olan bu sahip çıkma bebeklik döneminde anneye veya kendisine bakan kişiye sahip çıkma şeklinde kendini gösterebiliyor. Malum ihtiyaç duyduğu,  o yaşında kendi başına kalamayacağı için.

Hayatınız boyunca nelere sahip olmaya ve sahip çıkmaya çalıştınız, sahip çıktıklarınızı ne kadar koruyabildiniz bir düşünün lütfen.

Sahip çıktıklarınız maddi konular mıydı, manevi konular mıydı yani anne, baba, kardeş, eş, toplumdaki değerler ve gelenekler gibi. Toplumu, mesleğinizi ilgilendiren konular mıydı? Ya da kötülükle ilgili konular..

Bu gün nelere sahip çıkıyorsunuz? Çevrenizdeki kişiler ne tür şeylere sahip çıkıyorlar, dünya nelere sahip çıkıyor?

Ne dersiniz, daha çok maddi konular değil mi? Yani söylediklerimiz ile yaptıklarımızın uyumsuzluk durumu.

Manevi değerlere özlem duyuyoruz.  Geçmişteki dostluklar, samimiyet, dürüstlük,  sadelik, sizi anlayan insanlar, sadık olma,  hatta sağlığımız, bedenimiz, daha iyi bir hava, çevre, yaşam, mesleki şartlar. .. Bunların  ne kadarına sahip çıkabiliyoruz?

Sahip çıkmaya söz verip sözünde durmayanlar da var.

Bir de sahip çıkma konusunda söz verip sözünde durmama var.  “ Bana güven, senin sigortan benim, ben yaşadıkça sana sahip çıkarım, seni kimseye muhtaç etmem, bende kimsenin hakkı kalmaz…”  diyerek bireysel olarak sahip çıkıyormuş gibi yapıp bilerek ve isteyerek çevresini ve sahip çıkmaya söz verdiğini kandıranlar, zor durumda bırakanlar.  

Meslek yemini edip, mesleğine sahip çıkmayanlar. Bir işi yapmaya söz verip işine sahip çıkmayanlar.. listeyi uzatmak mümkün.

Bugünün insanı keyfi ve fevri davranıyor. “Canım istedi böyle yaptım” diyor. Oysa sahip çıkmada keyfilik ve fevrilik yok. Sakin olma, geleceği düşünme, kendine ve çevresine dürüst olma, itibarını sürdürme, sözünde durma, vicdani rahatlık var.

İnsanlar maddi konularda kendilerine menfaat sağlayacak şekilde haklarına sahip çıkıyorlar. Ama bunun dışındaki değerlere sahip çıkma, sözünde durma ne yazık ki gittikçe azalıyor.

Paraya çokça sahip çıkıldıkça sözlere ve diğer toplumu yaşatan değerlere sahip çıkma, sahiplenme, azalıyor.

Sahip çıktıklarınız sizi, siz yapan değerlerinizdir. Sahip çıkmaya söz verip “vazgeçtim” demeniz, çeşitli bahaneler veya başkalarının negatif bakış açıları ve söylemleriyle sözünüzde durmamanız da karakterinizin zayıflığıdır. Her konu için söz verip sahip çıkmamak emaneti koruyamamaktır. Ama elbette nefes aldıkça, hatalardan geri dönmek için fırsat daima var elbette.

Sözün özü; Sahip çıkmaya söz verip, tutamadığınız sözleri yerine getirmek için yaşadığınız sürece her gün bir fırsattır. Haydi sahip çıkmaya ve  verdiğiniz sözleri tutmaya.. Sabırla sözünüzü tutmanızı bekleyen de mutlaka vardır.

Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi  Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü/ Yönetim Danışmanı

[email protected]   Twitter:Tümay [email protected]  / Facebook:Tümay Mercan