Ücretli kesime ‘refah payı” verilmeli!

Hayat pahalılığı insanların tüm hayati fonksiyonlarına sirayet etmiş durumda!

Evet, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dönemsel ekonomik krizler yaşanmıştır, hayat pahalılıkları olmuştur.
Yazar kasaların başbakanlık binasının önüne atıldığı, bu ülkenin Cumhurbaşkanı ile Başbakanının, bakanlar kurulu toplantısında birbirlerine Anayasa kitapçıklarını fırlattığı dönemlerde oluşan siyasi ve ekonomik kriz bugün yaşadığımız ekonomik sıkıntı kadar insanları sarsmamıştı!
 
Günaşırı zamların yapıldığı, piyasada kafasına esenin fiyat arttırdığı tuhaf bir ekonomik kriz yaşıyoruz!

Ücretli kesimin ücretlerine yüzde 5 ila 10 arasında artışlar yaşanırken, piyasada yaşanan fiyat artışlarının oranı ise yüzde 200-300 arasında...

Gelir ile gider arasında uçurum var. Vatandaşın alım gücü dip yapmış durumda. Vatandaş faturaları yatırmaktan mutfak giderlerini karşılayamaz durumda...
 

Yaşanan bu kötü tablo karşısında muhalefet sessiz, suskun ve hiçbir şey yapamıyor... Oysa bu gibi süreçler, muhalefet partilerinin iştahını kabartacak malzeme sunuyor.
Ancak muhalefet de ekonomik ve siyasi çıkmaz içinde!

Hafta içinde gazetede öğle yemeğinden sonra şehir merkezine kadar yürüyüş yaparım.
İzmit Cumhuriyet Bulvarı’nda yürürken çok sayıda tanıdıkla karşılaşıyorum.
Kimiyle selamlaşıp geçiyorum kimileri de durdurup ayaküstü 3-5 dakika da olsa sohbet ediyoruz.

Sohbetin konusu ya siyaset, ya ekonomik sıkıntı, ya da Temmuz ayında yapılması beklenilen zam oranları...

Sohbet ettiğim dostlar ve tanıdıklar; seçimin zamanında mı yoksa erken mi yapılacağı konusunda çok fazla ilgili değil, daha çok temmuz ayında yapılması beklenen zam oranına kilitlenmiş durumdalar...
Toplum yapılacak zam oranını merak ediyor...

Karşılaştığım tanıdık dostlarım; “Sizin kulağınız deliktir, iktidar partisinin kentteki yöneticileriyle de sıkça görüşüyorsunuz, temmuz ayında yapılacak zam oranı ne kadar olabilir?” diyor...

Fahiş fiyat artışları karşısında beli bükülen vatandaşın biraz olsun nefes almak için tüm beklentisi yapılacak zamlarda...

Ulusal haber sitelerinde, televizyonların tartışma programlarında zam oranlarıyla ilgili tahminler yürütülüyor.
Sosyal medya hesaplarında beklenen zam oranlarıyla ilgili çılgın oranlar açıklanıyor.

Hükümet kanadını temsil eden üst düzey siyasetçilerin açıklamaları yayınlanıyor...

Ücretli kesim bu haberleri takip ettiği zaman veya okuduğu zaman umutlanıyor. Ancak bir tarafta vatandaş şunu diyor; “Bu zam oranı verildi mi bir kaç gün sonra yeni zamlarla eriyecek” diyor...

Vatandaşı umutlandıran tek şey hükümet kanadındaki üst düzey siyasetçilerin “Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceğiz...” sözleri oluyor..

İktidarın tüm milletvekilleri kendi seçim bölgelerinde vatandaşa bunu söylüyor...
  

Şöyle bir geriye gidelim...
 
2022 Ocak ayında çalışanlara ve emeklilere yüzde 5+2,5 zam yapıldı, aynı ayda TÜİK enflasyonu yüzde 11,10 çıkmıştı.

O günden bugüne iktidar yetkililerinden Temmuz zammı masalı dinliyoruz...
Ücretli kesim bu masalla adeta 6 aydır oyalanıyor.

6 ay boyunca enflasyona ezilenleri ilgilendiren olumlu hiçbir gelişme yaşanmadı!

 
Ücretli kesimi ilgilendiren temmuz ayı zammı için deniliyor ki; Yüzde 7+enflasyon farkı olacak...

Oysa bir yılda tüm girdiler yüzde 200-300 oranında zamlandı. Enflasyon farkı, TÜİK’ in yüzde 73,50’lik enflasyon hesabı + Haziran enflasyonu ile hesap edilecek.
Bu durumda 1 yıllık alım gücü kaybını telafi etmek de imkânsızdır.

REFAH PAYI OLMALI...

Sevgili okurlar, yaşanan bu kötü ekonomik koşullar altında ‘refah payı’ uygulaması olmadan emekli ve çalışanların alım gücü yükselmez, her zaman geriye gider

TÜİK enflasyonu üzerinden kaybolan alım gücünü artırmak mümkün değildir. Ülkede bunu bilmeyen aklı başında bir kişi bile yoktur.
O halde yapılması gereken +REFAH PAYI uygulaması ve bunu gelenek haline getirmektir. Bu oran ise yüzde 2,5’lardan çok yüksek olmalıdır. Başka yol yoktur!

İYİLEŞTİRME HAZIKLIKLARI SÜRÜYOR!

Peki, yaşanan bu sıkıntılar karşısında hükümet kanadı hiç mi rahatsız değil?

Bilakis çok rahatsız...

Onlar da bu ekonomik sıkıntıların can sıkıcı olduğunu biliyor ve oylarını erittiğini farkında...
 

Artan fiyatlar ve enflasyon ortamında zor durumda kalan dar gelirliler ve düşük ücretlilerle ilgili iyileştirme hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor.
CUMHURBAŞKANI AÇIKLADI!

Tüm Türkiye, temmuz ayında yapılacak zam oranına kilitlenirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam(Pazartesi) kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Tüm Türkiye televizyon ekranlarına kilitlenip Cumhurbaşkanının ağzından çıkacak zam oranlarını bekliyordu!

Umut verici konuştu ancak oran açıklamada.

Emeklinin bayram ikramiyesinin artırılıp artırılmayacağını söylemedi, emekliye enflasyon oranı dışında ek bir zam verilecek mi söylemedi,

Sadece asgari ücretliye iyileştirme yapılması için talimat verdiğini açıkladı.
Bu açıklamadan sonra asgari ücret komisyonu bugün(Çarşamba) saat 14.00’da toplanacak.
Asgari ücretliye verilecek zam oranı hafta sonunda açıklanacak.

Temmuz ayı zammı bütün gizemiyle ortada duruyor. Toplumda beklenti çok yüksek!

Tüm ülke Temmuz’da açıklanacak temmuz ayı zammına kilitlenmiş durumda...