Bayramın özü

Bugün bir tarafta kurbanlar kesiliyor, bir tarafta kesilen kurbanlara karşı duruluyor, bazıları da parasını vererek kurbanı kestiriyor veya kurban parası bağışında bulunuyor.

Nasıl böyle olundu. Yavaş yavaş kurban bayramı farklı anlamlara nasıl bürünmeye başladı? Şükür ki hala bayramın anlamını bilen, gelenekleri devam ettirenler var.

Din ve gelenekler toplumları bir arada tutan önemli unsurlar. İşte bu bilindiği için önce bu bilgiler, alışkanlıklar ve bakış açıları unutturulmaya, dönüştürülmeye, farklı algılatılmaya çalışılıyor. Toplumun aklı karışsın ki birbirlerine düşsünler. Doğru ve yanlış karışsın. Ve bu noktaya geldik.

Bu durumu kabullenelim mi, direnelim mi, savunma mı yapalım. Karmaşa var. Çok kişinin aklı karışık. Oysa aklını karıştırmak istemeyen ne yapar, kafasındaki soruların doğru cevaplarını arar, araştırır.

Biz gerçek araştırmayı unuttuk. Araştırma deyince sadece bildik internet sitesine soruluyor. Orada kirli, yanlış yanıltıcı bilgiler de var. İşine gelen bilgiyi alıp onu kabullenip etrafa da bu bilgi ve fikrini yayıyor.

Kurban bir ibadettir ve kesim yöntemi, manası, duası vardır. Bunlar yerine getirilmeden ibadet yerine gelir mi? Bu konuyu bilenler cevap verebilir.

İşin bir başka yönü hala kurban kesen, kesmeye çalışan acemi kasaplar konusu. Hala nasıl acemi kasaplar olabiliyor? Bu kasapların acemiliğinden hala kurbanlıklar nasıl kaçıyor yani sadece kasaplıkta değil, kurban kesme ve süreçleri işinde hala neden acemiyiz?

Belediyeler kurban kesimi ile ilgili gerekli önlemleri alıyorlar.  Neden kurallara uymuyoruz, neden herkes her şeyi kafasına göre yapmaya çalışıyor?

İşte kuralsız, uydurukça yapılan işler diğer taraftan kurban kesimini negatif algılatıyor. Ayrıca bazıları  herkes inancında özgürdür derken konu kurban kesimine gelince neden inancı gereği kurban kesimini anlamsız bulup bir de üzerine söz söyleme, küçümseme, hatta hakaret etme hakkını buluyor.

Belli ki bu kişiler toplumun aklını karıştırma görevlerini iyi yapmaya çalışıyorlar. “Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya” çalışıyorlar. Toplumu gelenek ve inancından uzaklaştırdıkça da cesaretlenip dozunu artırıyorlar. 

Bu gün aklı başında, ülkesini seven geleneklerini önemseyen, inancına sahip çıkan kişilere demek ki bir görev düşüyor. Konuyu detaylı bilip “salyangoz satmaya” çalışanlara fırsat vermemek. Bilinçli olmak, dik durmak.

İnanç ve geleneğimizi korumak zorundayız. Biz bu toprakları ve değerlerimizi miras aldık, daha iyi haliyle ve bilinçle miras bırakmak zorundayız. Bu konuda herkesin bireylerin ve ilgili kurumların görevleri ve sorumlulukları büyük.

Sözün özü; Bu bayram kavurmanızı tüketirken bunu da düşünmek gerekiyor. Değerlere, özümüze  daha fazla sahip çıktığımız bayramlarımız olsun. Bayramınız mübarek olsun.

 Öğr. Gör. Tümay MERCAN

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı [email protected] Twitter: Tümay [email protected] /Facebook: Tümay Mercan

YASAL UYARI: Yazarın yazısının kopyalanması yasaktır. Yazı, sadece ozgurkocaeli.com.tr/ ’ye link verilerek kullanılabilir. Alıntıda kaynak gösterilmelidir. Aksi takdirde kanuni işlem yapılacaktır.