Ömrümüzden bir kurban bayramı daha geçti, gitti sevgili okurlar.
Önce Ramazan ve Ramazan Bayramı, ardından kısa bir süre sonra kurban ve Kurban Bayramı. Allah herkesi sağlıkla bir yenisine kavuştursun inşallah. Ne kadar çabuk geçti o bize hayrı, bütünlüğü ve kardeşliği hissettiren günler değil mi? Kiminle konuşsam geçen zamanın hızından mustarip. Anlaşılan şu ki, insanoğlunda geleceğe karşı duyulan derin özlem, geçen zamanın bizlere kaybettirdiklerini gizlerken, hasretle beklediklerimizi de rüya alemine dönüştürerek alıp götürüveriyor yaşamımızdan.
Ve, sonuçta geçip gidenin hızına yetişmemiz mümkün olmuyor ne yazık ki. Ta ki rüyadan uyanana dek. Bir bakıyoruz ki acı veya tatlı yaşanacak, yaşanmış ve bitmiş. Bizler hiç bir şey anlayamamışız bile, o uzun zamandır gelmesini beklediğimizden.
Ne zaman geldi, nasıl geçti? Dediğim gibi, adeta bir rüya. Bilhassa mutluluk ve sevinç adına beklediklerimiz çok çabuk geçiyormuş gibi gelmiyor mu sizlere de? Belki de hayatın değiştirilemez kuralı bu. Yani erişilmesi mümkün olmayan bu hız içinde yoluna devam etmeyi sürdüren ömrümüzün bitişe yaklaştığını hissettirmemenin ilahi bir formülü. Hep geleceğe koşmak. Hep geleceği istemek. Kim zamanın durmasını istemiş ki normal hayatta. Gelecekte yaşayacağı mutlu bir günün bir an önce gelmesi için, kim çekmemiş iple günleri? Kim düşünmüş ki bu geçen günlerle biraz daha yaklaşılıyoruz bitecek ömre?
Babaannem arada bizlere bu konuya yakın bir hikaye anlatırdı. Hiç unutmam. “Çoook eski bir zamanda esnaf çarşısında bulunan dükkanların birinde kumaş satan bir yaşlı gayet iyi iş yapıp güzel para kazanmasına rağmen, her akşam evine gitmeden neredeyse ağlayacak bir sesle “Of of. Allah’ım bu günde zarardayız” dermiş.
Bir,üç, beş derken buna şahit olan komşu dükkan sahipleri sinir olmaya başlamışlar. Yahu bu adam ne güzel kazanıyor. Tamamda neden her akşam zarardayım diye ağlaşıyor, derlermiş. Sonunda dayanamamışlar ve bu durumu kendisine söyleyerek, ayıp ettiğini anlatma kararı almışlar. “Ya arkadaş sen ne biçim adamsın.. Kazancın hepimizden iyi.. Ama sen nispet yapar gibi her akşam yakarıyor, oflayıp, pufluyorsun.” Yaşlı adam bu kişilere şöyle bir bakmış ve tebessüm etmiş. Ona daha da kızdıklarını anladığı komşularına “dostlar hele şöyle bir oturun” demiş.
Adamlar yaşlının karşısına oturmuş, kendisini nasıl savunacağını merakla beklemeye başlamışlar. Adam aynı tebessümle devam etmiş. ”Komşularım iyiliğinize teşekkür ederim, ama ben kazancım adına oflayıp, puflamadım hiç bir zaman. Benim derdim kendimle ve zamanla. Yani sizin anlayacağınız benim kaybım ömürle. Her geçen gün bizler adına geri dönmez bir kayıp değil mi? İşte ben de her akşam ömrümden kayba uğrayan o gün için yakınıyor, Allah’a günahlarımın affı için yalvarıyorum. Sizce bu yakınmaya değmeyecek bir kayıp mı sorarım” demiş.
Komşu esnaf bu cevaba karşın söyleyecek kelime bulamamış ve çok doğru diyerek yaşlı dükkan sahibinin yanından ayrılmışlar. Ve o günden itibaren ömürden giden günlük kayıp hepsinin yaşamında en önemli faktör olarak almış yerini. Her ne kadar yaşlı satıcıya katılsak ta, hayatımızda beklenerek yer alan bu tür ayrıcalıklı günlerin bizlere sunduğu manevi zenginlik yadsınamaz. Keşke ömrümüzden kayıp giden günlerin arasında yer alan özel günlerin bizlere sunduğu zenginlikleri idrak ederek yakalaya bilsek. İşte o zaman dağarcığımızda bilinmeze götüreceğimiz çok değerli olgularla kazancımızı güçlendiririz. Bunu düşünmek bile ruhu tedavi eden ışıktır. Biliyorsunuz “ Ömrü olana bayramlar bitmez”.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Ayşenur Nur - Harika bir yazı. Elinize, kaleminize sağlık. Çok beyendim.
izmitli - evet sayın sevcan ablamız,gerçekten zaman durdurulamıyor ve her geçen saniye kayıp oluyor fakat o olumsuzluklara fazla takılmayıp şu an nefes alabiliyorsak mutlu olmalıyız iyi günler dileklerimle...
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.