Neredeyse her gün sağlıkta şiddet haberi ile sarsılıyoruz.
Günlük hayatta “ Her şeyin başı sağlık”, “Sağlıktan ötesi yok” “Aman sağlığına dikkat et” vb. sözleri dilinden düşürmeyen, aslında sağlığına da dikkat etmeyen, hastane ve doktora gidip “ aman bana bir çare “ diyen bir toplumuz.
Hal böyleyken, nasıl oluyor da sağlık personelini incitecek, canına kast edecek işler yapıyoruz?
Ayrıca her vakadan sonra sağlık personeli ve toplum arasında artan olumsuz bir algı yaratılmaya, pekiştirilmeye çalışılıyor.
Uzun yıllardır fakültede “Sağlık İletişimi” dersim var. Ayrıca yine uzun yıllardır sağlık kurumlarında hasta ve hasta yakını iletişim eğitimleri veriyorum. (Son yıllarda sağlık kuruluşları bu eğitimleri bizim gibi profesyoneller yerine kendi içlerinden bir personele verdirmeye başladılar ki bunu son derece yanlış buluyorum. Meraklısına sebebini açıklarım.) Ayrıca Kocaeli Sağlık Turizmi Derneği Başkanı olmam ve sağlık turizmi çalışmalarının içinde olmam sebebiyle konu yakın odağımda.
ÖNCE SORUMLULUK, SONRA HAK
Konuya algı açısından zemin hazırlayan üç noktayı belirtmek istiyorum;
-Sağlıkta dönüşüm çalışmalarını yakından izleyen biri olarak hastanelerde ilk yer aldığında “Hasta Hakları” tabelası ile “Hasta Sorumlulukları” tabelasının yer değiştirmesini gerek hastane yönetimlerine gerekse Sağlık Bakanlığı’na yazmıştım. İlgilenilmedi.
Önce haklarını öğrenen, okuyan, hasta ve yakını sorumluluklarını okumaya sabır göstermedi, vakit bulamadı, işine gelmedi. Oysa hasta, önce sorumluluğunu bilmeli, sonra haklarını öğrenmeli. Bu yanlış halen devam ediyor. Bu konu basit gibi görünse de algıda son derece önemlidir.
-Sağlık kuruluşlarının en görünen yerine sağlık kuruluşunu şikayet hattı numaraları yazıldı/ ilan edildi. Hasta ve yakını kusur aramaya, şikayet edilmeyecek konuyu da şikayet etmeye başladı. (İyi niyetle yapılmıştı mutlaka ama çarpan etkisi düşünülmedi. Ya da düşünüldü mü?)
-Son dönemlerde sağlık kuruluşlarındaki “şiddete hayır” afişlerinin çoğu şiddeti düşündüren yanlış afişler.
Bu 3 konunun geleceğe yönelik çarpan etkisi düşünülmedi. Bu konularda sağlık alanında kafa yoran ülkesini seven biz iletişimciler ile mutlaka çalışılmalı. Bu konuların bugüne zemin hazırladığını düşünüyorum, suyun taşı delmesi gibi.
SON DÖNEMDE NEDEN ARTTI?
Bu olayları arka planda kimin tetiklediği, kimin kimi kullandığı da düşünülmeli derim.
-Birbirinden bağımsız gibi görünen olaylar ülkenin her yerinde ortaya çıkıyor. Sağlıkta şiddet vakalarının bir haritası çıkarılsa arada bir bağlantı görülebilir mi?
-Bu gün cep telefonu, sağlık, dijital ayak izlerimiz gibi çeşitli verilerden, kimin ne olduğu biliniyor. Birileri arka planda bu verileri sağlıkta şiddet için kullanıyor, yönlendiriyor, aklımızı, toplumumuzu karıştırıyor olabilir mi?
Evet bu sağ eliyle sol kulağını tutmak gibi bir şey ama algı oluşturmak böyle bir şey. Herkese yaş, cinsiyet, eğitim, ilgi alanı vb. göre mesaj, sosyal medya reklamları, haberleri vs. geliyorsa kötü niyetliler tarafından bu konuda da çalışma yapılıyor olabilir.
Din, sağlık ve hukuk her toplum için önemlidir. Toplumda herkesi ilgilendirir. Sağlık ise hepsinden önemlidir. Toplumların bu konudaki ayarlarıyla oynanması bugün ve gelecek açısından tehlikelidir. Bunu bilen birileri bu ayarlarla oynuyor sanki. Sağlıkta şiddet bir “proje” mi sorusu akla geliyor. Sahi bu şiddetten kim besleniyor, bu durum kimin işine yarıyor?
Bu haberleri okuyan gençler sağlık sektörünü seçmesinler, yetişmiş sağlık personeli yurt dışına gitsin, hatta sağlık turizmi baltalansın mı isteniyor? Çünkü sağlık turizminde doktorlarımız ve sağlık personelimizin bilgi ve becerisi ön planda. Geçmişten bugüne düşününce bu yaşananların planlı olduğunu düşünüyorum.
Biz dirayetli, köklü gelenekleri olan, sağlığa ve sağlıkçıya önem veren bir toplumuz. Bu ayarlarımızla oynanmasına izin vermemeli, aklıselim düşünmeliyiz. Sağlık personeline silah ise hayat ve ölümü yan yana getirmek gibi bir şey. Sağlık personeline silahı çeşitli sebeplerle destekleyenler olacaktır. Bu ise daha büyük bir kaos yaratır.
ÇÖZÜM/ÖNERİ
Sorunun çözümü; üzerinde iyi düşünülmüş, planlanmış bir PR çalışması yapılmalı. Bu tek bir kişi veya ajansın altından kalkacağı bir iş değil. Sağlık İletişimi alanında çalışan akademisyen, medya ve sağlık kuruluşu temsilcilerinin gönüllülük esasıyla ve ülke sevgisiyle bir araya gelerek çözüm üretebilecekleri, çözümün de her aşamasında olmaları gereken bir konu. Sağlık Bakanlığı geçmişte obezite, sigara vb. toplum sağlığını ilgilendiren konularda benim de katıldığım böyle kök bir çalışma yapmış ama sonraki süreçlerde ne yazık ki bu ekip müdahil olamamış ve kamu spotları çok eleştiri almıştı.
Hep söylüyorum, ülkemiz yetişmiş insan kaynağı açısından bir hazine. Ama ne yazık ki değeri bilinmiyor. Oysa her şeyin çözümü var. Çözümü olabilecek konuların sorun olarak devam ettiğini gördükçe çok üzülüyorum.
Sözün özü; Sayın Sağlık Bakanım, insanımız, kurumlarımız, sağlığımız ve sağlık personelimiz çok kıymetli. Ortak akıl ile çözüm üretmek daha kolay ve kalıcı. Biz katkı vermeye hazırız.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı [email protected] Twitter: Tümay [email protected] /Facebook: Tümay Mercan
YASAL UYARI: Yazarın yazısının kopyalanması yasaktır. Yazı, sadece ozgurkocaeli.com.tr/ ’ye link verilerek kullanılabilir. Alıntıda kaynak gösterilmelidir. Aksi takdirde kanuni işlem yapılacaktır.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Misliyle Mukabele - Acilden gelen bedava uygulaması kalkarsa ve şiddet ve saldırı anında polisin misliyle mukabele yani şiddet uygulayana silahla müdahalesi hayata geçerse , şiddet olayları bitecektir. Saldırganlar korkak insanlar saldırırken polise jandarmaya güvenliğe bakiyor eğer araya girmeye yatıştırmaya çalışıyorsa saldırıyor. 1. Uyarı 2. Uyarı , elektrik şoku veya silah ile saldırgana müdahale gelirse 1 tane bile saldırı olayı yaşanmaz.
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.