Maçın adamı kimdi ?

Ligin 6.haftasında deplasmanda Şanlıurfaspor ile karşı karşıya geldik.
Hafta boyunca antrenmanlarda takımımızın gayet moralli ve motivasyonu yüksek olarak takip ettik.
Tanque’nin her antrenmanda yüzünde gülücükler açıyordu.
Hafta içinde gazetemizin YouTube kanalında yaptığım değerlendirme videosunda Barış ve Atila’nın 11de oynama ihtimalinin olduğunu, özellikle Barış’ın oynamasının kimseyi şaşırtmaması gerektiğini söylemiştir.
Bu analizlere rağmen yine de hocanın son maçta kazanan 11 ile oynama ihtimalini de göz önünde tuttuk ve muhtemel 11 haberini de ona göre yazdık.
Ama öncesindeki tahminim de haklı çıktım.
Şanlıurfaspor bu maça geriye kalan haftalardan farklı bir taktikle çıktı.
5 hafta 4-1-4-1 oynayan Zafer Turan’ın öğrencileri bu hafta bizim karşımıza 4-2-3-1 taktiğiyle çıktılar.
Portekizli maestromuz Amaral’a önlem alarak hem Cumali Bişi’yi hem de Adem Eren Kabak’ı 11’de oynatarak araya atılacak topları kesmek istediler.
Sağ kanatta da aslında sağ bek oynayan Seyit Gazanfer oynadı.
Sol bek Barış Gök de hücumda iyi ama savunma anlamında zaaf veren bir bek oyuncusu.
Benim maçın başında gördüğüm tamamen oynatmamaya yönelik bir takımdı Şanlıurfaspor.
Orta sahada yapacakları baskı ve şok presle teknik kapasitesi yüksek olan ama mücadele gücü teknik kapasitelerine oranla düşük orta sahamızda kalabalık adamla olup oynatmamak istedikleri.
Araya ve savunma arkasına atılacak toplara önlem almak zorundaydılar.
Çünkü bu işi bizim orta sahamızdaki 3 isimde oldukça başarılı yapıyor.
Bir de kenar oyuncularının da skor anlamında tehditkar olmaları Urfa ekibinin tedirginliğini artırdı.
Şanlıurfaspor bu haftaya kadar oynadığı maçlarda yediği 5 golün 4ünde savunmanın arkasına atılan toplarda kalesinde golü gördü.
Sadece Bolu maçında yandan gelen topta gol yediler.
Ki biz de ilk tehlikemizi yine savunma arkasına atılan bir topta yakaladık.
Tanque’nin aşırtmasını Ndiaye çizgiden çıkardı
Bir sonraki savunma arkasına atılan topta golü bulduk.
İlk golü de Boluspor’un attığı gibi yan topta bulduk.
İlk yarının sonunda ve maçın başında Tanque’nin ustalığında attığı gol ekmeğimize yağ sürdü.
Bence elektrikler kesilip oyun 9 dakika kadar durmasaydı normal seyirde 30-35’te 1-0 öne geçebilir, maçı da 3-0, 4-0 kazanabilirdik.
Urfa Teknik Direktörü Zafer Turan ikinci yarının başında Cumali’yi çıkartıp Abdullah’ı alarak çift ön liberoyu bozdu ve aslında buda bizim için avantaj oldu.
Çünkü biz hem takım hem de bireysel savunmayı iyi yapan bir ekibiz.
Karşımızda bize karşı çok usta ayakları olmayan, organize olamayan takımların skor üretme şansları pek yok.
70.dakikadan sonra oyundan düştük biraz.
Candeias biraz yoruldu ve yakalayabileceğimiz kontrataklarda pas atacak kimseyi bulamayınca bir iki kez topa basmak zorunda kaldı.
Rakibi geri koşturamayınca anlamsız bir baskıya davetiye çıkardık ve biraz daha yetenekli bir oyuncu grubu olsa kalan dakikalar bizim için zor olabilirdi.
Oyuna sonradan giren Beridze’de Bolu maçına nazaran pek gününde değildi.
Semih Karadeniz Beridze oyuna girdikten sonra oradan 2-3 tane orta attı.
Atila’da biraz yalnız kaldı.
70.dakikaya kadar oyunun net hakimi olduğumuzu ve galibiyeti net olarak hak ettiğimizi söyleyebilirim.
Ama bu ufak tefek aksakları da bir an evvel iyileştirmemiz gerekiyor.
Kilometrelerce yol giden ve takımını deplasmanda yalnız bırakmayan Kocaelispor taraftarını da kutlarım.
İkinci golden sonraki sevinç fotoğrafı kartpostal gibiydi.
Maçın adamı kavurucu sıcakta takımını yalnız bırakmamak için 1130 kilometre yol giden Kocaelispor taraftarıdır.