Kocaelispor’da iki temel sorun var

Kocaelispor’un Çorum Futbol Kulübü karşısında elde ettiği galibiyet üzerine birkaç şey yazacağım.

Sondan başlayayım…

Kazanmak güzeldir, bu ligde 3 puan çok önemlidir.

Bunu sağladık, emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Ön planda yapmamız gereken bir şey var, o da oyun tempomuzu biraz daha artırmak.

Sistemimiz var muhakkak ancak doğaçlama oyun ve bireysel ayaklara baktığımız gerçeğini de es geçmememiz gerekiyor.

Mücadele için söylenecek hiçbir şey yok.

Tüm takım canla başla varını yoğunu ortaya koyuyor.

Oynamayanlar da ciddi şekilde motiveler.

Ertuğrul Sağlam otoritesini sağlamış, rollerini en makul şekilde dağıtmış.

Kısacası takım içinde ahenk ve bütünlük söz konusu.

Dinamik takım olma yolundaki küçük sorunları giderdiğimiz, ön alan çeşitliliğini artırdığımız takdirde saha içinde bir sorun kalmayacak.

İşte başlığımdaki iki temel sorun bu…

UYURGEZER

Çorum maçına gelince…

İlk yarı uyurgezer bir halimiz vardı.

Sadece biz değil, futbolcular da ne yaptıklarını anlamadılar.

Bunun bir taktik olduğunu düşünmüyorum.

Oynayamadık, Çorum pas çıkışlarını iyi yapınca hocanın da dediği gibi ilk yarı çöp oldu.

Artık devre arasında ne denildiyse takım kendine geldi.

Agresif ve temaslı futbolun karşılığını penaltı golü ile bulduk.

Birkaç dakika sonra yedik… Yemesek rahat edemezdik zaten!

Amaral’ın kendisinden beklenen sürpriz ceza sahası girişi ve topu klas bir şekilde kurtarışı sonrasında aldığı faul ona çok yakıştı.

Ancak hala beklediğimiz Amaral’ı görebilmiş değiliz.

Bugün takım için “8 numara” arıyorsak Amaral’ın bu arayışın bir sorumlusu olduğunu bilmesi lazım.

Onun yeteneğinden daha fazla yararlanmamız lazım.

Candeias’ın Tanque’e penaltıyı bırakması, Portekizlinin karakterini daha da belirginleştirdi.

İlerlemiş yaşına rağmen ekmeğini taştan çıkarıyor, sade ve pürüzsüz futbolu ile tat katıyor.

Ancak onun da temasa biraz daha girmesi lazım.

Zaten ilk yarıda merkezden kolay geçişlere izin verilmesi, Erkan Kaş’ın sürekli Candeias – Oğuz kulvarından yüklenmesi, hocayı devre arasında 2 değişikliğe itti.

İkinci yarıda, sezonun bana göre en arzulu maçını oynadık.

Belki bu seviyede iç sahadaki Keçiörengücü maçını da eklerim.

Nitekim 2 direkten topumuzun döndüğü, hayli gol kaçırdığımız maçı hak ederek kazandık.

Uzatma muzatma ben anlamam…

Finale bakarım… 3 puanı aldım mı, aldım… Bitti…

Çorum maçlarına bakın, son dakikalarda yedikleri gollerle çok puan kaybettiler.

Bu kez de Kocaelispor karşısında eldeki 1 puandan oldular.

Bu tür kayıplar bizim başımıza gelse şehir olarak şizofreniye bağlarız herhalde.

Onlara kalan maçlarında başarılar diliyor, Kocaelispor’un da Milli arayı en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum.

İKİ TARAFTARA DA HELAL OLSUN

Lafı çok uzatmayacağım.

Tribünler İNSANLIK dersi gördü, tertemiz bir maç geride kaldı.

Çorum taraftarına şükranlarımı sunuyorum.

Kesinlikle çok kaliteliler ve tribüncülüğü biliyorlar.

Ne zaman Çorum’a gitsek orada evimizden daha rahat ediyoruz.

Bizimkiler de kendilerine yakışanı yaptı ve sorunsuz bir maç izledik.

Çorum da, Antalya gibi, Adana Demir gibi bizim çok sevdiğimiz bir camia olarak kalmaya devam edecek.

Bizim taraftarın eldiven protestosu yeterli düzeyde değildi ama 41. dakikadaki konfeti şovu da özlemişiz açıkçası.

Eeee boşuna dememişler “Futbol taraftarla güzel” diye…

En güzeli ise bizim taraftar!