İnsan olmayı, insan olmanın anlamını ve “ben bir insanım” demenin kıvancını hiç kimse öğretemez bize.
İnsan olmak esastan tüm güzellikleriyle birlikte Yaratanın eşsiz armağanıdır. İşte insan denen bu muhteşem makine ve hiç bir bilgisayarın çözemeyeceği ayrıcalıklı yaratık için söylenecek o kadar çok şey var ki. Çok muhteşem yaratılmasına rağmen, içinde uyuyan canavar eğer uyanır ve tüm doymazlığıyla etrafa saldırmaya başlarsa, eyvah.
Evet, eğer biraz irdeleyecek olursak insanlık üstüne konuşulması gereken dünyalarca mesele var demektir. Etrafımızda ve çevremizde yaşananlara, hatta bizzat kendi şahsımızla ilgili bazı olaylara gören gözle bakarsak göreceğiz ki, insanla ve insanlıkla ilgili hiç bir sancının içerisinde değiliz. Ne yazık ki karşımızda konuşurlarken dahi dilleri başka, düşünceleri başka söyleyen insanlar var. Ve bu insanlar bir türlü dili ile beyinleri arasında irtibat kurmayı beceremiyorlar. Ya da bu durum oldukça mutlu ediyor onları. Anlayacağınız önümüzde koskoca bir denklem. Bilinenleri ve bilinmeyenleriyle ayrı ayrı, renk, renk.
Bu konularda kafa yoran ve bir türlü taşı yerine oturtamayan arkadaşlarla zaman, zaman “neden” diye tartışıp, fikir teatisinde bulunuruz. Sonuçta konu hüsranla kapanır çoğunlukla. Çünkü toplumun büyük bir kesiminde dostlukları, hizmetleri, iyilikleri, güzellikleri unutma ya hastalık olmuş, ya da işlerine geliyor kararına varırız. Maneviyata dönmek isteriz. Ama nerde. Aramak faydasız.
Manevi değerler dünyamıza gözümüzü kapattığımız ölçüde vefadan, minnet duygusundan, kadirbilir olmaktan kopup uzaklaşılmış olduğunu görürüz. Aslında bize şöyle öğretmişti atalarımız. “Aman haaa, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır”. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır, iyi geçinin çevrenizdekilerle, sayın, sevin” derlerdi. Hatta bizlerin beyinlerimize kazınacağına inandıkları kıssadan hisseler anlatarak nasihatte bulunurlardı. Bizim kuşak bu nasihatler ve hikayelerden alınması gereken dersi almış, insani değerleri bu güne göre çok daha derin hissederek yaşamış, yaşatmışlardır. Şükürler olsun. Hem de tüm etkisiyle beynimizde koruyor yerini. Bu gün “Beşeri münasebetler” dediğimiz bu kavram, adeta bir çocuğun kulağına iyilik perisinin fısıldadığı sözlerde gizli değimlidir? Bu “Sevmeyi, bilin ki, sevilin. İnsan olmak sevgiden geçer. Kendinizi de sevin ama. Özü, insanın önce kendi kendisiyle barışık olması, sonra da çevresindeki insanlarla bütünleşme gereğinin önemini bilirsiniz” uyarısıdır. Yani zenginlikle, tahsil yapmakla, fiziki güzellikle, makam kazanmakla insan olunmuyor. İnsan ve insana dair var olan hassasiyeti yakalamanın yolu tektir ve herkes tarafından da bilinir aslında. Bu çok özel konu üzerine kafa yoran değerli arkadaşlarım ve yaşama bizim gibi bakanlar bilmelidirler ki, kaybeden bizler değiliz. Asla değiliz. Bizler tüm içtenliğimizle yürüdüğümüz inançlı yolda, dimdik ilerleyeceğiz. İçimiz rahat, yüreğimiz huzur dolu. Ve bir gün. Geçmişte yüzü maskeli, yüreği çamurlaşmış insanlarla mutlaka karşılaşacağız. O insanlar sizin yüzünüze baktığında mutlaka kızaracak, için içinde olsa rahatsızlık duyacaklardır. Ya siz. Biliyorum. Sizin her insanı içine alan dev yüreğinizin ortamı ısıtarak mutluluk ışığı saçacağına adım gibi eminim. İnsan olmak böyle bir şey işte.
Ne mutlu gerçek insan olabilenlere. İçleri insanlık adına “İNSAN” sevgisiyle dolup, gülümseyenlere..
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Vicdan Kuaförü - Kaleminize,Yüreğinize sağlık
Adnan Yüce - Sevcan hanım yazınızı hayranlıkla okudum ve insan olduğumu hatırladım. Yani biz çok kıymetlilerimizi unutmuşuz. Kalemine salık. İyikş varsın.
İzmitli Dost - İnsanlıkmı nerde o. Bana öldü dediler. Öldü üldü ama cenazeyi kaldıran yok abla.
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.