Ne kritik soru değil mi?
Üstelik tehlikeli
.
Özellikle de sorunun muhatabı için zor bir soru…
Çünkü cevabının ucu bucağı yok.
Herkese göre farklı ve her dönem farklı cevabı olan bir soru. 25 yıl önce “telefonlar cebinize girecek” deseler tuhaf gelebilirdi. Bu gün arayıp ulaşamadığımızda sevdiklerimize endişeleniyoruz. Mutsuz oluyoruz. Ya da cevap verilmediğinde anında kızıyoruz. Bu gün insanları mutlu etmek için her yerde cep telefonlarının çekmesi bir ihtiyaç değil mi? 25 yıl önce değildi.
İhtiyaçlar sınırsız…
Öyleyse “Mutlu Şehir” hedefine ulaşmak hiçbir zaman mümkün olmayacak.
***
Tahir Büyükakın “mutlu şehir” vizyonunu adaylığında kendine slogan yapınca “Zor bir tercih değil mi? Sürekli sorgulanacaksanız, bu mu mutlu şehir diye en küçük eksikte soracaklar” yorumunu yapmıştım.
Gülümsedi, “Sorsunlar istiyorum, zaten. Sorgulandıkça, eksiklerimiz söylendikçe biz onları çözeceğiz ve mutlu şehre bir adım daha yaklaşacağız” demişti.
***
Tahir Büyükakın ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kartepe Zirvesi’nde bu yıl “Şehircilik ve Mutlu Şehir” üst başlığını belirlemişti. Belli ki Tahir Hoca küreselden yerele, akademik dünyanın teorik zenginliğinden kente dair projelere kapı açma isteğindeydi.
Çok doğru ve yerinde bulmuştum.
Kartepe Zirvesini bu kentte –yürekten- destekleyen gazetecilerin başında ben gelirim. Bir kent gelişecekse entelektüel dünya ile de buluşmalı. İlk ikisini yakından takip ettim; açılışlarına bazı oturumlarına ve kapanışlarına katıldım. Darbeler ve Demokrasi, Göç ve Mültecilik konuları da çok yerinde seçimlerdi ama kente doğrudan katkıları olmayacak konulardı. Şehircilik öyle mi? Birçok önerinin çıkacağına emindim.
***
Ne yazık ki zirvenin açılışında bazı küçük sorunlar çıktı. Uzun uzadıya konuşmanın anlamı yok ama bence üç beş görevlinin işgüzarlığıydı. Bu kadar. O an gelişen tavrımın da doğru olduğunu düşünüyorum. Yer, kişiler ve olaylardan bağımsız olarak kişinin kendisine ve ekibine, mesleğine- meslektaşlarına olan saygısıyla ilgiliydi. Çok enteresandır, her konuda yanlarında olduğum meslektaşlarım beni yerden yere vurdu. Bazıları sessizce izledi. Bazıları da eleştirilmemden zevk aldı. Ben her şeyi kendi ajandama not ettim. Her durumda benden tavır bekleyenler avuçlarını yalar, artık.
Tek üzüntüm küçücük bir şeyin kötü niyetli insanlarca zirvenin önüne konulmaya çalışılması.
***
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve çok sayıda paydaşın desteğiyle hayata geçirilen Kartepe Zirvesi-2019, kapanış oturumuyla sona erdi. Kapanışta yine vardım
.
Çok konuşulan, hedefe konulan arkadaşlarımızla Kartepe Zirvesine verdiğimiz önemi göstermek için oradaydık
. İyi de oldu. Toplantı sonrası 9- 10 gazeteci Tahir Hoca ile sohbet etme imkanı olduk. Tabi öncelikle de akreditasyon krizini konuştuk.
Büyükakın bu kentte benim en güvendiğim isim. Bunun gizlisi saklısı yok. Hiçbir meselede beni yanıltmadı. Bu olayda da sorumluluğu üzerine aldı
. “Suç varsa hata bizimdir. Kusura bakmayın tekrar olmaması için her şeyi yapacağım. Daha dikkatli olacağız” dedi. Teşekkür ediyorum. Benim için mesele bitmiştir. Ne yazık ki orada da bazı arkadaşlar meslektaşlarının sıkıntılarını dile getirmekten uzak tavırlar sergiledi. Kızmadım dersen yalan olur ama daha çok üzülüyorum. Değerlerimize sahip çıkmalıyız, mesleğimizi örseletmemeliyiz. Hele de cemiyet yöneticilerinin bu konuda benden daha duyarlı olması gerekiyor.
Neyse…
Çok uzadı… Bu konuyu kapatıyorum.
***
Gelelim başlıktaki kritik soruya…
Kapanış konuşmasında Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, “Tarihe not düşüyorum; Kartepe Zirvesi, Kocaeli’nin bir markası olacak. Bu zirvede ‘Mutlu kent bu mu?’ sorusunun sorulacağını bile bile başımızı giyotinin altına koyduk. Bu sorular soruldukça Kocaeli, mutlu bir şehir olma yolunda olumlu adımlar atacaktır. Mutlu Şehir, tıpkı çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak hedefinde olduğu gibi sürekli mücadeleyi gerektiren bir kavram. Biz bu yolculuğu başlattık” dedi.
Yemekte de Mevlüt Soysal, ışıklandırmalar ile ilgili bir örnek verdi. Tahir Hoca o örnek üzerinden kentte yaşayanların mutluluğu ve ışıklandırma arasında inanılmaz bir bağ kurdu.
Farklı bir belediye başkanımız var.
Eleştirilmekten korkmuyor.
Dar görüşlülerin art niyetli yaklaşacağını bile bile “mutlu şehir” vurgusu üzerinden kentin eksiklerinin konuşulmasını istiyor.
Büyük cesaret.
“Şu kadar vatandaşın doğal gazı kesik, bu mu mutlu şehir?”
“Şu kadar kredi kartı borçlusu var, bu mu mutlu şehir?”
Tahir Hoca bu sorulara hazırlıklı…
Evet, her soru bir zorluk içeriyor. Ama her sorunun dillendirilişi de çözüm için bir fırsat. Halının altına süpürmeyen yüzleşen bir büyükşehir belediye başkanına sahip olmamızın büyük şans olduğunu düşünüyorum.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.