Herkesin istediği, hiç kimsenin veya anlayışın yeterince karşılayamadığı, değişim, dönüşüm döneminin içerisindeyiz. Her eğilim, farklılık veya duyarlılık, çalışarak, üreterek, yarışarak, başararak, hayata tutunabileceği, kendisini en verimli gerçekleştirebileceği kabul edilebilirliği istiyor. Siyaset, ulaşılan bu kabul edilebilir vazgeçilmezliği temsile ve kurumsal sürdürülebilirliğe taşımaya kilitlenmek zorundadır. Herkesi ve her şeyi sahiplenen, ekonomik/demokratik kurumsal sürdürülebilirliği sağlayabilecek, vesayet sisteminin yerine inşa edilecek, Demokratik Hukuk Devleti ihtiyacının karşılanması, daha fazla ertelenemez hale geldi. Önümüzdeki seçimlerin sonucunu, herkesin sahiplenebileceği, Demokratik Hukuk Devleti yaklaşımlarının belirleyeceği belli oldu.
ANA MUHALEFETİN SORUMLULUĞU
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde verilen destek ana muhalefet partisini önemli bir sorumlulukla karşı karşıya getirdi. Türkiye nüfusunun yarısından fazlasının yaşam alanında sorumluluk yüklenmiş olmak, yerel alanda başarılı olmayı, genel iktidar için alternatiflik biriktirip iktidara ulaşmayı zorunluluğa taşıdı. Ana muhalefet partisi, ana muhalefet konumuyla yetinemez durumdadır. İktidar partisinin, yanlışlarını, eksiklerini eleştirerek, sürdürülebilecek konum değişti. İçerisinde bulunduğumuz konumu her yönüyle sahiplenip, ekonomik/demokratik kurumsal sürdürülebilirliği sağlayabileceğine, Demokratik Hukuk Devletinin inşasının tamamlanabileceğine inanılmasını başarmak zorundadır.
İÇERİSİNDE BULUNDUĞUMUZ DÖNEM
İçerisinde bulunduğumuz demokratik dönüşüm döneminin yönetilmesinin çok zor olduğu kabul ediliyor. Vesayet sistemini etkisizleştirip, aşabildik.
İktidar partisi siyaseti, vesayet sisteminin etkisizleştirilip, aşılması mücadelesindeki işleviyle, objektif veriler kapsamında yüzleşemediği için demokratik kurumsal sürdürülebilirliğe ulaşamıyor. Ana muhalefet partisi ise, iktidar partisinin mücadeleleriyle, başarılarıyla, vesayet sisteminin sebep ve sonuçlarıyla yüzleşemediği için demokratik kurumsal dönüşümünü başaramıyor. Vesayet sisteminin etkisizleşip, aşılması mücadelesi Türkiye gerçekliğidir. Verilen mücadeleler, ödenen bedeller, ulaşılan gelişmişlik, dünya dengeleri, doğru okunabildiği ve mücadele edildiği için başarılı oldu. Vesayet sisteminin aşılabilmesinin, dışarıda bıraktığı halkın desteğiyle başarılmış olması, Türkiye’ ye özgü temel gerçekliktir. Demokratik dönüşüm döneminin daha iyi yönetilebilmesi, Demokratik Hukuk Devletinin inşasının tamamlanabilmesi için yaşadığımız gerçekliklerle yüzleşmek ve kabullenmek olmazsa olmaz önemdedir.
DEMOKRATİK KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Ulaştığımız gelişmişlik, vesayet sistemini etkisizleştirip, aşabilen mücadelemiz, halkın sağladığı sürdürülebilirlik çok önemli olmakla birlikte, demokratik kurumsal dönüşümü tamamlamamıza yetmiyor. Demokratik kurumsal sürdürülebilirliği sağlayacak, Demokratik Hukuk Devletinin inşasını tamamlayacak, kapsayıcı, demokratik, eşitlikçi, çoğulcu yaklaşımlarımız yeterli değil. İçerisinde bulunduğumuz gerçeklik, iktidar beklentisi baskısı altında olan ana muhalefet partisinin, vesayet sisteminin sebep ve sonuçlarıyla yüzleşmesini, siyasi işleyişini demokratik kurumsal sürdürülebilirliğe taşımasını zorunluluk haline getiriyor.
ANA MUHALEFETİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
İktidar partisi, vesayet sisteminin dışarıda bıraktığı halkı temsil ederek, mücadele vererek bulunduğu konuma ulaştı. Ulaştığı konumu, başarılarını, kazanımlarını, ekonomik/demokratik kurumsal dönüşüme taşıyamadığı için daha kabul edilebilir yaklaşımları sergileyemiyor. Sahip olduğu, temsil ettiği, birikim, deneyim, üretim tek başına yetmiyor, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Ana muhalefet partisini, alternatiflik beklenilen, iktidara gelmesi yönünde desteklenen konuma taşıyan, iktidar partisinin değiştirip, dönüştüremediği konumudur. Ana muhalefet, vesayet sisteminin sebep ve sonuçlarıyla, iktidar partisi gerçeklikleriyle yüzleşebilirse içerisinde bulunduğumuz konumu sahiplenebilecektir. Ana muhalefet partisinin, hem Türkiye gerçeklikleriyle yüzleşmesini, hem de alternatiflik biriktirip, iktidara gelmesini sağlayacak girişim ise, siyasi işleyişini, demokratik kurumsal sürdürülebilirliğe taşıyabilmesidir. Halkın sahiplenip sürdürebildiğini, siyasi işleyiş olarak sergileyip, temsil etmekten başka yöntem bulunmamaktadır.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.