İnsanlar hür iradeleriyle, Hak’tan veya Batıl’dan yana olup olmadıklarının kararını vermek için, fani dünyaya gönderilmişlerdir. Hak ile Batıl, insanların gönül dünyasında bir arada bulunamayan iki inanç sistemidir. Bu iki inanç sistemi, insan kalbinin izzet tahtına tek başlarına oturabilmesi için, insanlığın yaratılışından kıyamette kadar birbirleriyle savaş halindedirler. Bu mücadelenin neticesinde, İnsanın kalbine Batıl hâkim olursa, o insanın ebedi yurdu cehennem, Hak hâkim olursa ebedi yurdu cennet olmuş olur.
İnsanların gönül dünyasında, Hak ile batıl bir arada bulunamayacağına göre, aklımıza şöyle bir soru gelebilir. İnsanların bir kısmı neden Arasta, diğer bir kısım cezalarını çekmek üzere geçici olarak cehenneme konulmaktadır. Unutmayalım ki, İman kalple tasdik edilir, doğru ve yanlış ameller, beden eylemiyle gerçekleşir. Şirkten ve büyük günahlarından uzak, hayırlı ibadetleri harekete geçiren, kalpteki iman kuvvetidir. Aynı şekilde şirkten uzak, büyük ve küçük günah işlenmesine vesile olan iman zayıflığıdır. İnsanoğlunu şirk, isyan, inkâr ve zulüm bataklığına düşüren güç, kalpte hâkim olan batıl inançtır.
Kuvvetli bir imana sahip insanların sevapları çok, günahları az olacağından, Yüce Allah’ın mağfiretiyle cennete konulurlar. İmanı zayıf olanların günah ve sevapları eşit gelirse, bir müddet arasta, günahları sevaplarından ağır gelenler, cezalarını çekmek üzere geçici olarak cehennemde bekletilirler. Daha sonra yüce Allah’ın lütfuyla cennete konulurlar. Adil-i mutlak olan Yüce Allah (CC) İnsanlara zulüm eden ve etmeyen inkârcıları, cehennemde aynı derece tutmaz. Nitekim azap bakımından cehennemde kademelidir, Cehennemin en alt tabakasında münafıkların olacağı haberi verilmiştir.
Bu özet girişten sonra, son ilahi din olan İslam dinini kabul eden müslümanlara seslenmek istiyordum. Ey Müslümanlar! Bize ait olmayan ve batıl olan izmli fikir ve düşüncelerle birbirinizle mücadele etmeyiniz. Beklediğimiz zafere kavuşmak için, yeniden ve samimi bir şekilde Tevhid inancına sarılarak, Kur’an ve sünnete göre hareket etmeye gayret ediniz. Yüce Allah’ın verdiği nimetleri, makamları, nefsiniz için israf etmeyiniz, şahsi ikballeriniz için kullanmayınız. Sade giyiniz, sade konuşunuz, sade yaşayınız. Kazandığınız ve harcadığınız her kuruşun hesabını vereceğinizi unutmayınız.
Ey İslam ümmetinin siyasi liderleri, âlimleri, şeyhleri, tarikat önderleri, sivil toplum örgütleri, molaları, ilahiyatçıları, din adamları, imamları, vaizleri müftüleri, aydın ve yazarları, askerleri, zenginleri, öğretmenleri, sanatçıları, bürokratları ve vatandaşları! İslam dinine, Kur’an’a, Peygamberimiz Hz. Muhammed ‘e (s.a.v.)hakaret eden İslam ve müslüman düşmanı zalimlere ve hainlere karşı, ne zaman sesinizi çıkaracaksınız?
Basit dünyevilikleriniz için, fasıkların, münafıkların, hainlerin, zalimlerin zihniyetlerine doğru meyletmekten sakınınız, yalancıları dost edinmeyiniz. İnkârcıların maddi gücünden korkup, Yüce Allah’ın (CC) yok edici gücünü unutmayınız, yardımından ümidinizi kesmeyiniz. Hiç bir şart altında Zalimlerden emin olmayınız. Fırsat bulduklarında yılan gibi sokacaklarını aklınızdan çıkarmayınız ve tedbiri elden bırakmayınız.
Ey müslümanlar! Biliniz ki, Yüce Allah (CC); Son ilahi dini olan İslam dinine, son ilahı kitap olan Kur’an-a, son ilahi Peygamber olan Hz. Muhammed’e (s.a.v.) cibilliyetsizlerin yaptıkları alçakça saldırıları ve hakaretleri ne bu dünyada ne ahirette cezasız bırakmaz. Ey müslüman kardeşim! Sen neredesin, neden sesin çıkmıyor, kimin yanında saf tutuyorsun. Kıyamet gününde saf-saf Yüce Allah’ın huzurunda çıktığımızda hangi safta duracağımızı bugünden belirleyebildik mi?
Ey müslüman gazeteci, yorumcu, yazar kardeşim! Zalimlerin İslam dünyası üzerindeki hileli planlarını açıkça ifşa ederlerken, sen hala zalimlerin planlarını büyüterek konuşmaktan utanmıyor musun? Zalimlerin zulmüne engel olmak için müslümanların birlikte hareket etmesini, maddi ve manevi güçlerinin birleştirerek ve Yüce Allaha tevekkül ederek zalimleri yeneceğimiz neden söyleyemiyorsunuz.
Psikolojik bir eziklikle, emperyal güçler karşısında çok geri kaldığımızı söyleyerek, yaptığımız teknolojik hamlelerimizi basitleştirmeye çalışarak milletin moralini bozma yönünde kanaatlerini konuşmayınız. Doğru da olsa, yersiz ve zamansız konuşarak, Sayın Erdoğan’ın, imanına, azmine ve gayretine muhalefet eden fasıkların ve zalimlerin planlarına alet olmayınız. Televizyon ekranlarına çıkıp fikir ve düşüncelerinizi anlatırken, gelecekte çok korkunç şeyler olacak gibi gaybı meseleleri konuşarak zalimlerin ekmeğine yağ sürmeyiniz.
Televizyon ekranlarında herhangi bir meseleyi tartıştığınızda, karşınızda yer alan insanlar, sizleri fikren yenmek için, önce birkaç tane doğru şey söyleyerek, sizleri kendilerine doğru çekmeye çalıştıklarını unutmayınız.. Arkasından doğruya yakın yanlışlarla, daha sonra sinir bozucu yalanlarla sizlere saldıracaklarını aklınızdan çıkarmayınız. Karşınızda yer alan bu tip kişilerin söylediklerinin hiçbir sözüne eyvallah demeyiniz. Kendinizden emin bir şekilde kendi doğrularınızı Kur’an ve sünnet ışığında anlatmaya gayret ediniz. Böyle davranırsanız, sizleri fikren yenmeye çalışan rakiplerinizi, bir cümleyle nakavt olacaklarına inanınız.
Ey müslümanlar! Bu dava bu insanlarla yürümez diyerek müslümanlardan ümidinizi kesmeyiniz. Müslümanları ümitsizliğe, tembelliğe, vurdumduymazlığı düşüren, iman zayıflığından kaynaklanan, dünyevilik endişelerin olduğunu unutmayınız. İslam ümmetinin mensupları olarak, her şart altında Yüce Allah’tan başka hiçbir gücün karşısında eğilmeyeceğimiz kalp ile tasdik dil ile ikrar ederek ve tefrikaya düşmeden birlikte ayağa kalktığımız gün, zalimlerin, parçalanarak birbirlerine düşeceklerdir. Makalemizi bir ayetin mealiyle bitirelim. “ (İnanmış) az bir topluluk, Allah’ın izniyle, (inanmamış) çok kalabalık topluluğa galip gelmişledir.”(Bakara 249) Yüce Allah’ın izniyle beklenen zafer yakındır.
Alaettin KÖKSAL
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(3)Ahmet Sever @hotmail.c - sayın cenk cemil Müslümanları Kur'an ve sünnetle uyarmak neden zorunuza gidiyor. yazarın huyu çok güzel, sizin huyunuz kurusun , senin gibi adamlar anlamak istemezse de anlamanız
sayan yazar sizlerin manasız konuşmalarından kızarak yazmaktan vaz geçerse sizin gibi şuurdan nasipsizlere acırım. söylenecek çok söz var lakin anlayana.
Cenk Cemil - Sayın Ahmet Sever Bey, Bendenizin insanlarımızın Kuran ve >sünnetle uyarılması asla zoruma gitmez-gitmiyor. Bu konuyu yanlış anlamış olan sizsiniz ! Farjında iseniz sayın Yazar AKP'li olduğunu her vesile ile beyan etmiş bir kişidir. Dolayısyla yazıalrında dini hususları tutmuş olduğu partisinin lehinde kullanmaya çalışmakadır. Bizim yanlış bulduğumuz husus budur. Yoksa, Kuran ve sünnetin her beyanına bizim boynumuz kıldan incedir.
Cenk Cemil - Yav artık şu dini konuları evirip-çevirip bir partinin ve liderin payandası yapmaya çalışmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz ? Muteveffa N..Erbakan da aynı şeyi yapardı da kurmuş olduğu partiler bir türlü kapılarına kilit vurulmaktan kurtulamazdı ! Bunu hiç bir zaman yapmayın, huyunuz kurusun !
Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.