Belediye başkanını başarıya götüren formül

16 Aralık günü bu sütunda yerel yöneticilerimiz olan belediye başkanlarımıza seslenerek
“Sadece 3,5 yılınız kaldı” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Okurlarımız yazıya ilgi gösterdi, çok okundu.
Onlarca yorum yapıldı. Ancak bu yazıyı 13 belediye başkanından kaçının okuduğunu bilemiyorum. Oysa bu yazı, belediye başkanlarını harekete geçirecek, hayallerini canlı tutacak, neler yapmaları gerektiği konusunda bir yazıydı…

Belediye başkanları hayal kurmalı…

Seçildikleri kent onların avuçlarının içerisinde. Kente şekil verecek, estetik katacak, insanlarının mutlu olması için tüm olanaklar ellerinde…

Bir hayal ne kadar canlı olursa, hedefe de o kadar çabuk gidiliyor.

Peki, bizim ilçe belediye başkanlarımız kurdukları hayallerini canlı tutmak için hedefe yürüyor mu?

Pek azı…
Genelde çoğu sırtlarını Büyükşehir Belediyesi’ne dayanış. Büyükşehir Belediyesi’nin kendi ilçelerinde yaptıkları proje ve yatırımları sahiplenip hizmet ürettiklerini sanıyor.

Ne demiştim 16 Aralık tarihinde yazdığım yazıda?
 
“…Afrika’da her sabah bir ‘Aslan’ uyanır. En yavaş ‘Ceylan’dan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa yok olacağını bilir. Afrika’da bir ‘Ceylan’ uyanır.
En hızlı Aslan’dan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa yok olacağını bilir. ‘Aslan’ ya da ‘Ceylan’ olmanızın önemi yok. Yeter ki her sabah kalktığınızda daha hızlı koşmanız gerektiğini bilin.
Yoksa bizi o koltuklara taşıyan halk size acımaz…” yazmıştım.

Belediye başkanlığı çok kutsal bir görevdir.
Aile babası gibidir.
Sorumlulukları ağır ve zordur. Bir ailenin babası, ailesine iyi bir ortam oluşturmak, geçimini sağlamak, ailesine bir gelecek hazırlamak için nasıl hayal kurup peşinden koşuyorsa; belediye başkanı da seçildiği kentteki huzuru sağlamak için hizmet üretmeli…
Bura da yapmaları gereken tek şey ‘büyük düşünmeleri’…

Yerel seçim öncesinde belediye başkan adayları kent için yapmak istedikleri hizmetler ve kurdukları hayallerini ortaya koymalı ve onun peşinde koşmalı. Halkla bütünleşmeli ve çalışmalı…

Ancak bizde yerel seçimler öncesinde adaylar arasında programlardan çok, siyasi çekişmeler öne çıkıyor.
Hayallere, programlara ve hizmet hedeflerine odaklanamıyoruz…

Belediye başkanının önündeki en büyük engeller nelerdir? Bunları bir bakalım. Sonra da çözüm önerilerimizi sunalım…

Belediye başkanının yolculuğu zordur.
Sorunlar, krizler ve eleştirilerle boğuşacağını, karşılaşacağını unutmamalı. Tüm bunlara hazırlıklı olmalı…  

 *Seçilen her belediye başkanı enkaz devralır. Kendisinden önce altyapı yatırımlarına ara verilmiş.  

* Merkezi iktidar yeterli kaynak sağlamadığı için, belediyelerin maddi gücü zayıflar. Bu da, problemlerin çözülme ihtimalini daha da azaltır. Kentte, su kaynakları, ulaşım hizmetleri yetersiz kalır. Yaşam kalitesi düşer.   

31 Mart 2019 yerel seçimde göreve gelen 13 belediye başkanlarımızın tamamı, yukarıda yazdığım sorunlarla karşılaştıklarını biliyoruz. Kendilerinden önceki yönetimden büyük borçlar devraldıklarını biliyoruz.
Ancak devraldıkları enkaz ve ağır borçlanma yükünü kamuoyuyla paylaşmadılar.
Şeffaf davranılmadı.
Geçen dönemlerde yapılan yanlışları, hataları, eksikliklerin üzeri örtüldü.
Kucaklarında buldukları enkazı ortadan kaldırmak için tam 2 yıla yıkındır uğraş veriliyor.
Kentin aile babası olan belediye başkanı şeffaf olmalı…
Eşit davranmalı, eşit paylaşmalı, herkesin yanında olmalı…

 Peki, bir belediye başkanı sorunları nasıl aşmalı?

*Her belediye başkanı seçildikten sonra “mükemmel bir şehir nasıl olur?” sorusuna cevap aramalı. Şehrin yönetimini şeffaflaştırarak yolsuzluğu önlemeye çalışmalı.  Görevli denetçileri daha fazla kontrol etmek için ombudsmanlar görevlendirmeli.

*Belediye başkanı kendisinden önce yapılmamış olan altyapı yatırımlarını yapmak için, halkla sıkı bir diyaloğa girmeli, eksikliklerin nasıl giderileceğini bazı zorluklar yaşayacaklarını anlatmalı ve halkın desteğini arkasına almalı. Sorunsuz bir kent yaratacağına halkı inandırmalı, güven vermeli ve işe koyulmalı…
* Belediye başkanı göreve geldikten sonra geçmişin sıkıntılarını, krizlerini ortadan kaldırmak için ‘Refah Programı’ adı verilen bir proje kapsamında kalabalık grupların katıldığı arama toplantıları düzenlemeli. Hayal ettikleri kenti masaya yatırmalı.
Bu kapsamda akademisyenler, iş, finans, kültür ve sanat dünyasının önde gelen temsilcilerini kente davet ederek sorunlarının çözümü için yaklaşımlar üretmeli.
*Bütçenin nasıl kullanılacağı konusunda öncelikleri belirlemeli.
*Stratejik planlamalar hazırlamalı. Demokratik bir katılımla hazırlanan plan mecliste oy birliğiyle kabul ettirmeli…
*Kentte yatırımcılara, girişimcilere kucak açmalı.
*Ağır sanayisi olan bir kentte başka hangi alanlara yatırım yapılabilir?” sorusuna yanıt aramalı ve kent ekonomisini canlandıracak yatırımlara olanak sunmalı.
*Kentte, ‘insanlar stratejilere değil, sonuçlara bakarlar’ düşüncesiyle, günlük yaşamın iyileştirilmesi için çalışmalı. Ulaşım, kanalizasyon, halk sağlığı, parklar, bahçeler, kültürel alanlar için planlar çerçevesinde öncelikli yatırımlar yapmalı.   Bazı bölgelerde, yatırımcılara sıfır vergi avantajı sunularak, sermayenin kente gelmesi sağlamalı.  Kentte iş imkânları böyle yaratılır.
*Kentteki boş alanlar yeniden düzenlenerek, halka açılmalı ve kent sakinlerinin yaşam kalitesi yükseltilmeli(Perşembe Pazar alanı ve yanındaki eski araç muayene istasyonu alanları uzun yıllardır mezbelelik halde duruyor).
*Toplu taşım sorunlarını çözmeye öncelik verilmeli. Ulaşımda boşa giden zamanın, sadece ekonomik değil, sosyal bir sorun olduğunu kabul ederek, çözüm geliştirmeli. Bunu yaparken, maliyetleri aşağıda tutmak için mevcut raylı sistem üzerinde, daha hızlı giden ve daha geniş kapasiteli vagonlarla, hizmet hızını ve sefer sayısını artırmalı.
 
Özetlersem;

Kentte başarılı olmak isteyen belediye başkanı,   başkanlığının bir kaç yılını feda etmeli ve geleceğe yatırım yapmalı…

Yukarıda özetlediğim anlayışta hareket eden sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. TAHİR BÜYÜKAKIN… 
“Mutlu şehir” hedefini koyması da bundandır.

Temennim odur ki, ilçe belediye başkanları da Büyükşehir Belediyesine çok fazla bağımlı kalmadan kendi ilçelerinde bir şeyleri kendileri üretmelidir…
Belediye başkanı hayal kurmalı, hayalini gerçekleştirmek için birkaç yılını yatırımlar için feda etmeli…