Hayat devam ediyor

Evet sevgili okurlar. İçiniz kan ağlasa da, hüznünüz yüreğinizi dağlasa da hayat devam etmeyi sürdürüyor. Eğer bu yalancı dünyada yiyeceğiniz ekmek bitmemiş, ömrünüze "son" emri gelmemişse tüm acılara rağmen hayat devam ediyor.

Ve bu hayatı sürdürmek zorundasınız. Sizin daha yapacak işleriniz, sorumluluklarınız var demektir. Size ihtiyaç duyan insanların varlığını hissederek güçlü olmak mecburiyetinde olmanızın ne denli önemli olduğunu hatırlamanız demektir. Kardeşim Ali hayatı, insanları hatta tüm canlıları seven neşeli bir yapıya sahipti. Yaptığım birçok işte bana manen destek olması gücümü toplamamın başka bir nedeniydi adeta. O zaman yeniden silkinmeli ve bizden hizmet bekleyen insanlara el uzatmaya devam etmeliyiz.

Bu sıkıntılı günlerde Covid 19 nedeniyle kaybettiğimiz canlara kahrolduğumuz bir yana, diğer yandaki kadın cinayetleri insanoğlunun engellenemez vahşi duygularını göz önüne sermeye yetip artıyor ne yazık ki. Sadece 2020 yılında öldürülen kadın sayısı 300’ü geçti. Bu yitirilen kadınların arasında her çeşit sosyal yapıya sahip kadınlarımız var. Hep eğitimden söz ederiz ya. Eğitimsiz kadınlarımızın bu canavarların tuzağına daha çabuk düştüğünü anlatırız ya. Ancak maalesef ki en üst seviyelerde eğitim yapmış, meslek sahibi yol yordam bilen kadınlarımızda kurban olabiliyorlar. Bakınız, hele de bu son zamanda, her gün bir, hatta bir kaç kadın cinayetiyle sarsılıyoruz. Doğudan, batıdan. Anadolunun belli bölgelerinden kadın cinayeti haberleri havalarda uçuşuyor. Ardından ne mi oluyor.? Koskoca bir hiç. Yaka paça yakalanan katiller, kısa bir süre sonra elini kolunu sallayarak yeni kurbanlar aramaya devam ediyor. Son kadın cinayetinde gencecik bir kadını canından eden utanmazın söylediğine bakar mısınız. "Alkollüydüm. Ne yaptığımı bilmiyorum. Pişmanım" İşte bu kadar basit. Anasız kalmış çocukların, evladını kaybeden ana babaların, kardeşlerin ne önemi var. Ağlarlar, sızlarlar. Bir kaç medyanın ilgisini çeker de çıkıp gözyaşları arasında yaşadıkları acıyı anlatır, suçlunun gereken cezayı almasını isterler. Vee iki gün sonra unutulur. Ta ki yeni bir kadın canından olana dek. Tamam koronada kadın erkek çok insan kaybettik. Acıların en büyüğünü yaşadık. Ama bu kimsenin engelleyemeyeceği bir belaydı. Dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Yine de ardından lanetler okuyarak kaybettiğimiz canlara yanıyoruz. Kadın cinayetlerinin müsebbibiyse erkek kılığında, ruhu bozuk bir cani.

Yani insan kabul edemiyor bir türlü. Fakat engellenemiyor işte. Korona gibi aşısı yok ki.  Tedavisi de yok ne çare. O zaman iş yine yasaların ciddi ve caydırıcı sonuçlarına kalıyor. Kaybedilen canın ardından buna sebep olan katilin hakkaniyete cezalandırılması belki azıcıkta olsa yüreklere su serper. Artık söylenecek söz kalmadı.

Tek söyleyeceğimiz "Artık Yeter" Gerçekten yeter. Çekin o kirli ellerinizi kadının yakasından. Yeterrrr!