İnsanlık binlerce yıl çeşitli zorluklarla uğraşarak mevcut tecrübeyi edindi. Bizler geçmişten gelen dayanıklı genleriz.
Elbet bu da atlatılacak. Pandemide oluşan ekonomik hasarın telafisini sağlamak çok kolay olmayacak, değişip dönüşemeyen, ayak uyduramayan ayakta kalamayacak.
Ayakta kalanlar ise hep mücadele edecek. Bu zamana kadar da böyle değil miydi? Ekonomimiz ne mücadeleler ile bu noktaya geldi. Türk girişimci ve iş adamlarının azim, merak, risk alma kabiliyeti ve diğer çabalarla buraya kadar gelindi ve muazzam bir tecrübe birikti.
Üstelik yeni yetişen gençler umut verici gayretliler. Hepsi olmasa da mevcut gayretliler iş dünyasını geliştirir.
Şu kesin ki bu güne göre geçmişteki rahat, düzenli günler geride kaldı. Bundan sonra değişimler gelecek ve farkında olmadan alışacağız.
Her konuya negatif bakmanın da anlamı yok. Gelecek için temkinli iyimserlik en iyisi. Sürekli diken üstünde oturmak kolay değil ama artık hayat böyle.
Bu dünyada hiçbir şeyin garantisi yok. Belki bu kadar hırsı bırakıp dünyada varlık sebebimizi düşünmek gerekiyor.
SU KONUSUNDA TEMKİNLİLİK EVET, İYİMSERLİK HAYIR
İşler bir şekilde yoluna girer ve yürür. Ama bir önemli konu var ki o olmadan hayat yok. Su fakiri bir ülke olduğumuz malum. Bu konuyu defalarca dile getirdim. 20-30 yıldır bu konu aslında çokça dile geldi ve kimse aldırmadı. 50 – 60 yıl önce bu gün yaşanacakları yazan kitaplar var.
Su konusunda bu daha başlangıç diyor araştırmalar. Gelecek 10, 30 yıl arası çok daha çetin geçeceğe benziyor. Şimdiki gençler çocuklarına içecek su bulmakta zorlanacaklar. Dünya tarihinde çeşitli sebeplerle göçler hep olmuş. Bundan sonra su göçleri olursa şaşmayın. Hatta çeşitli sebeplerle susatmayacak haplar bile üretilebilir. Gıdadan giysiye, çantaya, ıvır-zıvıra ihtiyacımız olan birçok üründen vaz geçmek zorunda kalabiliriz.
Ülkemizde bu konuları araştıran bilen, çözüm önerileri sunabilecek insanlar ve ilgili kurumlar var. Mutlaka ilgili kurumlar tarafından önlemler düşünülüp planlama ve kurgular yapılıyor.
BİREYSEL, KURUMSAL SU TÜKETİM BİLİNCİ
Suyun konut ve sanayide tasarrufuna ülke çapında dikkat çekilmeli ve keyfi kullanımlar olmamalı. Bireysel, kurumsal su tüketim bilinci önemli. Yağmur yağarken bahçesindeki çamuru hortum tutarak temizleyenleri, süpürge yerine su fışkırtarak temizlik yapanları, bol suyla araç yıkayanları vs. çokça görüyoruz. Bunlar görünenler. Bir de görünmeyen israf var?
ÖNERİM;
Daha fazla gecikmeden sadece bu gün için değil, gelecek için; Türkiye’deki bütün büyükşehir belediyeleri ve onlara bağlı belediyeler sanayi ve konutlarda su tasarrufu kampanyası yapmalı. Suyun Türkiye’deki durumu anlatılarak kaynakların azaldığı fark ettirilmeli. Çok mesaj çeşidi ile değil, az, çarpıcı, akılda kalıcı mesaj ve görseller ile insanlar her suya eli değdiğinde, su tasarrufu aklına gelmeli. Tasarruf yolları anlatılmalı, basit de olsa, bilinse de hatırlatılmalı. İnsanoğlu çabuk unutuyor ve bolluğa çabuk alışıp çabuk şımarıyor.
Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Fatma Şahin’ în ve Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ’ın bu konuda duyarlı davranacağını umuyorum. Her iki birliğin su ve atık su konusunda zaten çalışmaları var olsa da halk tarafında da konu daima taze tutulmalı düşüncesindeyim. Vatandaş olarak böyle bir önerim ve talebim var. Bir iletişim uzmanı olarak da her zaman destek olmaya hazırım.
Bazı büyükşehir belediyelerinin su konusunda bu gün sıkıntısı olmayabilir ama gelecek için bu alışkanlığı kazanmak gerekiyor. Malum düşünmeden tüketiyoruz. Ayrıca su sıkıntısı olan belediyeler bu durumu önceden görüp çalışma yapabilirdi elbette ama önerileri dinlemeye zaman ayıramıyorlar.
Su konusunu çok önemsiyorum. Su yokluğunun ne olduğunu çocukluğumda İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşadım. Anlatsam çoğu kişiye masal gibi gelir, inanamazlar. O zaman alt yapı yetersizliği vardı, şimdi kuraklık var. Herkes musluktaki “tıısss” sesini unuttu. Yeterli yağmur ve kar yoksa “su” yok. Durum vahim. Dünya kuraklaşıyor, nüfus artıyor.
Bu gün ülke/ birey olarak sorunların çözümü için bir saniye boş zamanımız olmamalı. Yoksa torunlarımız arkamızdan iyi şeyler söylemeyecekler. Hepimiz bu gezegende misafir olduğumuzu gerçekten unuttuk. “Benden sonra tufan” demeye de hakkımız yok. Öneriler dinlenmeli.
Gelecek 10 yıl içinde deniz kıyısındaki yeşil alanlarda, yeşil alan yerine maliyeti yüksek deniz suyu arıtma tesisleri görebilirsiniz. Çünkü yaşamak için suya yeşil alandan daha çok ihtiyacımız olacak.
İçinizi karartmak istemem ama geleceğin çok parlak olmadığını kabul etmek lazım.
Sözün özü; Su dışındaki konularda temkinli iyimserlik yıllarındayız. Su konusunda ise kırmızı alarmdayız. Tıpkı salgındaki gibi yine hepimiz etkileneceğiz. Dilerim fatura çok ağır olmaz.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı [email protected] Twitter: Tümay Mercan @Tumaymercan /Facebook: Tümay Mercan
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.