Cumhur İttifakı varken bu gemi batmaz

        Bir padişah hizmetçisiyle beraber bir gün gemiye binmiş. Hizmetçi o zamana kadar hiç deniz görmemiş geminin de selametini hiç tatmadığı için korkmaya ağlamaya inlemeye başlamış. Tir tir titriyormuş. Avutmak için çok uğraşmışlar ama bir türlü sakinleşmemiş. Padişahında keyfi kaçmış. Herkes aciz bir vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıkıp müsaade buyurursanız ben onu sustururum demiş. Padişah da lütfetmiş olursunuz buyurun demiş.

        Yaşlı adam yanındakilere hizmetçiyi denize atın talimatı vermiş ve hemen atmışlar. Hizmetçi birkaç kere suya batıp çıktıktan sonra tam boğulmak üzereyken saçından yakalayıp tekrar gemiye almışlar. Hizmetçi gemiye çıktıktan sonra bir köşede uslu, uslu oturmaya başlamış. Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürmüş. İhtiyara bu işteki hikmet nedir diye sormuş. Yaşlı adam şöyle cevap vermiş. Hizmetçi daha evvel hiç suya batmayı tatmamıştı gemideki selametin kıymetini bilmiyordu onun için suya batınca geminin kıymetini anladı. İşte huzur ve saadette böyledir. Bir felaket görmeyen kimse huzurun kıymetini bilemez.

       Şimdi bu hikayeyi niye anlattım. Biliyorsunuz AK Partiyle birlikte Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan Türkiye’yi yaklaşık 20 yıldır yönetiyor. Baktım şöyle bir düşündüm. 20 Yıldır iktidarda olan bir parti aynı zamanda iktidardayken de başına gelenler hani pişmiş tavuğun başına gelmemiş derler ya tam o cinsten, atlatılan bu kadar badireye rağmen ülkesini hem içeri de hem de dışarıda dimdik ayakta tutmaya devam ediyor.      

        Anlatılan hikayede olduğu gibi aslında halkımız 2001 den önceki Türkiye ile şimdiki Türkiye’yi kıyas ediyor bu kıyasla da AK Parti ve Cumhur ittifakından başka alternatif bir formülün olmadığını da görüyor. Neden görüyor derseniz. Geçen seçim sürecinde hatırlarsanız hepimiz bütün Cumhurbaşkanı adaylarını hem mitingler de hem de televizyonlar da bol bol izledik. O günleri belki aranızda hatırlamayanlarınız olabilir ben sizlere biraz hatırlatayım isterseniz. Hatırlayın biri kalkıp ben Cumhurbaşkanı olursam ilk işim beş tepeyi satmak olacak, biri kalkıp ilk işim TRT ile TİKA’yı kapatmak olacak, Öbürü de kalkıp yapılan hızlı trenler, köprüler, havaalanlarının hepsi israftır bunların hepsini durdurmak olacak demişlerdi. Yahu arkadaş siz hala Türk halkını ya tanıyamamışsınız ya da insanlarımızla kafa yapıyorsunuz diyeceğim halkımıza ayıp olacak. Yahu arkadaş hem devleti yönetmeye talip olacaksınız hem de bırakın bir şeyler yapmayı üstüne üstlük yapılanları da yıkacaksınız. Ondan sonra ekranlara çıkıp AK Partiye oy veren öğretmenlere öğretmen demem oy veren esnafa da esnaf demem diyeceksiniz. İnsan bu lafları söylerken biraz utanır arkadaş bu millet sizin emir eriniz mi. Ama tabi sizler şimdiye kadar bütün ihtilallerde ihtilalcilerle beraber hareket ettiğiniz için kendinizi komutan milleti de askeriniz zannediyorsunuz. Yok öyle yağma artık senelerce ihtilallerle sindirmeye çalıştığınız bu millet AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte kendine güvenmeyi ve dik durmayı öğrendi bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletini kolay kolay ne içten ne dıştan yıkıp parçalayamazsınız.

 Şimdi diyeceksiniz yahu arkadaş onlar dün öyleydiler de bugün farklılar mı yok gene aynılar. Şimdide çıkmışlar Yok Suriye’de ne işimiz, Libya’da ne işimiz var, Doğu Akdeniz’de ne işimiz var Karabağ’da ne işimiz var. Bu kadar şehir hastanesine ne gerek var.  Tabii ki siz muhalefetsiniz sizin işiniz gücünüz yok sadece boş boş oturup laf üretiyorsunuz. Onun için sizin işiniz yok ama sırtında tüm dünya mazlumlarının yükü olan iktidarın oralarda daha çok yapacak işleri var siz yeter ki engel olmayın sadece oturup neler olacağını izleyin yeter.

Birde son günlerde dikkat ederseniz akılları sıra Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve Cumhurbaşkanımız üzerinden bir polemik daha başlattılar. Yok Cumhurbaşkanı partili olur muymuş Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı olup tarafsız olmalıymış. Falan filan.

 Şimdi söyleyeyim Gazi Mustafa Kemal zamanında hem CHP Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanı değil miydi? Hadi yanlışım varsa söyleyin. O zaman oluyor da şimdi niye olmasın. Ayrıca dünyanın bir çok ülkesinde bu sistem var. Gayet de güzel işliyor. Yok Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı olmalıymış. Yok ya sizin istediğiniz teröristlerin de Cumhurbaşkanı olsun öylemi. Yok öyle yağma Cumhurbaşkanı hukukta tarafsız olur diğer yönden tarafsız olur mu mümkün mü böyle bir şey. Bence sizin asıl derdiniz bunlar değil sizin derdiniz Türkiye gene o eski koalisyon zamanlarına dönüp senelerce hükümetler kurulamayıp yönetilemez durumlara düşsünde gene birileri çıkıp ülke yönetimine ihtilalle el koyarak düzeltmeye kalsın bizde onlarla beraber hareket edip işimize bakalım çünkü bundan sonra bizler başka türlü iktidara gelemeyizin peşindesiniz ama yemezler artık o işler 15 Temmuzla birlikte bitti sizin o meşhur Bakırköy’de ayak ayak üstüne atıp kahvenizi yudumlayarak kovboy filmi izler gibi seyrettiğiniz o sahneleri bu millet bir daha size izletmez.           

         Onun için diyorum ki yukarıda anlattığım hikayedeki gibi bu millet 2002 yılından evvel  denizlere çok dalıp çıktı. Allahtan o hırçın dalgalar arasından kendini kurtarıp 2002 Yılından beri AK Parti gemisinin tecrübeli kaptanı R.Tayyip Erdoğan ve fedakar tayfaları olan Cumhur İttifakı Partilerle birlikte hala Türkiye gemisini karaya oturtmadan azgın dalgalar arsında yoluna selametle devam ettiriyor. Bakın sizler iç ve dış muhalefet olarak Türkiye okyanusunda istediğiniz kadar fırtınalar koparıp azgın dalgalar çıkarın Allahın izniyle Türkiye gemisini Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı varken ne batırabilir nede rotasından saptırabilirsiniz.

Herkese iyi pazarlar.