Yağsa bir türlü, yağmasa başka türlü

Kar.. Doğanın bembeyaz, tertemiz gelinliği. Ayrıca büyük küçük herkesin gökyüzünden kelebekler gibi süzülmesini dört gözle beklediği bir güzelliktir bu. Sonra büyüklerimiz kar yağdığında toprak sevinir, su bollaşır derlerdi. Ve, kar yağdığında bütün mikropların yok olup gideceğini söylerlerdi. Peki bu güzelliğe ne oldu? Yıllar içerisinde tüm doğal zenginliklerimiz gibi, karda azaldı ve karla çok yakınlığı olan bölgemize düşmemeye başladı. Bizler torunlarımıza eski kar manzaralarını ve eğlencelerini masal gibi anlatır olduk. Nerede o bir gecede sokakları diz boyu kaplayan kar der dururduk. Mübarek, yağardı donardı ve eriyip biter giderdi. Belki biraz zor olurdu ama sanırım bu günkü gibi değil. O zaman dahilinde de herkes kara doyar, karın canlılara ve doğaya bıraktığı verimliliğin hazzını yaşardı.

Ben bu yazıyı kaleme alırken evimin penceresinden kar yağışını zevkle seyredebiliyordum. Tabi ki seyretmesi pek tatlı. Sadece sıcak bir evde sorunsuzca otururken. Dışarda olup bitense felaket. Durmadan yağan kar bu defa acil önlemler alınacak derecede kaosa neden oldu. Trafik kilitlendi. Yollar kapandı. Araçlar yollarda kaldı. Kazalar meydana geldi. Üniversiteler eğitime ara verdi. Allah’tan okullar tatil olduğu için çocuklar sadece karın zevkli yanıyla buluştular. Uçuşlar durduruldu. Yollar buz pistine döndü. Daha bir çok önlemlerle karla mücadeleye girildi. Valilerimizden vatandaşa acil uyarılar ve çağrılar yapıldı. Ve bu gün itibarıyla (Salı) tedbirler son sürat devam ediyor. Salı gününden sonra ne olur bilemem ama, kar tüm hızıyla yağmayı sürdürüyor. Meteorolojiye bakarsanız kar yağmayı sürdüreceğini söylüyor. Ancak bakalım neyle karşılaşacağız. Biz evdeyiz. Yerler buz tutmuş olduğundan dışarı çıkmamız imkansız. Dilerim buzda kayıp yaralanmalara neden olunmaz.

Evet sevgili okurlar. Kar ne zamana kadar sürer bilemem ama kısa süre sonra ille de bitecek. Düşündürücü olan teknolojinin bu derece ilerlediği günümüzde bu derece zorluklarla karla savaşmayı anlayamıyorum. Yine durum şuraya çıkıyor bence. İnsanların doğayı katletmesi. Tedbirlerin zamanında alınmaması. Alt ve üst yapıların verimsizliği. Koca koca binaların hesapsız kitapsız yapılması. Gökyüzünün kimyasının bozulması. Yoksa kar keşke yağsa.

Kar Yaratanın kirlettiğimiz dünyaya temizliği sunuş şeklidir. Kar berekettir. Bakınız Mevlana ne güzel anlatmış kar tanelerinin naifliğini. Kar taneleri ne güzel anlatıyor birbirine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu. Evet, ne denir bilirsiniz. Kar, doğanın incisidir. Tüm zarafetiyle misafir gelir ve sessizce gider, vedası da zariftir. Acaba diyorum bizim çocukluğumuzdaki saf ve temiz duyguların eseri miydi bu söylenenler. Eğer öyleyse, bu günkü acımasız insan topluluğuna küsen kar tanelerinin intikamı, kendimize gelmemiz için ortaya çıkan anlamlı ve belki de son uyarılarıdır. Tabi ki anlayana..