Türkiye, içerisine sürüklendiği konumdan çıkmasını sağlayacak politikaları üretmekte zorlanıyor.
Ulaştığımız yer, aldığımız yol, birikimlerimiz ve deneyimlerimiz çok önemli, bunları küçümseyerek veya yok sayarak, siyasetsizliği öne çıkararak içerisine sürüklendiğimiz durumdan çıkamayacağımızı biliyoruz.
Bütün farklılıklarımızı zenginlik olarak konumlandıramadığımız için özgürce yaşayabileceğimiz hayallerimiz engelleniyor.
Kendi konumlarını, anlayışlarını, hedeflerini “ dava” olarak tanımlayıp, toplumu buna zorlamanın siyaset olmadığı, siyaseti ticarileştirdiği, ticaret için yapılır hale gelen siyasetin de bireyleri araç haline getirdiği biliniyor.
AK Parti’nin kendi anlayışını, konumunu ve kadrolarını merkeze alarak kendi önceliklerine göre toplumu, % 50 + 1 çoğunluğun temsiliyle şekillendirmek yaklaşımları da sürdürülemez hale geldi.
AK Parti’nin aldığı oya göre “hakim siyaset” konumuyla “aynı anda her yerde etkin ve belirleyici olabilmek yaklaşımlarına ana muhalefet partisinin, “orta yolcu” herkesi memnun etmeye çalıştığına inandırmak istemesinin de siyasetsizlik olduğu ortaya çıktı.
İktidar partisi, ana muhalefet veya diğerleri kaybettikleri seçimleri, kazanmalarına yetecek kadar seçmeni ikna edemedikleri için kaybettiklerini, kazandıklarını ise kendileri için yeterli kesimi memnun edebildikleri için başardıklarını kabul ediyorlar.
Ak parti, ana muhalefet veya diğerleri, kapsayıcı, demokratik, eşitlikçi ve çoğulcu yaklaşımları, kendisinin işine yarayıp yaramayacağına göre değerlendiriyor ve her hangi bir politika önerirken, kendisi dışındakilerin işine yarayıp, yaramayacağı göre öneride bulunuyor.
Siyaset olarak sergilenenlerin “siyasetsizlik” olduğu, seçimi kazanmak için sergilendiği bütün yönleriyle ortaya çıktı. Toplumun istediği siyasetin kamusal alanların, hizmetlerin, denetimlerin, dengelerin ve uygulamaların herkes için adil, eşit, demokratik, kapsayıcı ve çoğulcu olması gerektiği bütün yönleriyle biliniyor.
KAMUSAL GÜCÜ ELE GEÇERMEYE ÇALIŞAN SİYASET
Türkiye siyaseti, kamusal gücü ele geçirerek, kendi konumuna ve anlayışına göre yönetmek alışkanlıkları üzerinden sürdürülüyor.
Sanayi devrimini, gelişmiş dünya ülkeleri ile aynı dönemde başaramamış olmamız, sanayileşmek, sanayi toplumu düzenini inşa etmek ve gelişmiş dünya ülkeleri arasında yerimizi almak hedeflerimizi etkilediği için her siyasi eğilim kendi anlayışını, konumunu ve mücadelesini “dava” olarak tanımlayarak, bu ihtiyacı karşılamaya çalışıyor.
Devletin mutlaklığı anlayışıyla örtüşen alışkanlıklarımız devletin; çalışmalarımızı, üretimimizi, yarışlarımızı ve başarılarımızı sağlayacak, hepimiz için özgürlükçü, demokratik, kapsayıcı, eşitlikçi ve çoğulcu sürdürülebilirlikler sağlayacak kamusal temel aygıt olarak kabul edilmesini engelliyor.
Devlet temeldir ve vazgeçilmezdir, bireysel özgürlükler, demokratik sürdürülebilirlikler, girişimler ve özel mülkiyet, insan hakları, diğer haklar ve özgürlükler, devletin çizdiği sınırlar içinde var olabilir ve kullanılabilir alışkanlıkları bütün siyasi yaklaşımlarımız için değiştirilemez olarak kabul edildiğinden, değiştirip, geliştiremiyor ve dönüştüremiyoruz.
Gelişmiş demokratik ülkelerle diğer ülkeler arasındaki ayırım, sanayi devrimini ve sanayi toplumunun ekonomik/demokratik kurumsal sistemini sürdürebiliyor olup olmamalarıyla ilgilidir.
Üretim toplumu düzenini, kendi ülkelerinin özgünlüğü kapsamında, kuvvetler ayırımını, denetimi ve dengelerini sağlayarak, kurumsal sürdürülebilirliklere taşıyan ülkeler “ devlet “ i, çalışmayı, üretmeyi, yarışmayı ve başarmayı gerçekleştirmek, kapsayıcılığı, demokratikliği, eşitliği ve çoğulculuğu sağlamak için konumlandırıyorlar, yaşanan sorunların çözümlerini, ortaya çıkan ihtiyaç ve beklentileri bu kurumsal sürdürülebilirlikle karşılıyorlar.
İnsanın bireysel özgürlüğünün, özel mülkiyetinin, insan olmasından kaynaklanan haklarının, “devlet” e karşı vazgeçilmezlikler olarak sürdürülebilmesi bu anlayışlarından, birikimlerinden ve deneyimlerinden kaynaklanıyor.
2019 YEREL SEÇİMLERİNİN SİYASİ KARŞILIĞI
2019 Yerel yönetim seçimlerinde, özgürlükçü yaşama alışkanlıklarının baskın olduğu büyük şehirlerin yerel yönetimlerini CHP kazandı.
CHP’nin siyasi alışkanlıkları biliniyordu, orta yolcu eğilimlerle kendisini perdelemesi ve merkez yönetimi de kazanmak için içselleştirmediği yaklaşımlara halkı inandırabildiği onaylanmış olmadı.
Evrensel, bilimsel değerleri temel aldığı, gelişmiş demokratik ülkelerin yaşam standartlarına daha yakın olduğu, çalışmayı, üretmeyi, yarışmayı ve başarmayı, herkes için kapsayıcı, demokratik, eşitlikçi ve çoğulcu yaklaşımlarla sürdürebilme iddialarını, demokratik dönüştürücü siyaseti temsil ederek başarması için toplumca fırsat verildi, imkan sunuldu.
İnancına, inançsızlığına, ibadetine, geleneğine, göreneğine, kılık, kıyafetine ve farklılıklarına bağlı halkın birlikte yaşaması, değişmesi, gelişmesi, kendisini en verimli gerçekleştirmesi için her sorunun çözümünde, her ihtiyaç ve beklentinin karşılanmasında, en doğru olanı açıklayabilmesi ve kendi siyasi işleyişinde, çalışmalarında, temsilinde, başarılarında bunları ortaya koyarak karşılık oluşturmaya çalışması istendi.
Yaklaşan seçimler verilen fırsatların, sunulan imkanların anlaşılıp, anlaşılmadığını, karşılık oluşturmayan, perdelemeye ve kandırmaya yönelik siyasetsizliklerin, ne kadar değiştirilebildiğini ortaya çıkaracak.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.