Gelişmiş ülkelerde darbe olmaz. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde her zaman darbe olabilir. Makalemizin başlığına koyduğumuz Türkiye de darbe olur mu sorusuna, milletimiz özetle şöyle cevap veriyor. 15-Temmuz-2016 tarihli dış destekli FETÖ darbesine, canlarıyla engel olan milletimizin tepkisini görenler, bundan sonra Türkiye de darbe olamayacağını söylüyorlar. Sandık yoluyla iktidar gelemeyen bazı siyasetçiler, genlerinde darbe virüsü taşıyan darbecilerle işbirliği yaparak darbe yapılabileceğini konuşuyorlar. Ülkede bir darbe olursa, cumhur ittifakı, millet ittifakı diye bir şey kalmayacağını ifade ediyorlar.
kanaatime göre, darbe yapmaya kalkışanları, milletimiz karşı bir darbeyle devirmekten çekinmeyecektir. Bu durumu çok iyi bilen darbeciler milletimizin darbelere olan tepkisini hafifletmek için farklı bir darbe yolunu deneyeceklerdir. Halkın iradesine saygılı olan siyasiler hırslarıyla hareket etmeyeceklerdir.
Darbeciler ve yardakçıları, darbeye zemin oluşturmak için iktidar partisini fütursuzca eleştirmeye ve gerginlik çıkarmaya çalışacaklardır. “Suriye de, Libya da ne işiniz var, milletimiz işsiz iken, 4 milyon Suriyeli mülteciyi neden kabul ettiniz. Bu devran böyle gitmez. Mikrofon delikanlılığı yapmayınız, gereğini yapınız” gibi ve benzeri algı cümleleriyle iç ve dış baskılarla, siyasi ve ekonomik krizlerle, terör olaylarıyla, Suriye ve Libya’dan gelecek olan şehitlerimizin kanı üzerinden, milletimizi AK Parti’ye karşı kışkırtmaya, morallerini bozmak suretiyle, milletin darbeye olan tepkisini azalmaya çalışacaklardır.
yanlarına çekmek ve yönlendirmek için birkaç asker emeklisi generali, bazı sivil bürokratları, iş adamlarını, medya mensuplarını, değişik partilerde siyaset yapan bir kısım siyasileri, AK Parti’den ayrılan bir kısım seçilmişleri bir araya getirmek suretiyle AK Parti’nin özelikle Sayın Erdoğan’ın aleyhinde bir çalışma yürüteceklerdir.
Bu birliktelik sağlandığında planlı bir şekilde halkın karşısına şu söylemlerle çıkacaklardır. “Siyasi gerilimlere son verilmeli, halkın maddi ve manevi beklentilerine cevap verecek bir sivil anayasa yapılmalı. Hatadan dönmek fazilettir anlayışıyla, dış politikamız değişmeli. İç ve dış terör olayları bitirilmeli. İktidar partisi ve Cumhurbaşkanımızın yorulduğunu” söylemek suretiyle, halkın darbelere olan tepkisini hafifleterek, yumuşak bir darbe teşebbüsüne zemin hazırlayacaklardır.
“Yenilen pehlivan güreşten doymaz” misali, Sandıktan ümidini kesenler, darbelerden medet bekleyenler, Türkiye de yaşadıklarını unutmadan, bundan böyle yapılacak her darbe girişimi bumerang gibi kendilerine dönecektir. Ülkenin kalkınmasını istemeyen şer güçlerin oyunlarına alet olanlar, AK Parti’nin yaptığı siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik, hukuki ve askeri hamlelerine gözlerini kapatanlar, sırtlarını dönenler, vicdanlarını donduranlara, bu aziz milletimiz hiçbir şart altında müsaade etmeyecektir. Darbe karşıtı olanlar sivilceden bir şey olmaz diyerek, yan gelip yatmamalıdır. Bilinsin ki, her sivilce çıbana meyaldır, sivilcelere müdahale edilmezse vücudu çıbanlar sarmış olur.
Darbelerin ana merkezi siyonizmdir. FETÖ; Siyonizm’in ve uşaklarının kullandığı geçici bir ahizesidir. Ahizenin kullanma suresi bitince, ya çöpe atılırlar veya yenisiyle değiştirilir. Ana merkez yıkılınca veya darbelerden vazgeçince ahizelerin hiçbir kıymeti olmaz. Bu işin böyle olduğunu herkes bilir. Bu manada FETÖ ve diğer taşeron örgütleri çok fazla büyütmeden, asıl hedefin ülkemizi ve İslam dünyasını ve bütün dünyayı fesada vermeye çalışan Siyonist zihniyetle ve bu zihniyette hizmet eden köle ruhlu insanlarla mücadele etmektir.
darbesine “ Kontrollü darbedir ” demek ithal bir cümledir. Bu ithal cümleyi bilerek/bilmeyerek kullanan bir kısım yerli siyasetçilerimiz, özelikle CHP genel başkanı, bu ithal cümleyle kimlere hizmet ettiklerini bilmeyecek kadar basiretsiz olamazlar. Darbeyi planlayan dış şer güçler ve yerli işbirlikçiler, kullandıkları maşaların başarısızlıkların örtmek ve gelecekte kullanılmak üzere planladıkları darbelere zemin hazırlamak için bu sihirli cümleyi, ülkemizin bir kısım siyasilerine ve yazarlarına ihraç ettiler.
Farz-i muhal, yarın henüz görev başında olan veya emekli olan generallerin veya sivil bir heyetin, şer güçlerin darbe planlarına aykırı bir şekilde mili ve manevi değerlere saygılı mili bir darbe yaparlarsa, bugünlerde sesiz bir şeklide ve erinden darbe çığırtkanlığı yapan darbeciler ve darbe sevicileri yapılan darbeyi alkışlayacaklar mı? Yoksa fırsatını bulup Türkiye’yi terk edecekler mi?
Hangi niyetle olursa olsun, darbe yapmak, darbecileri desteklemek halkın iradesine saygısızlıktır. Darbe kelimesini kullanmak istemiyorum. Meselenin anlaşılması için, en büyük ve etkili darbe, halkın sandık yoluyla yaptığı darbedir. Halkın darbesini anlamayan veya anladığı halde, korkak davrananlar, halktan çok daha güçlü bir darbe yiyebilirler.
Halkımız, sandık yoluyla iktidara taşıdığı partiye özetle şöyle sesleniyor: Maddi ve manevi refahımı sağlamaya gayret et, manevi değerlerime ve ahlakıma zarar veren kanunlara yol verme, varsa kaldırmaya çalış. Düşmanın saldırılarına karşı silah sanayisine ağırlık ver. Gerektiğinde, bizlerden maddi ve manevi fedakârlık iste. Meydanı boş bulmuşçasına, ahlaksızca seslerini yükselten korkakların ıslıklarına fırsat verme.
Darbeleri önlemek için halkın yanından ayırma, halkın sesine kulak ver. darbeye zemin hazırlayanları, kimlerin darbe yapabileceğini, darbeye hangi partilerin destek vereceğini, AK Parti’de siyaset yapan veya ayrılan siyasetçilerden darbeye destek verip vermeyecekleri ciddi bir şekilde araştır ve gereğini hukuk içinde yapmaya çalış.
Dava adamı olduğunu söylediği halde, davasını dilinde, dünyevilikleri kalbinde taşıyan mal, mülk şan, şöhret peşinde koşan, darbelere karşı dik durmayan, nitelikli siyaset yapmayan milletvekili, bakan, belediye başkanı, il, ilçe başkanları tasfiye et.
Bu makalemizi özelikle AK Parti’nin il, ilçe ve belediye başkanları, bakanları ve milletvekilleri okumalıdır. Satır aralarında kabalı olarak yazdığım bazı cümleleri erbabı anlayacaktır. Bu makalenin genel merkez tarafından analiz edilmesi için, yazımızın genel merkeze iletilmesi, AK Parti kadrolarının ve il teşkilatlarını görevi olduğunu düşünmekteyim.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Özgür Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Özgür Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Özgür Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Özgür Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.